Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Çocuklarımızın okullara dönebilmesi için aynı özveriyi, çabayı çok daha yoğun bir biçimde gösterme zamanı. O yüzden bugün kolları sıvadık. 31 Ağustos'ta uzaktan eğitimle açılacak olan okullarımızın kapılarını 21 Eylül'de de yeniden açmak konusunda büyük bir çaba içerisindeyiz" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, eğitim kurumlarında hijyen şartlarının geliştirilmesi ve enfeksiyon önleme tedbirleri kapsamında Pursaklar'da bulunan Gümüşoluk İlkokulunda "Okulum Temiz" belgesi takdim törenine katıldı. Tören öncesi sınıflarda denetimlerde bulunan Bakan Selçuk, daha sonra Okul Müdürü Serkan Kara'ya "Okulum Temiz" belgesini takdim ederek, okulun bahçesindeki "Sera Beceri Atölyesi'ni gezdi. Okul bahçesindeki açık hava sınıfında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Selçuk, "Çocuklarımızın okullara dönebilmesi için aynı özveriyi, çabayı çok daha yoğun bir biçimde gösterme zamanı. O yüzden bugün kolları sıvadık. İnşallah 31 Ağustos'ta uzaktan eğitimle açılacak olan okullarımızın kapılarını 21 Eylül'de de yeniden açmak konusunda büyük bir çaba içerisindeyiz. Bu çabalarımız tümüyle verilere, bilimsel bulgulara dayalı olarak Bilim Kurulunun, Sağlık Bakanlığının ortaya koyduğu tablolara bakarak çok dikkatli bir biçimde kararlar verilecek. Bütün bu adımları atarken diğer kurumlarımızla da işbirliği içerisindeyiz" dedi.
"21 EYLÜL'DE DERS ZİLİNİN ÇALDIĞI ANDAN İTİBAREN OKULLARDA ALINACAK TEDBİRLERİ AYRINTILI BİR ŞEKİLDE ORTAYA KOYDUK"
Okulların açılmasıyla ilgili kararı Milli Eğitim Bakanlığının tek başına veremeyeceğini belirten Selçuk, toplumun tüm paydaşlarıyla birlikte hareket edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Selçuk, "27 Temmuz'da Türk Standartlar Enstitüsü ile beraber Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın şemsiyesi altında hijyen geliştirilmesi ve enfeksiyonu önleme işbirliği protokolünü yaptık. 21 Eylül'de ders zilinin çaldığı andan itibaren öğrencilerimiz hangi alanda nasıl davranacaklar, ne yapacaklar, bir okulun hangi mekanında ne yapacağız, nasıl yapacağız, hangi davranış ortaya konulacak; öğretmenler, okul yöneticisi arkadaşlarımızın alması gereken tedbirler ve takip edilmesi gereken birtakım önlemler nelerdir tüm bunları ayrıntılı olarak simülasyonlarla ortaya koyduk. Bunları ayrıntılı olarak ortaya koymamızın nedeni bütün okullarımızda "Okulum Temiz" belgesinin alınabilmesi için bir altyapı kurmaktı" diye konuştu.
Okulum Temiz belgesi için yayınlanan kılavuz hakkında ve yapılacak işlemler hakkında Bakan Selçuk şunları söyledi:
"Aynı kılavuzun öğrenci, veli, yönetici ve öğretmen bilgilendirme rehberini hazırladık. Bütün bunlar okullarımızda takip edilecek. 2 bin denetmenin eğitimi söz konusu oldu ve 2 bin denetmenimiz eğitimlerini aldı. Bu denetmenlerimiz okulların hazır olup olmadığı konusunda hangi tedbirlerin alındığı, hangi okulun ne tür ihtiyacı olduğu konusunu belirli kontrol listelerine dayalı olarak ortaya koyuyorlar. Hazır olan okullarımız içinde böyle bir belge düzenleme imkanımız söz konusu. Bunu dış denetim olarak düşünmüyoruz, aynı zamanda bir öz denetimde bekliyoruz. Okulların öz değerlendirme yapmasını istiyoruz. Öğretmenimizin, çocuklarımızın sağlığını biz önemsedikçe velilerimizin de okullara olan güveninin artacağından eminiz."
"BİR OKULUN BİR KERE TEMİZ OLMASI YETMİYOR"
'Okulum Temiz" belgesini alan bir okulun sürdürülebilirliğinin öneminden bahseden Selçuk, "Bir okulun bir kere temiz olması yetmiyor. Bunu takip etmek için bir yazılım hazırladık. Bu yazılım marifetiyle bütün okullarımızın hangi durumda olduğunu kontrol etmemiz söz konusu olacak. Çocuklarımızın uyum eğitimi ve sonrasında neyi nasıl yapacaklarına dair rehberliğe ihtiyaçları var. O yüzden çocuklarımız, velilerimiz, öğretmenlerimiz için sürdürülebilir bir bakış açısına sahibiz. Dezenfektan ve maske temini de söz konusu. MEB olarak meslek liseleri, halk eğitim merkezleriyle, bilim sanat merkezleriyle dünyada örnek gösterilecek başarı hikayesi oluşturduk. Kendi potansiyelimize güvendiğimiz için maske, dezenfektan, hijyen malzemeleri konusunda bir endişemiz yok. Bu üretimleri kendi kurumlarımızda yapabiliyoruz. Bakanlık olarak bu çalışmaları yapmamız zaten görevimiz. Fakat bu toplumsal bir mesele. Bu toplumun tamamının üstlenmesi gereken bir görev. Bu birlikte omuz verilmesi gereken bir problem" ifadelerini kullandı.
"ÇOCUKLARIMIZIN OKUL ÖZLEMİNİ GİDERECEĞİ VE BİZLERİ GÜLEN GÖZLERLE BEKLEYECEĞİ GÜNLERE HASRETİZ"
Toplumun tüm kesimlerinin okulların açılmaması durumunda Türkiye'nin neler kaybedeceğini düşünmesi gerektiğini vurgulayan Selçuk, "Bu anlamda bilim insanlarımızla görüşmelerimiz devam ediyor. Okullar açılmadığında öğrencilerin öğrenme kayıpları nereye doğru evrilecek, bu kayıplar uzun sürerse ileride bizi hangi riskler bekliyor, tedbirleri ne olmalıdır bütün bunlarla ilgili düşünüyoruz. Bu belgeyi başlangıç olarak bu okulumuza verdik. Bunu binlerce okulumuz takip edecek. Çocuklarımızın okul özlemini gidereceği ve bizleri gülen gözlerle bekleyeceği günlere hasretiz. Bu çalışmalar konusunda sadece buranın değil, bütün Türkiye'nin hummalı bir çalışma içerisinde olduğunu ifade etmekten memnuniyet duyarım" dedi.
"EBA'NIN ALT YAPISINI HER GÜN GÜNCELLİYOR VE DEĞİŞTİRİYORUZ"
Açıklamasının ardından basın mensuplarından gelen soruları yanıtlayan Bakan Selçuk, devlet okullarında EBA'dan yararlanma oranlarıyla ilgili, "Rakamlar çok değişken. Biz alt yapıyı her gün güncelliyor ve değiştiriyoruz. Memnuniyet verici oranlar var. Uzaktan eğitimin genel tablosuyla ilgili önümüzdeki hafta bir toplantımız olacak. Orada bu rakamları paylaşacağız" dedi.
"BİZ HER GÜN SAĞLIK BAKANLIĞIYLA GÖRÜŞME HALİNDEYİZ"
21 Eylül'de açılması planlanan okulların hangi kademelerde açılacağına dair soru üzerine Selçuk, "'Şu kademeler açılır" noktasında kesin kanaat hiçbir zaman ortaya koymuyoruz. Biz bir toplantıyla değil, her gün Sağlık Bakanlığı ve ilgili kuruluşlarla görüşüyoruz. Alt çalışmalar her gün devam ediyor. Zamanı geldiğinde bunu ifade edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"MEKANSAL VE MÜFREDAT OLARAK BİR SEYRELTME SÖZ KONUSU"
Seyreltilmiş müfredat ile ilgili Bakan Selçuk, "Burada önemli olan ilkesel olarak çocuklarımızın mesafelerine uygun bir şekilde ve öğretmenlerimizin herhangi bir sıkıntı yaşamayacağı bir şekilde müfredatın öğretim programları içeriğinin öngörülen zaman dilimlerine sığacağı şekilde bir seyreltmeden söz ediyoruz. Mekansal ve müfredat olarak bir seyreltme söz konusu. Burada çocuklarımız açısından da bir seyreltme söz konusu. Bunun oranı, miktarı, zamanlamasını da bize zaman gösterecek" diye konuştu.
"DÜNYADA VİDEO KONFERANS SİSTEMLERİYLE CANLI DERS VEREBİLEN İLK 3 ÜLKENİN İÇERİSİNDEYİZ"
Uzaktan eğitimin devamıyla birlikte öğrenciler arası fırsat eşitliği makasının giderek açıldığı konusundaki endişelere de cevap veren Selçuk, "Dünyada video konferans sistemleriyle canlı ders verebilen ilk 3 ülkenin içerisindeyiz. Yaptığımız işin milyonlarca öğrencimiz açısından başarıyla ortaya konulduğu bir durum var. Erişemediğimiz öğrenciler olduğunu da biliyoruz, farkındayız ve bunun için de çalışmalar yapıyoruz. Fırsat eşitliğinden ziyade, fırsat adaleti kavramını ortaya çıkarıyoruz. Bizim her çocuğumuza ulaşmakla ilgili bir sorumluluğumuz var. Milyonlarca kitap dağıttık bir grup çocuğumuza, bunu biz erişimde avantaj sağlamak için yaptık. Çocuklarımızın çok büyük bir oranda erişimle ilgili sorunu yok. Bazı ekonomik sorunlardan dolayı erişimi olmayan bölgeler var. Onlarla ilgili de alınması gereken tedbirleri çalışıyoruz" dedi.
"'TEMASSIZ OYUNLAR KİTAPÇIĞI" ADINDA BİR KİTAPÇIK HAZIRLADIK"
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan "Teneffüslerde Oynanacak Oyunlar" çalışmasıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Selçuk, "Bizim kültürümüzde oyunlar inanılmaz zengin. Bütün Türk coğrafyasında tarihsel olarak hangi oyunlar oynanmış, günümüz oyunları nelerdir, dünyada evrensel olarak dikkat çeken öğrenmeye katkı sağlayan oyunlar nelerdir diye bir çalışma yaparak binlerce oyunun listesini çıkardık. Sonra bu oyunların içerisinden seçim yaptık. Yakın temas gerektirmeyen ve müfredatımızın içeriğiyle ilgili olabilecek oyunları seçip, "Temassız Oyunlar Kitapçığı" adında bir kitapçık hazırladık. Bunu da bütün öğretmenlerimize, bütün okullarımıza, velilerimize ulaştırma imkanı sağladık. Bütün Türkiye'ye yaygınlaştıracağız" ifadelerini kullandı.
"ESNEK BİR BAKIŞ AÇIMIZ VAR"
Vaka sayısının az ve kontrol edilebilir olduğu bölgelerde eğitime başlanabileceği sinyallerini veren Selçuk, "Hukukçularımız çalışıyor. Mücbir sebeplerin olduğu durumlarda mevcut hukuksal alt yapı değerlendiriliyor. Biz bu konudaki çalışmanın tamamlanmasını bekliyoruz. Esnek bir bakış açımız var. Mücbir sebepler dikkate alınarak. Daha sonra da açıklayacağımız tüm öğrenci, veli, öğretmen, servis görevlilerinin HES kodu vasıtasıyla bir yazılım üzerinden denetlenebilmesi ve okul müdürümüzün cep telefonuna bu sonuçların iletilmesi için bir alt yapı hazırladık. Bunun ayrıntılarını önümüzdeki haftalarda paylaşacağız" dedi.
"PRENSİP OLARAK HEP VURGULADIĞIMIZ ŞEY ÇOCUKLARIMIZI MAĞDUR ETMEMEK"
2020-2021 eğitim öğretim sezonunda üniversite sınavına girecek 12'nci sınıf öğrencilerinin merak etmemesi gerektiğini söyleyen Selçuk, gerekli düzenlemelerin yapılacağına değindi. Selçuk, "Prensip olarak hep vurguladığımız şey çocuklarımızı mağdur etmemek. Bilim Kuruluyla beraber, bu mesele sadece Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının meselesi de değil. Bazı ana kararlara ihtiyacımız var. Bu kararlar çıktığında biz çocuklarımızın hangi konularda sorumlu olacağına dair açıklamalarda bulunuruz. Nasıl bir önceki dönem çocuklarımızın beklentisi üzerinde bir iyileştirme yaptık, bu seneki çocuklarımız için de yaparız. Çocuklarımız derslerine devam etsinler" diye konuştu.
"ELBETTE ÖZEL EĞİTİM KURSLARIYLA İLGİLİ DE AYNI KURALLAR GEÇERLİ"
Gelişim kursu adı altında eğitim veren kurumlara dair de açıklamalarda bulunan Selçuk, "Elbette özel eğitim kurslarıyla ilgili de aynı kurallar geçerli. Uzaktan eğitim konusunda da bizim temaslarımız ve yapılan görüşmeler konusunda özel okulların birtakım kararlar ortaya koymasını bekliyoruz. Velilerimizin haklı taleplerinin dikkate alınması şart. Bunlarla ilgili zamanı geldikçe açıklama yapacağız" şeklinde konuştu.
Okulların eğitime açılması hususunda tüm toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini belirten Selçuk, "Bizim görevimiz okulları açmak. Eğitim sürecini gerçekleştirmek. Bir ülkenin çocuklarının eğitiminden daha kritik olan bazı hususlar var. Okulların da bir an önce açılması için her cephede çalışıyoruz. Açılması noktasında gereken tedbirleri almak durumundayız. Toplumumuzdan da beklentimiz var. Okulları birlikte açacağız dememizin gereği de bu" dedi.
Konuşmasının ardından tahtaya geçen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Okulları Birlikte Açacağız" yazdı. Selçuk, "İşin özeti bu. Okulları açmak için çalışmaları birlikte yürüteceğiz ve kararlıyız" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA