Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca, 22 Mayıs'ta Çaykara Caddesi'ndeki ofislerinde babası Fahrettin A'yı silahla öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan sanık Muhammet Tuğra A. hakkında başlatılan soruşturma tamamlanıp iddianame hazırlandı.
Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanığın babası ile turizm işlerini yürüttüğü, Mersin'de yaşayan sanığın ara ara babasının yanına gelerek işlerin takibini gerçekleştirmeye çalıştığı, sanık ile babası arasında önceye dayalı ailevi ve maddi problemlerden kaynaklı çok sayıda tartışmalarının olduğu belirtildi.
Sanığın Mersin'den olaydan bir gün önce Erzurum'a geldiği ve kimseye haber vermediği, babasıyla yüzleşmek için kaldığı iş yerine önceden hazırlık yaparak girip gelmesini beklediği anlatılan iddianamede, sanığın babasının ofise girmesiyle eylemini gerçekleştirdiği kaydedildi.
İddianamede, savunmasına yer verilen sanık Muhammet Tuğra A. olay günü babasının iş yerinde olmadığı sırada ofise gelerek babasını beklediğini söyledi.
Babası gelene kadar oyalandığını ve annesiyle görüntülü görüştüğünü anlatan A, şunları ifade etti:
"Babam içeri girmesiyle Erzurum'a geldiğimi öğrendi. Annemle ağız dalaşına girdi. O sırada öfkesiyle masaya yumruğunu vurdu, boğazımı sıktı, elleriyle boğazlayarak cama kadar götürdü. O esnada elini beline attığını gördüm. Bana ateş edeceğini anlar anlamaz saldıracağını anlayarak babam hamle yapmadan silahı alarak karşı duvara doğru ateş ettim, 'Yapma baba' diyerek bağırdım. Can havliyle ne kadar ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Babam üzerime gelerek saldırmak istedi. Bunu önlemek amacıyla ateş etmeye devam ettim. Babamın koridor kısmına doğru yere düştüğünü gördüm. Nabzını kontrol ettim, yaşaması için gerekli kontrolleri yaptım. Ekiplerin gelmesi üzerine teslim oldum. Pişmanım, keşke böyle olmasaydı."
Sanık A, anlatacağı önemli şeyler olduğuna dair verdiği dilekçe üzerine yeniden verdiği ifadede, kardeşi E.K.A'nın babası tarafından cinsel istismara uğradığını anlattığını öne sürdü.
Bu olaydan dolayı çok üzüldüğünü bildiren sanık A, "Kendime gelemedim, 3 gün boyunca uyuyamadım. Babamla yüzleşmek istememe rağmen sürekli reddetti. Kendisiyle denk geldiğim olay günü 'Yapmışsam yapmışım sana mı hesap vereceğim' dedi. Eylemim hedef gözetmeksizin rastgele ateş etmem neticesinde olmuştur." dedi.
Kamera kayıtlarına yer verilen iddianamede, 22 Mayıs'ta, sanığın 21.44'te elbiselerini değiştirerek elindeki poşeti merdiven basamağına bırakıp ofise girdiği, 23.41'de maktulün ofise giriş yaptığı ve 23 Mayıs'ta 00.07'de polislerin kapı ziline bastıkları, 00.18'de kapı üzerine asılı anahtarla kapının açılmaya çalışıldığı ancak sürgü nedeniyle kapının açılmadığı, 00.30'a kadar kapı arkasından sanıkla iletişim kurulmaya çalışıldığı ve kapıyı açmasıyla yakalandığı belirlendi.
İddianamede, maktulün ofisine girmesiyle sanık arasında tartışmanın başladığı, o sırada arbede olduğu, maktulün vurulmasıyla sekreteri S.Y'yi yardım istemek amacıyla aradığı, S.Y'nin telefonu açmasıyla silah sesi ve "yapma" dediğini duyduğunu ve maktulün ölme anına telefonla şahit olduğu, sanığın annesi E.A. ile telefonda görüntülü konuştuğu, E.A'nın sanık ile maktulün tartışmalarına ve silah seslerini duyarak öldürme olayına bizzat şahit olduğu kaydedildi.
Sanığın olay günü arkadaşına "Babamın kardeşime yaptıklarını soracağım" ifadesi, sanığın polislere kapıyı açmayarak silahla intihar etmek istemesi, sanığın olay yerinde "Hayatım bitti, size zarar gelmesin" söylemi, sanığın ifadesi, olay yerinin gerçekleşme anı ve tüm delillerin birlikte değerlendirildiği belirtilen iddianamede, şu değerlendirmede bulunuldu:
"Olayın oluş şekli baştan sona değerlendirildiğinde kasten öldürme eyleminin sanığın olay gününden 1 gün önce gelmesi, iş yerine giriş imkanlarını kolaylaştırması, silah temini, maktulün planlanarak tasarlama suretiyle sanık tarafından silah kullanılmak suretiyle kasten öldürdüğünün sabit olduğu, sanığın mağdur erkek kardeşi E.K.A'nın babası tarafından farklı tarihlerde istismar eylemine maruz kaldığı dosya kapsamındaki delillerden anlaşılmakla sanığın duymuş olduğu üzüntü ve şiddetli öfke ile haksız tahrik altında eylemi gerçekleştirdiği anlaşılmıştır."
İddianamede, sanık Muhammet Tuğra A'nın "Üstsoy ya da altsoydan birine karşı tasarlayarak kasten öldürmek" suçundan hakkında haksız tahrik hükümleri uygulanarak 18 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.