Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır il başkanlığı önünde evlat nöbeti tutan ailelerin direnişi 877. gününde de devam ediyor. Annelerden Mevlüde Üçdağ, "HDP bir virüs gibidir. Kafeler de ve sosyal medyada çocuklarımızın beyinlerini yıkayıp dağa götürüyorlar. Yoksa hiçbir çocuk kendi iradesiyle dağa gitmez" dedi.
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından kaçırıldığı iddiasıyla, 3 Eylül 2019'da farklı kentlerden Diyarbakır'a gelen ailelerin HDP il binası önünde başlattığı oturma eylemi 877. gününde de sürüyor.
Oğlu Ramazan için eylem yapan anne Mevlüde Üçdağ, oğlunun 1 Haziran 2015'te kandırılıp dağa götürüldüğünü bunun üzerine HDP önündeki eyleme katıldığını belirterek evladına kavuşmadan HDP il binası önünden ayrılmayacağını söyledi.
Tek isteklerinin evlatları olduğunu vurgulayan anne Üçdağ, "3 yıla yakındır buradayız ve bizim sadece tek isteğimiz evlatlarımızdır. Bu çocuklarımıza sebep olanlar ve orada onları bekletenlerin iki cihanda da elimiz yakalarında olacaktır. Bunu da çok iyi bilsinler ki, bu dünya geniştir ama öbür dünyada onlarla görüşeceğiz. Hakim de, savcıda Allah'ımızdır. Biz, burada tek Allah'ımıza güveniyoruz, sonrada da devletimize güveniyoruz" dedi.
"ÇOCUKLAR İRADESİYLE GİTMİŞ İSE 8 - 9 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN NASIL İRADESİ OLUR"
HDP'yi virüse benzeten anne Üçdağ, "Devletimiz güçlü bir devlettir. Benim evladım şu anda burada olsaydı, kendisi 23 hatim ezberlemişti ama maalesef bu HDP bırakmadı. Bu HDP bir virüs gibidir. Kafeler de ve sosyal medyada çocuklarımızın beyinlerini yıkayıp dağa götürüyorlar. Yoksa hiçbir çocuk kendi iradesiyle dağa gitmez. Çocuklar iradesiyle gitmiş ise 8 - 9 yaşındaki çocuğun nasıl iradesi olur. O çocukları orada bekletmek dahi suçtur. Artık vicdana gelsinler. O milletvekilleri artık vicdana gelsin ve nasıl çocukların yüzlerine bakabiliyorlar? Bu evlatlarımız nerededir? 7 yıldır sesine, varlığına ve her şeyine hasretim. Ne hakları var bizlere bu eziyeti çektirmeye? Biz hiçbir şey hak etmedik ama evladımız da hak etmedi. 17 yaşındaki çocuk iradesiyle gitmiş ise çocuğum beni arasın. 7 yıldır 7 dakika sesini dahi duymamışım. Ne gecemiz gecedir nede gündüzümüz gündüzdür. Oğlum gel güvenlik güçlerine teslim ol bu hasretlik bitsin artık" diye konuştu.
(Sedat Irmak / İHA)
Kaynak: İHA