Giresun'un Görele ilçesinde 39 yıldır Multipl Skleroz (MS) hastası olan 60 yaşındaki Hasbi Ünlü'nün her şeyi ile ilgilenen eşi Semra Ünlü bir fedakarlık örneği sergiliyor.
Yaklaşık 20 yıldır yatağa mahkum olan eşine ve çocuklarına bakmak zorunda kalan Semra Ünlü (59), bu süre içerisinde dünyaya gelen üç çocuğuna da hem annelik hem de babalık yaptı.
Görele ilçesinde yaşayan Semra Ünlü'nün 40 yıldır evli olduğu eşi Hasbi Ünlü MS hastalığına yakalanıp 20 yıl önce yatağa mahkum olunca hayatı zorlaştı. Ancak buna rağmen Semra Ünlü, yatağa mahkum olan eşi Hasbi Ünlü'ye gözü gibi bakıyor. Eşinin yanından bir an olsun ayrılmayan Semra Ünlü "Ben sadece eşimle iyi gün için evlenmedim. 40 yıldır evliyiz. Benim 3 tane evladımın babası Sağlığında bana çok iyi bakardır. Bir gün olsun kırmadı her daim kapıdan içeri girdiğimde güler yüz ile karşılardır. Evlilik sadece iyi gün için değil kötü günde yanında olabilmektir. İkimizden biri bu dünyadan göçene kadar beraber olacağız" dedi.
"ÇOCUKLARINA HEM ANALIK, HEM BABALIK YAPTI"
Hiç büyümeyen bir çocuğa bakar gibi eşine baktığını söyleyen Semra Ünlü, "Evleneli 40 yıl oldu. Evlendikten bir yıl sonra hastalığı başladı. Birçok hastane tedavi süreçlerini yaşadık ama tedavisi mümkün olmayan bir hastalık olduğu için maalesef 20 yıl önce yatağa mahkum oldu. Bu süre içerisinde üç çocuğumuz dünyaya geldi. Bir tarafta çocuklarıma hem analık hem babalık yaparken diğer tarafta eşime bakmak zorunda kaldım. Çocuklarım büyüdü ama eşime büyümeyen bir çocuğa bakar gibi bakmaya devam ediyorum. Çocuklarımı el işi dantel, oya gibi örgüler yaparak okuttum yetiştirdim. Şimdi işlerinden dolayı hiç biri yanımızda yoklar. Biz yine eşimle baş başayız. Onsuz bir yere de gidemiyorum. İstediği yere de götürüyorum. Koyu Trabzonspor taraftarı olduğu için maça da götürdüm. Ama Pasolig çıktıktan sonra götüremedim çünkü o kartı çıkartamadık ama bir kez daha götürmeyi çok isterdim" diye konuştu.
"EVLİLİK, FEDAKARLIKTIR"
Eşilerin bir birinin kıymetini bilmelerini de isteyen Semra Ünlü, "Evlenirken insan uzun bir yola çıkıyor. Bir ömür birlikte yaşayacaksın. Bu uzun beraberlikte fakirlik, hastalık her şey olabiliyor. Bütün bunları bilerek ve kabul ederek evleneceksin. Mutlu bir evlilik için sevmek yetmiyor fedakar olacaksın, kanaatkar olacaksın ve şükretmesini de bileceksin. Eşimin yerinde yatağa mahkum olan ben olabilirdim. İçimizde vicdan, Allah korkusu var ise arkamızı dönüp gidemeyiz. Nereye gitsem aklım hep eşimde kalıyor. Evlilik bunun için vardır. İyiyken herkes iyidir önemli olan ikinizden biri zor duruma düştüğünde asıl iyilik ortaya çıkar. Çabuk evlenip boşananlara şaşıyorum doğrusu" ifadelerini kullandı.
(Ahmet Bilge-Bekir Öztürk/İHA)
Kaynak: İHA