Gerçeklerle Yüzleşmeye Hazır mısınız? Narin’in Hikayesinin Ardındaki Karanlık Gerçekler!

Mehmet Ali Sezer

Narin nerde, nasıl, ne zaman, kim veya kimler tarafından öldürüldü? Bu sorunun cevabı tam ve net bir şekilde ortaya çıkmadı. Narin'in kaybolduğu günden itibaren binlerce haber yazıldı, çizildi ama hiç kimse konuya bu açıdan bakmadı..

Bu yazıyı kaleme almamın en büyük sebebi yıllar önce okuduğum ünlü İtalyan Yazar Marrio Mazzanti'nin 'Şah Mat' ile 'Gördüğüne Asla İnanma' polisiye romanlarında anlatılanların Narin'in ölüm hikayesine benzemesidir, Narin'in ailesinin her bir ferdinin başından sonuna kadar çelişkili ifadeler kullanmasıdır.
Her şey ortaya çıkacak fakat ortaya çıkana kadar akıllarda kalan soru işaretlerine bir de şöyle bakmanızı istiyorum.

KANINIZ DONACAK İLİKLERİNİZE KADAR ÜRPERECEKSİNİZ..

Kaybolan çocuklarla ahır ile bağına birlikte bakalım isteseniz;

1945 yılında Robert Lawson’un kaleme aldığı çocuk kitabı “Tavşan Tepe”, 1954’te Amerikan Çocuk Edebitatı’nda “Mükemmellik Ödülü” alan kitabı paylaştı. Bu kitapta “tavşan” üzerinden; şüphe, korku ve nefret konu ediliyor. (Kitap, İbranice metniyle dolaşımda)

“Tavşan Tepe” adlı kitap, yüzeysel bir hikayenin ötesinde, derin mitolojik ve sembolik anlamlar taşıyan bir anlatıya sahiptir. Bu eserde, tavşanlar (çocuklar) ahırda kitlenmiş ve bir kurtuluş mücadelesi vermektedirler. Kitap, bu tavşanların kaderlerini belirleyen bir gemiyi ve bu gemiye ulaşma mücadelesini detaylandırarak, fedakârlık ve kurtuluş temalarını işler.

Tavşanlar, bu kitapta, Yahudi mitolojisinde 19’u temsil eden, yani bir tür kutsal anlam taşıyan sembollerdir. Ayrıca, tavşan kelimesinin asıl anlamının "fedakâr tepe" olması, bu mitolojik bağlamı daha da derinleştirir. Kitap, tavşanları kız çocukları ile ilişkilendirerek, bu sembolizmi toplumsal ve kültürel bir bağlamda ele alır. Tavşanların (Narin’in kahverengi bir battaniye içerisinde, amca Salim’in aracının ön koltuğunda gördüğünü söyleyen benzinlikteki çalışanın ifadesi var) battaniyeli olanları, yani dayanıklı ve güçlü tavşanlar, su kenarına yanaşan bir geminin varlığıyla kurtuluş umudu taşır.

Kitapta, tavşanların bir ahırda kitlenmiş olması, onların zor bir durumdan kurtulma çabasını temsil eder. Bu tavşanlardan bazıları battaniyeli olarak tasvir edilir, bu da onların dayanıklılığını ve zorluklara karşı koyabilme yetilerini simgeler. Su kenarına yanaşan gemi ise, bu tavşanların kurtuluşu için bir umut kaynağıdır. Ancak, gemiye ulaşmak her zaman kolay değildir; tavşanlar, arka bacaklarından yakalanarak tepe taklak edilirler. Bu, zorlu bir mücadeleyi ve fedakarlığı temsil eder. Ve sol arka bacak kopana kadar bu devam eder. Narin'in adli tıpta yapılan incelemede sol bacağının koptuğu tespit edilmişti. Sosyal medyada paylaşılan, Narin'in annesine sarıldığı bir fotoğrafta, sol bacağını arkaya doğru çevirerek kaldırdığını görebilirsiniz. Bunların hepsi tesadüf olabilir mi?

Tavşanın arka bacağından yakalanması ve tepe taklak edilmesi, onun karşılaştığı engelleri ve zorlukları sembolize eder. Ancak, bu zorluklardan kurtulup bacağındaki ipten kurtulabilen tavşanlar, gemiye ulaşarak tamamen kurtulmuş olurlar. Bu süreç, kişisel mücadele ve fedakarlığın sonucunda elde edilen özgürlüğü ve kurtuluşu anlatır.

Netice itibarıyla konuyu toparlamaya çalıştığımızda “Tavşan Tepe” kitabı, derin mitolojik ve sembolik anlamlarla dolu bir anlatı sunar. Tavşanlar, fedakarlık ve kurtuluşun temsilcileri olarak, hem bireysel hem de toplumsal mücadelelerin sembolleri olarak karşımıza çıkar. Kitap, bu sembolleri kullanarak, zorlukların üstesinden gelme ve kurtuluş mücadelesinin önemini vurgular…

Tavşantepe köyünün Zerzevan Kalesi’ne 30 km uzaklıkta olması da akıllardaki şüpheleri daha artırıyor.Zerzevan kalesinin altında Mitras tapınağı var

Kitapta anlatılanlarla ne kadar ilgilidir bilinmez ancak Narin de bırakıldığı çuvalda bulunduğunda bacağı kopuk bir halde çuvaldan çıkarılmıştı.

Yine Kur’an’ı Kerim’de Müddessir Sûresi 28-31 ayeti kerimelerinde şöyle der: Ben onu "Sekar"a (cehenneme) sokacağım. Sekar'ın ne olduğunu sen ne bileceksin? Derileri kavurur. Üzerinde on dokuz (görevli melek) vardır. Biz, cehennemin görevlilerini ancak meleklerden kıldık. Onların sayısını inkâr edenler için bir imtihan vesilesi yaptık ki kendilerine kitap verilenler kesin olarak bilsinler, iman edenlerin imanı artsın, kendilerine kitap verilenler ve mü'minler şüpheye düşmesin, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ile kâfirler, "Allah, örnek olarak bununla neyi anlatmak istedi" desinler. İşte böyle. Allah, dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlar için ancak bir uyarıdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.