Uğurbaş, göz altı torbalarının son yıllarda karşılarına yaygın şekilde çıkan bir durum olduğunu söyledi.
Bazı durumlarda vücudun doğal yapısı içerisinde de göz torbalarının gözlenebildiğini belirten Uğurbaş, bazı kişilerde doğuştan itibaren göz torbalarına yatkınlık ortaya çıkabildiğine dikkati çekti.
Uğurbaş, yaşlanma, uykusuzluk, yetersiz ve dengesiz beslenme, alkol ve sigara kullanımının göz altı bölgesini etkileyebileceğini, buradaki torbaların oluşumunun en önemli sebeplerinden birinin de kalıtımsal olabileceğini anlattı.
"Sistemik bir muayene ve değerlendirme yapılması uygun olur"
Tuzlu beslenme ve az su içmenin vücut dolaşımında sıvı azalmasına sebep olarak dokularda sıvı toplanmasını artıracağına işaret eden Uğurbaş, şunları kaydetti:
"Göz altı torbaları hastaların yorgun, uykusuz görünmesine sebep oluyor. Göz altında şişkinlik, bazı sistemik hastalıkların belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Bunların içerisinde kardiyovasküler sistem ve böbrek hastalıkları olabilir. Bir sistemik hastalıkla ilgiliyse ve son zamanlarda artmışsa bu bacaklarda da özellikle bacağın alt kısmında kemik üzerinde ödem dediğimiz bir su toplanmasına da sebep olabilir. Bu durum kalp veya böbrek yetmezliğinin bir bulgusu olabilir. Sistemik bir muayene ve değerlendirme yapılması uygun olur."
Uğurbaş, göz altı torbalarından kurtulmak için birçok yöntemin bulunduğunu, cerrahi müdahale, dolgu ve mezoterapi uygulamaları ile lazer tedavisi gibi farklı seçeneklerin olduğunu ifade etti.