Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan Tarihçi Özgür Aslan, Karakale Kalesi’nin arazisinin konumuna uygun olarak dikdörtgen bir planda inşa edildiğini belirterek, “Sur duvarlarının genişliği 1.5 metre, yüksekliği ise 4 metre kadardır. Kalede bulunan kuzey uçtaki kulenin yüksekliği ise 7 metreye ulaşmaktadır.
Bu kulenin hemen doğusunda, dairevi planlı ve dış cephesi tüf taşından yapılmış bir başka kule daha bulunmaktadır. Kale surları ve kuleler arasında kalan geniş alanda, büyük bir yerleşim kalıntısı dikkat çekmektedir. Bu alanda, özellikle Selçuklu, Urartu ve Eski Tunç Çağı’na ait bol miktarda seramik parçaları bulunmaktadır. Ancak, ayakta kalan yapı yoktur” dedi.
Karakale Kalesi’nin Aras Nehri’nin geçit veren bir noktasında ve Iğdır ovasına açılan yolun üzerinde inşa edilmiş olması nedeniyle stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Aslan, “Bu konumu, kaleyi tarih boyunca çeşitli medeniyetler için önemli bir askeri ve ticari nokta haline getirmiştir. Bölgedeki diğer kaleler gibi Karakale Kalesi de horasan harcından inşa edilmiştir.
Aynı mimari türdeki diğer örnekler, bu kalenin bölgedeki askeri yapıların tipik bir temsilcisi olduğunu göstermektedir. Karakale Kalesi’nin geniş alanında, tarihi dönemlere ait çeşitli kalıntılar bulunmaktadır. Selçuklu, Urartu ve Eski Tunç Çağı’na ait seramikler, kalenin zengin geçmişini yansıtmaktadır. Bu kalıntılar, bölgenin tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yaptığını göstermektedir. Ancak, kalede ayakta kalan yapıların olmaması, bu kalıntıların ve kalenin korunmasının ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır” diye konuştu.
Karakale Kalesi’nin Iğdır’ın tarihi ve stratejik mirasının önemli bir parçası olduğuna değinen Aslan, “Sarp kayalıklar üzerine inşa edilen bu muhteşem yapı, bölgenin tarihini ve kültürel zenginliğini yansıtmaktadır. Aras Nehri’nin kıyısında, Iğdır ovasına açılan yolun üzerinde yer alması, kalenin stratejik önemini daha da artırmaktadır. Karakale Kalesi, tarih meraklıları ve gezginler için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer olup, bölgenin zengin geçmişine tanıklık etmektedir. Bu tarihi yapı, Iğdır'ın kültürel ve tarihi zenginliklerini keşfetmek isteyenler için eşsiz bir durak olmayı sürdürmektedir” şeklinde konuştu.