Şaibeli bir şekilde görevini bırakmak zorunda kalan Deniz Baykal'ın yerine 2010'da geçen Kemal Kılıçdaroğlu yıllardan beridir CHP'nin başındaydı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Karşı çıktığı her yarışı kaybetti. 2023 seçimlerinde bile adaylığını dayatıp yeniden Erdoğan'ın karşısına cumhurbaşkanı adayı olarak çıktı ve yine kaybetti..
Tam da Kılıçdaroğlu siyaset sahnesinden tamamen çekildi derken Ankara'da bir ofis açtığını ve CHP'nin başına yeniden geçmek için planlar oluşturduğu konuşulmaya başlandı...
'Siyaseti bıraktınız mı, bırakacak mısınız?' Sorusu kendisine sorulduğunda;
"Ben siyaseti bıraksam da siyaset beni bırakmaz" Demişti.
Öyle ki İBB Genel Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'u kaybetmesi durumunda yeniden kurultayın toplanması ile Kılıçdaroğlu'nun aday gösterilmesi gündeme geldi..
Kemal Kılıçdaroğlu bütün konuşmalarında doğruları ve gerçekleri söylüyordu elbette...
Örneğin asgari ücretin arttırılması gerektiğini söylüyor, emekli maaşlarının arttırılmasından bahsediyordu fakat bunun vatandaşta bir karşılığı olmadı. Öyle ki 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi yakıp geçen iki büyük depremden sonra yıkılan evlerin çok daha iyisinin yapılacağını ve tek kuruş para alınmadan depremzedelere verileceğini bizzat Kemal Kılıçdaroğlu söylemişti fakat depremzedeler kendisine pek de inanmadı ve yarı yarıya kendilerine evleri verecek olan AK Parti iktidarına bel bağladı...
Aynı şekilde Kemal Kılıçdaroğlu, emekli Bayram ikramiyelerinin en az asgari ücret kadar olacağını gittiği her yerde söylüyordu fakat Türkiye'de sayıları 17 milyonu geçen emekli vatandaşlar kendisine pek itimad etmedi ve 2000 TL verecek olan AK Parti iktidarını destekledi..
O nedenle Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu saatten itibaren söyledikleri için 'İşe yaramıyor ki Kemal Bey' demekten başka bir şey akla gelmiyor...
Kılıçdaroğlu'nun böyle bir planı var mıydı yok muydu elbette bunu net bir şekilde bilemeyiz ama bildiğimiz bir şey var ki İBB başkanı yine Ekrem İmamoğlu seçildi ve artık Genel Başkan Özgür Özel olarak CHP yoluna devam etmeye başladı.
*
Özgür Özel'e gelince..
Birkaç dönem CHP grup başkanı vekilliği görevini yürüttükten sonra genel başkanlığa seçildi ve hemen hiç kimse kendisine lider gözüyle bakmıyordu... Ta ki 31 mart 2024 yerel seçimleri sonrası CHP hem belediye sayısını hem de aldığı oy sayısını artırana kadar...
Bu başarıdan sonra artık yavaş yavaş Özgür Özel emin adımlarla yürüyor ve tam da 'CHP'nin başında ben varım' Dercesine açıklamalarda bulunmaya başladı...
31 Mart Seçimlerinden hemen sonra Sabah gazetesinin manşet sayfasında röportaj veren isim CHP genel başkanı Özgür Özel'den başkası değildi...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmek istediğini söylüyordu...
Erdoğan Özel bir araya geldi ve buna en büyük tepkiyi Kılıçdaroğlu verdi..
Tamam da işe yaramıyor ki Kemal Bey...
Eski adıyla Twitter yeni adıyla X hesabından yaptığı paylaşımda iktidar ile müzakere yapılamayacağını ancak mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu'na CHP grup başkan vekillerinden adeta karşı cevap geldi: Önümüzdeki döneme bakıyoruz ve iktidar olacağız...
Ben Sayın Kılıçdaroğlu'nun yerinde olsam artık bırakın CHP'nin iç işlerine karışmayı sosyal medya hesaplarımı sadece resmi ve dini günlerde kutlama mesajlarını paylaşmak için kullanırdım...
*
MHP'DEN FERDİ TAYFUR ŞARKISI EŞLİĞİNDE DEVLET BAHÇELİ PAYLAŞIMI
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi resmi hesabından paylaşılan bir videoda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin eşofmanlarını giymiş, spor ayakkabılarını çekmiş, Ferdi Tayfur'un şarkısı eşliğinde ağır adımlarla yürüyüş yaptığı görülüyordu.. Ferdi Tayfur'un fonda söylediği şarkının sözleri ise bir hayli manidardı: Köle mi sandın beni?
Bu şarkı sözleri ile Devlet Bahçeli'nin birilerine mesaj göndermek istediği de konuşulmaya başlandı. Önümüzdeki aylarda MHP'nin nasıl şekilleneceği ile ilgili gelişmeleri hep birlikte yakından takip edeceğiz...
*
YENİDEN REFAH PARTİSİ ve ÖNÜMÜZDEKİ GENEL SEÇİMLER...
Babasının izinden giderek Yeniden Refah Partisi'ni kuran ve AK Parti çatısı altında TBMM'ye girdikten sonra tek başına belediye seçimlerine girip çok sayıda belediye kazanan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, belli ki başarıları kendisini kamçılamış ki gümbür gümbür geldiklerini ve önümüzdeki genel seçimlerin (2028-2029) kendileri açısından adeta bir iktidar olma dönemi olacağını söylüyor. Söyledikleri tabii ne kadar gerçekleşir bunu şimdiden kestirmek zor fakat geçmişe baktığımızda üzerinden bir ay geçmemiş yerel seçimlerde elde ettikleri başarıları katlayarak genel seçimlere giderlerse elbette büyük başarı ile sandıktan çıkacaklardır..
Çıkmasına çıkacaklar ama önemli olan sadece çıkmak değil, diğer taraftan halkın nabzını çok iyi okumak gerekir. Nasıl ki Refah Partisi'nden ayrılan AK Parti yıllardan beridir Türkiye'yi tek başına yönetiyorsa aynı şekilde halk arasında konuşulan bir başka husus ise AK Parti'nin ancak Yeniden Refah Partisi ile siyaset sahnesinden silineceği ile ilgili söylemlerdir...
Bunlar benim fikrim değil vatandaşın orada burada konuştuğu konular.. AK Parti'yi soldan değil, sağdan bitirecek bir parti ile ilgili yapılan konuşmalar genelde bütün okları Yeniden Refah Partisi'ne çeviriyor. Yani yıllardan beridir AK Parti'ye en yakın oy sayısı ile sandıktan çıkan CHP'nin değil de tıpkı AK Parti gibi siyasal islamcı ve muhafazakar olarak tanımlanan vatandaşların oyları ile Yeniden Refah Partisi'nin iktidar olacağı ve AK Parti'nin ise ya muhalefet ya da 3. parti olacağı ile ilgili siyasi söylemler özellikle de 31 Mart yerel seçimlerinden sonra sıklıkla dillendirilmeye başlandı...
*
HATIRLIYOR MUSUNUZ?
AK Parti'den istifa eden Ali Babacan daha DEVA Partisi'ni kurmadan önce sürekli AK Parti'den kendisine yeniden dönmesi için Ekonomi Bakanlığı teklifinin dahi yapıldığını söyleniyordu ancak Babacan, artık gemileri yaktığını, AK Parti'den tamamen ayrıldığını, yeni bir parti kuracağını ve böylece siyasete devam edeceğini söylüyordu. Aslında AK Parti, Ali Babacan'ın kuracağı siyasi partiden ve politikalarından çekinmeye başlamıştı ki DEVA Partisi kuruldu ve CHP ile ittifak yapıp birkaç milletvekili ile TBMM'ye girdikten sonra kendisinden beklenen siyasi argümanları öne sürmedi ve sessizliğe büründü.. DEVA Partisi'nden beklenen "AK Parti'yi zora sokma girişimi" sürpriz bir biçimde Yeniden Refah Partisi'nden geldi..
Önümüzdeki genel seçimlere kadar köprünün altından çok sular akacak. O zamana kadar kartlar yeniden dağıtılacak ve Türkiye siyaseti şekillenmeye devam edecek. Bakalım yazımın tamamında bahsettiğim siyasi partiler o zamana kadar nasıl olacak...