Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde bulunan İshak Paşa Sarayı, hem mimarisi hem de içindeki önemli yapılarla dikkat çekerken, sarayın içinde yer alan sekizgen planlı türbe ise gizemini hala koruyor.
Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan Doğubayazıt İnanç Turizmini Araştırma ve Geliştirme Derneği Başkanı Ahmet Ertuğrul, türbenin sarayın banisi olan 2. İshak Paşa’ya atfedildiğini belirterek, “Her ne kadar kime ait olduğu kesin olarak bilinmese de, türbenin giriş kapısındaki H. 1214 (M. 1799-1800) tarihli yazı, 2. İshak Paşa’nın ölüm tarihiyle aynı olduğu için bu türbenin ona ait olabileceği düşünülmektedir. Türbe, küçük ölçülerde olmasına rağmen mimari açıdan oldukça dikkat çekicidir. Geleneksel ve bölgesel özelliklerin başarılı bir sentezi olarak kabul edilen bu yapı, özellikle hareketli cephesiyle göz dolduruyor. Türbenin doğuya bakan giriş kapısı, iç bölümdeki cenazelik bölümüne merdivenlerle ulaşılmasını sağlıyor. Ancak, ne yazık ki bu bölümdeki mezarların tamamı tahrip edilmiş durumdadır” dedi.
Türbenin bulunduğu alanın İshak Paşa Sarayı’na bitişik caminin kıble duvarına yakın bir bölgede yer aldığını da vurgulayan Ahmet Ertuğrul, “Türbenin çevresi bir duvarla çevrili bir hazire (mezarlık) olarak inşa edilmiştir. Zamanında önemli mezar taşlarıyla dolu olan bu hazire, bugün neredeyse tamamen yok olmuş durumda. Anıtsal giriş ve çekme yapısının da yer aldığı bu alanın sadece birkaç taş parçası günümüze ulaşabilmiştir” diye konuştu.
İshak Paşa Sarayı’ndaki bu önemli türbenin ve hazirenin korunması gerektiğini vurgulayan Ahmet Ertuğrul, “Tarihimizden izler taşıyan bu türbe ve çevresi, geçmişimize ışık tutan değerlerdir. Ancak, yeterli korunma çalışmaları yapılmadığı için bu eserler hızla yok olmaktadır. Yetkililerin bu tür kültürel mirasların korunması için acil adımlar atması gerekir. İshak Paşa Sarayı’nın türbesi ve haziresi, tarihin önemli izlerini taşıyor ve gelecek nesiller için bu izlerin korunması büyük bir sorumluluk olarak karşımızda duruyor” şeklinde konuştu.