Lala Mustafa Paşa Camisi önünde toplanan grup, ellerindeki pankartlarla Yakutiye Medresesi’ne doğru sessiz bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş sonunda medrese önünde bir araya gelen kalabalık adına, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Hakan Sümbül bir konuşma yaptı. Konuşmasında Gazze’de yaşanan büyük acılara dikkat çeken Sümbül, dünya devletlerinin Gazze konusunda yeterli adımları atmadığını vurguladı.
Hakan Sümbül, Türkiye’deki hekimler ve sağlık çalışanları adına başlatılan, sessiz yürüyüşün 48. Haftasında yeniden Gazze’yi hatırlamak ve hatırlatmak için bir araya geldiklerini belirterek:
“Filistin davamız hakkında konuşmadan önce ülkemizde yapılan zulme sessiz kalmamak için çocuk ve kadın cinayetleri konusuna temas etmek istiyoruz. Öncelikle Narin ve Sıla bebeğimizin sevenlerine, Şeyda Yılmaz, Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner kardeşlerimizin yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Son haftalarda ülkemizde yaşananlar bizlere insanlığımızı sorgulatır hale getirdi; çünkü bizler artık bu olayları basitçe cinayet olarak görmemeliyiz, düşünülmüş, planlanmış ve vahşice işlenmiş olması, insanlığın vicdanına, merhametine ve duyarlılığına saplanmış birer hançer olarak görülmeli. Neredeyse her hafta gündemi sarsan kadın ve çocuk cinayetlerini izliyoruz. Ne yazık ki bu duruma Kur’an ahlâkî ile yetiştirilmeyen çocuklar, adalet sistemindeki zayıflık, kadına önem vermeyen bir toplum ve çağımızın vebası olan internet bataklığı sebebiyet veriyor. İslam hukukuna göre verilmeyen cezaların neticesi de şiddet ve cinayet olarak sonuçlanıyor. Son olarak kadın ve çocuk cinayetlerinden bahsederken sadece ülkemizin kadınlarını ve çocuklarını önemseyen, herkes kendi kapısını süpürmeli "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" düşüncesinde olup başka milletlerden olan kadınlara yapılan zulmü görmezlikten gelen zihniyete karşıyız. Dünya üzerindeki masum bütün insanlar din, dil, ırk ayırmaksızın bizler için değerli olmalı, zulüm nerede yaşanırsa yaşansın sessiz kalınmamalı” şeklinde konuştu.