10 Ocak İdareciler Günü kutlama programında konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Küreselleşmeye kendini adayanlar 21'inci yüzyılın kaybedeni olacaktır" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türk İdareciler Derneği tarafından düzenlenen 10 Ocak İdareciler Günü kutlama programına katıldı. Ankara Vilayetler Evi'nde düzenlenen kutlama programında konuşan Bakan Soylu, "Küreselleşmeye kendini adayanlar 21'inci yüzyılın kaybedeni olacaktır. Türkiye, gerek 20. yüzyıldaki tecrübeleriyle gerek Cumhuriyetimizi kurma yolunda özgürlük mücadelemizi yapma konusunda ortay koymuş olduğu iradesi ve ondan sonra karşılaştığı vesayetin dayatmaları sonucunda büyük tecrübe elde etti. Ama 21'inci yüzyılın başında şunu ifade etmek gerekir ki bu tecrübeleri biriktirerek başlattı. 21'inci Yüzyılın başından itibaren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde hem kendi insanına hem de dünyaya bir şeyler söyledi. Eski Türkiye'nin anlayışından 3 kavramı attı. Seyretmek, kabullenmek ve en önemlisi emperyalizme teslim olmak" diye konuştu.
Türkiye'nin 21'inci asrın başından itibaren çok önemli adımlar attığını belirten Bakan Soylu, " Geçen ay Türkiye'de Afrika Birliği zirvesi yapıldı. Afrika'nın bütün ülkeleri Türkiye'deydi. Batı'nın sömürdüğü Afrika dahil olmak üzere Dünyadaki bize müzahir ülkelerin büyük bir bölümü umut ve ümit olarak Türkiye coğrafyasını dost, güvenilir ve emin bir ülke olarak görüyorlar. Türk milletini de emin bir millet olarak görüyorlar. Türkiye 21. asrın başından itibaren çok önemli bir adım attı. Küreselleşmenin samimiyetsiz bir yaklaşım olduğunu niteleyen Türkiye ikili ilişkilere döndü. Bölgesel ilişkilere tarihin bize emanet ettiği ilişkilere sarıldı. Burada çok önemli adımlar attı. Bakiyesi olduğumuz Osmanlı İmparatorluğu'ndan bize kalan ilişkilerinde hiç birisine sırtını dönmeden onlarla beraber Afrika'dan Balkanlara Balkanlardan Ortadoğu'ya kadar bütün bir ülkelerle beraber olduk" dedi.
Huzurlu bir Suriye'nin güçlü bir Türkiye demek olduğunu vurgulayan Bakan Soylu, "İki terör örgütü, hemen yanımızdaki iki komşu ülkenin otoritesini ve yönetim sistemini altüst etti. Suriye ve Irak'ı 2 terör örgütü DAEŞ ve PYD/PKK parçaladı. Bütün bu durumdan etkilenmeyen bütün buna zırh kurabilen ve bu coğrafyanın huzuru ve barışı için elinden gelen her şeyi yapan bu etkilenmeyi kendi ülkesi üzerine gölge ettirmeyen coğrafyasında ayakta kalarak sürekli gelişerek, dönüşerek ve değişerek ve altyapısını güçlü bir şekilde kurarak ortaya koymuş bir Türkiye var. Huzurlu bir Bağdat, barışçıl bir Bağdat, güçlü ve büyük bir Türkiye'dir. Huzurlu bir Suriye, güçlü ve büyük bir Türkiye'dir. Etrafımızdaki coğrafyanın, Afganistan'dan Pakistan'a kadar huzurlu olması, bir ve beraber olması, güçlü ve büyük Türkiye'yi ve etrafındaki ülkelere bu dönem içerisinde kendi kazanımlarını tahvil edebilecek bir anlayışı sağlamasının önünü açacaktır. Bunu sadece biz kendimiz değerlendiriyor değiliz. Bu beklenti, esas itibarıyla o ülkelerin kendi milletlerinin beklentilerini oluşturmaktadır" şeklinde konuştu.
(Hidayet Türkyılmaz / İHA)
Kaynak: İHA