Fazla kafein tüketiminin hem göz içi basınç artışı hem de göz damarlarına daralma yaparak glokomlu hastalarda sinir hasarının artmasına neden olabileceğine değinen Prof. Dr. Mehmet Selim Kocabora, "Glokomu olan veya ailesinde glokom öyküsü olan bireyler için günlük aldıkları kafein miktarını ölçülü bir seviyede tutmalarını tavsiye ediyoruz" dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümünden Prof. Dr. Mehmet Selim Kocabora, "Göz tansiyonu" veya halk arasında "Karasu hastalığı" olarak bilinen glokoma ilişkin açıklamalarda bulundu. Gün içinde tüketilen kafeinli içeceklerin glokomla ilişkisine değinen Prof. Dr. Kocabora, "Çay ve kahve kafeinin yanı sıra birçok aktif madde daha içeriyor. Yapılan bazı araştırmalarda kola, enerji içeceği gibi soğuk kafeinli içeceklerin, çay ve kahvenin göz içi basıncında 2-3 saat için 1-2 mm Hg'lik bir artışa neden olarak glokomlu hastalarda risk oluşturabileceği öne sürüldü. Bu artışın glokomu ve ailevi glokom yatkınlığı olmayan bireyler ve günde az miktarda kafeinli içecek tüketen bireylerde görülmediği bildirildi" dedi.
"AİLE ÖYKÜSÜ OLANLAR KAFEİNİ ÖLÇÜLÜ TÜKETMELİ"
Kafein içeriği yüksek filtre kahve ve enerji içeceklerine de dikkat çeken Prof. Dr. Kocabora, sözlerini şöyle tamamladı: "Kafein içeriği yüksek filtre kahve ve enerji içecekleri damarlarda daralma yaparak glokomlu hastaların görme sinirindeki kan akımını düşürerek hasarın artmasına neden olabilir. Türk kahvesi filtre kahvenin üçte biri kadar kafein içermektedir. Bu nedenle göz içi basıncında artışa neden olma riski açısından avantajlıdır. Çayın içerdiği antioksidan polifenoller ve kahvedeki klorojenik asit sayesinde aynı zamanda glokom riskinin ve hasarının azalmasına yol açtıkları da iddia edilir. Özet olarak biz glokomu olan veya ailesinde glokom öyküsü olan bireyler için günlük aldıkları kafein miktarını ölçülü bir seviyede tutmalarını tavsiye ediyoruz".
Kaynak: İHA