Açıklamalarda bulunan tarihçiler, 976-1001 yılları arasında Bagratlı Kralı III. David tarafından yaptırılan Haho Kilisesi’nin ilk olarak Meryem Ana Kilisesi olarak bilindiğini belirterek, “Yapının inşa edildiği dönemdeki mimari özellikleri ve sanat eserleri, dönemin zengin kültürel yapısını yansıtmaktadır.
19. yüzyılda ise Haho Kilisesi, camiye dönüştürülmüş ve Taş Cami olarak anılmaya başlanmıştır. Bu dönüşüm sürecinde yapı, yeni bir dini ve kültürel işlev kazanmış ancak tarihî değerini korumuştur” dedi.
Haho Kilisesi / Taş Cami'nin mimari yapısının kapalı Yunan haçı ile bazilika planının birleştirilmesiyle oluşturulduğunu vurgulayan tarihçiler, “Bu özellik, yapıya estetik bir simetri ve işlevsel bir düzen sağlamaktadır. Yapının iç duvarları, özellikle apsis bölümü, arslan, boğa, kartal, grifon gibi figürlere geniş yer veren kabartmalarla süslenmiştir.
Ayrıca iç mekânın duvarlarında ve özellikle apsis bölümünde, İncil'den sahneleri içeren ve Hz. İsa ile Meryem'i tasvir eden freskler bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.
Kilisenin apsis bölümünün kule şeklinde yükselmiş ve yapıya karakteristik bir görünüm kazandırdığını söyleyen tarihçiler, “Yapının içerisine ise uzun kenarların ortasındaki yuvarlak kemerli bir kapıdan girilmektedir, bu da yapının mimari düzenlemesindeki dikkat çekici detaylardan biridir.
Haho Kilisesi / Taş Cami, Erzurum'un zengin kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Bu tarihî yapı, hem dini hem de mimari açıdan ziyaretçiler için önemli bir çekim noktası olup, gelecek nesillere aktarılması ve korunması büyük bir önem taşımaktadır.
Erzurum'un Bağbaşı Köyü'nde bulunan Haho Kilisesi / Taş Cami, geçmişten günümüze uzanan tarihî serüveni ve sanatının izlerini taşımaya devam ediyor” şeklinde konuştu.