Hazır Giyim Sektöründe 2030 Vizyonu: Türkiye'den Küresel Markalar Çıkacak

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Müşterek Başkanı Ramazan Kaya, hazır giyim sektörünün ülkenin ekonomik değer ve istihdam açısından önde gelen sektörlerinden biri olduğunu belirtti.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Müşterek Başkanı Ramazan Kaya, hazır giyim sektörünün ülkenin ekonomik değer ve istihdam açısından önde gelen sektörlerinden biri olduğunu belirterek, 2030 sonrasında Türkiye’den dünya çapında markaların çıkacağını öngördüklerini söyledi. Kaya, “Şu an ‘markalarımız var’ diyoruz ama çoğu yerel düzeyde. 2030’dan itibaren Avrupa ve Amerika’da Türk markalarını daha sık göreceğiz” dedi.

Kaya, AA’ya yaptığı açıklamada, 2024’ün ilk yarısında Avrupa’daki ekonomik durum ve savaşların etkisiyle sektörde bir yavaşlama yaşandığını, ancak yılın üçüncü çeyreğinde normalleşme, dördüncü çeyrekte ise büyüme eğilimi gördüklerini dile getirdi. Avrupa’da enflasyonun düşmesi ve hane halkının harcamalarındaki artışın sektörde talebi artırdığını vurgulayan Kaya, hazır giyim sektörünün 2023 sonu itibarıyla 85,2 milyar dolarlık satış büyüklüğüne ulaştığını, 2024’ün 11 ayında ise bu rakamın 82 milyar dolar olarak gerçekleştiğini aktardı.

Sektördeki istihdamın yaklaşık 600 bin olduğunu, tekstil sektörü de dahil edildiğinde bu sayının 1 milyona ulaştığını ifade eden Kaya, 2023’te dünya genelinde hazır giyim ihracatında yüzde 4-5 oranında bir daralma yaşandığını belirtti. Kaya, “Bu yıl ciroda yüzde 4-5’lik bir düşüş öngörüyoruz ancak istihdam ve karlılık gibi faktörler de önemli. Gelecek için birim fiyatı artırıcı stratejilere odaklanmamız gerekiyor” dedi.

Türkiye’nin rekabet avantajlarına dikkat çeken Kaya, ülkenin Avrupa’ya olan lojistik yakınlığı ve güvenilir tedarik zinciriyle öne çıktığını vurguladı. “Gemilerle taşımada süreler 60-70 güne çıkarken, Türkiye’den mal tırla 3-4 gün içinde Avrupa’ya ulaşıyor. Bu, Türkiye’yi daha da cazip hale getiriyor” diyen Kaya, karbon salımı ve sürdürülebilirlik konularında da Türk hazır giyim sektörünün avantajlı olduğunu ifade etti.

Özellikle Z kuşağının sürdürülebilir ürünlere olan ilgisinin arttığını belirten Kaya, “Küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle çevreci bir tüketici kitlesi oluştu. Türkiye, karbon salımı ve sürdürülebilirlik açısından iyi bir konumda. Yenilenebilir enerji, geri dönüşüm ve döngüsel ekonomi gibi alanlarda önemli adımlar atıyoruz. 2025’te başlayacak karbon salımı vergi düzenlemeleri bizim için avantaj sağlayacak” dedi.

Kaya, dijitalleşmenin marka oluşturmadaki etkisine de değinerek, fiziksel mağazalara olan ihtiyacın azaldığını ve online platformların Türk markalarının dünya pazarlarında hızla yer bulmasını kolaylaştıracağını söyledi. “2030’da Türkiye’den çok daha güçlü ve küresel markalar çıkacak” diyerek, sektördeki geleceğe yönelik umutlarını dile getirdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri