Felçli hastaların umudu oldu

Bir çok hasta kişinin şifa bulmak için gittiği termal sular bu defa felçli hastalar için umut oldu.

Fizik tedavi merkezinde termal suyla uygulanan hidroterapi yöntemi birçok hastalığa iyi gelirken, özellikle felçli hastalar için umut ışığı oldu.


Afyon Kocatepe Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi bünyesinde 2012 yılından bu yana hizmet veren Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’ndeki termal havuzlarda uygulanan hidroterapi yöntemi felçli hastaların umudu oldu. Felçli hastalar bu yöntemle kısa sürede sağlığına kavuşurken, Türkiye’de ilk defa bir hastanede jeotermal su kullanılarak fizik tedavi uygulanıyor.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Mustafa Solak, suyun kaldırma kuvveti ve termal suyun minarelerinden yararlanılarak felç geçirmiş hastaların çok daha hızlı bir şekilde iyileştiklerini dile getirdi. Fizik Tedavi Merkezi’nde 6 adet havuzun bulunduğunu ve bunlardan 4 tanesinin termal havuzlar olduğunu belirten Rektör Solak, hidroterapi yöntemi ve termal havuzlarla ilgili "2012 yılında hizmete açılan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi sağlığın çok farklı alanlarında tanı ve tedavi hizmeti görmektedir. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon birimimiz en fazla rağbet gören, Türkiye’de bu alanda ilk iki birim içinde yer alan kuruluşumuzdur. Hidroterapi yöntemleri suyun kullanıldığı tedavilerdir. Bizim hastanemizde 6 tane su havuzu bulunmaktadır, kaplıca havuzu. 6 havuzun 4 tanesi kaplıca havuzu, termal suyun bulunduğu havuzlar, diğer 2 havuzsa diğer normal suyun bulunduğu havuzlardır. Normal havuzda egzersiz hareketleri yapılmaktadır 32 ila 34 santigrat derece ısısında bulunan su bulunmaktadır. Geniş havuzlardır fizyoterapistler nezaretinde hastaya çeşitli hareketlerin yaptırıldığı havuzlardır. Kaplıca havuzları ise 42 ila 43 santigrat derecede suyun bulunduğu içinde de en az 4.8 yada 5 gram minarelin bulunduğu sulardır. Her ikisi de hem egzersiz hem de belli hareketlerin yapıldığı havuzlar olarak söylenebilir. Hidroterapi havuzların dışında klan kaplıca havuzlarında kaldırma kuvveti, damar açma özelliği, minarelerin vücudumuza deri üzerindeki porlardan girip toksinlerin dışarı atma özelliği gibi özellikleri nedeniyle tedaviyi destekleyen, tedaviye katkıda bulunan özelliklere sahiptir" dedi.

"Minerallerin damar açıcı özelliği vardır"
Termal sularda bulunan minarelerin damar açıcı özelliğinin olduğunu kaydeden Rektör Mustafa Solak, "Isı ve suyun hareketi, minarelerin bulunması, tedavi hızını, tedaviye katkı olarak kullanılmaktadır. Hareket kısıtlılığı bulunan ya da felç geçirmiş hastalarımız yine hekimin tıbbi emirlerini içeren bilgilerle suyun özelliğine göre fizyoterapistler hastalarımızı alırlar havuza getirilir. Havuza bırakılan hastamız suyun kaldırma kuvvetinden, suyun içerisindeki minarelerden ve suyun ısısından faydalanır. Suyun kaldırma kuvveti hastaya hareket vererek belli bir hareketleri yapmasına imkan verir. Yine suyun 42 derecelik ısısı ve mineral ise damar açıcı özelliği vardır. Damarların açılmasına katkıda bulunarak vücudun belli bölgelere kan dolaşımını daha fazla kan gitmesine imkan verir. Hastalarımız bir taraftan hekimin ilaç tedavisi, diğer taraftan hareket tedavisi üçüncü taraftan kondisyon merkezindeki hareketler. Dördüncü havuzla beraber yapılan tedavi kombina bir tedavi olarak karşımıza çıkmakta. Bu kombina tedavi hastanın aylar sonra normal olarak elde edeceği kazanımları daha kısa sürede daha hızlıca sağlayan bir özellik olarak karşımıza çıkmaktadır" diye konuştu.

"Suyun iyileştirici gücünü kullanıyoruz"
Afyon Kocatepe Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fizik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ümit Dündar ise suyun iyileştirici gücünden yararlanarak hidroterapi yöntemini uyguladıklarını dile getirdi. Dündar, "Hidroterapi sırasında suyun fiziksel özellikleri olan kaldırma kuvvetinden yararlanıyoruz. Bu şekilde hastalara daha rahat ağrısız bir şekilde hareket imkanı veriyoruz. Hidroterapiyi, felç geçiren, inme dediğimiz halk arasında, beyin felci geçiren, omurilik yaralanması geçiren ve ortopedik ameliyatlar sonucunda fiziksel engeli bulunan hastaların iyileşme sürecini hızlandırmak amacıyla suyun kaldırma kuvvetinden ve suyun fiziksel özelliklerinden yararlanıyoruz. Fizyoterapistlerimizin eşliğinde havuz içerisinde egzersizler yaptırarak kişileri erken dönemde yürütüyoruz ve hızlı bir şekilde topluma dönmelerine yardımcı oluyoruz" ifadelerini kullandı.

"Otellerde kullanılan termal suların birebir aynısı"
Otellerde kullanılan kaplıca sularının birebir aynısını hastanede kullandıklarını ifade eden Prof. Dr. Dündar, "Hidroterapiye ek olarak kaplıca tedavileri de hastanemizde uygulanmakta. Kaplıca tedavilerinin bilimsel ismi banyo terapi. Bu havuzlarımızın 4 tanesinde kaplıca sularımız var. Afyon bölgesinden çıkan doğal kaplıca suları. Çeşitli özel korunaklı borularla, hastanemize ulaştırılmakta. Otellerde kullanılan kaplıca sularının birebir aynısı hastanemizde bulanan havuzlarda hastalarımızın tedavisi amacıyla hizmetine sunulmuş durumda. Bu sayede özellikle romatizmalı hastalıklarda, bel fıtıkları, boyun fıtıkları, kireçlenme denilen artrozların tedavisinde ve diğer ağrılı hastalıkların tedavisinde kaplıca tedavileri de fizik tedaviye ek olarak uygulamaktayız. Doğal kaplıca suyunun iyileştirici gücünden oldukça yararlanıyoruz biz. Fizik tedavi ve kaplıcayı sinerjistik olarak birlikte uyguluyoruz. Tedavi etkinliğinin daha fazla arttığını gözlemlemekteyiz. Aynı zamanda kaplıca suyu hastanemizin ısınmasında da kullanıyoruz. Bu sayede kaplıca hastalarımızın hem ısınmasında hem de şifa aracı olarak kullanıyoruz" dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri