Suriye'nin İdlib kentinde rejim unsurlarının menfur saldırısına tepkilerini göstermek amacıyla İstanbul iş dünyasını temsilen Oda ve Borsalar, sendika konfederasyonları, meslek örgütleri ile iş dünyası sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ortak açıklama yaptı.
İstanbul'daki oda ve borsalar, meslek örgütleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri Suriye'nin İdlib kentinde rejim unsurlarının saldırısına tepkilerini göstermek amacıyla İTO binasında ortak bir basın açıklaması yaptı.
İstanbul Ticaret Odası (İTO), İstanbul Sanayi Odası (İSO), İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB), İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO), Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON), Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN), İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İSTESOB), Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (KAMU-SEN), Türkiye Noterler Birliği, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genç Girişimciler Kurulu, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB), Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) başkan ve temsilcileri, düzenledikleri basın toplantısında Suriye'nin İdlib kentinde rejim unsurlarının saldırısına tepki gösterdi.
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, İSTİB Başkanı Ali Kopuz, İMEAK DTO Başkanı Tamer Kıran'ın da katıldığı toplantıda, ortak açıklama metnini İTO Başkanı Şekib Avdagiç okudu.
Açıklamayı okuyan İTO Başkanı Avdagiç, "Şu an itibariyle, Türkiye'nin her ilinde ve her köşesindeki iş dünyası olarak tek ses ve tek yürek halindeyiz. Şu an 81 İlimizde, Türkiye'nin önde gelen 30'a yakın meslek örgütü, sendika konfederasyonu ve sivil toplum kuruluşu, hep birlikte bu açıklamayı yapıyoruz: İş dünyası temsilcileri olarak şunun altını çizmek isteriz ki; bizler, her kritik dönemde, ülkemize yönelik her tehditte, milletimizin ve devletimizin yanında durduk. Üstlendiğimiz sorumluluğun hakkını vererek hareket ettik. Bugün de, İdlib'de gerçekleşen hain ve alçak saldırıya ilişkin, ortak tepkimizi gösteriyoruz. Öncelikle vatanımızın huzuru, güvenliği ve mazlum insanları savunmak için; üstlendikleri görevde şehit olan tüm kahraman askerlerimizin ruhları şad olsun. Rabbim şehitlerimizin mekânını cennet, eylesin. Yakınlarına sabır ve metanet diliyoruz. Yaralılarımıza da Allah'tan acil şifalar temenni ediyoruz. Milletimizin başı sağ olsun" dedi.
"REJİM UNSURLARINA KARŞI SESSİZ KALMAMIZ BEKLENEMEZ"
Avdagiç, sözlerine şöyle devam etti: "Kahraman askerlerimiz İdlib'de, hem ülke sınırlarımızı, hem de mazlumları korumaktaydı. Zira Suriye'de yaşanan zulümlere, yüzbinlerce sivilin zalimce katledilmesine, milyonların evinden ve toprağından sürülmesine, dünya sessiz kaldı. Türkiye'nin barış ve huzur odaklı çabalarıysa, ne yazık ki, pek çok ülkede karşılık görmedi. Buradan tekrar sesleniyoruz: Karşımızda, insanlıktan nasibini almamış, tüm ahlakî, insanî ve dinî değerleri hiçe sayan, kendi yurttaşlarını bile topraklarından eden, canlarına kasteden zihniyete sahip bir rejim bulunuyor. Suriye'yi her geçen gün daha da ağır bir yıkıma sürüklüyor. İşte rejim güçleri son olarak da, yapılan anlaşmalara uymayarak, askerlerimize yönelik alçakça bir saldırıda bulundular. Bu saldırı, asla kabul edilemez. Masum insanları katleden ve sınırlarımızın ötesinde terörist unsurların gelişmesine izin verenlere hoş görüyle bakılamaz. Ülkemizin güvenliğine açık tehdit oluşturan bu rejim unsurlarına karşı sessiz kalmamız beklenemez'.
Suriye ile bağlarımıza değinen Avdagiç, "Tarihi ve kültürel bağlarımız bulunan, rejimin zulmünden kaçan Suriyeli kardeşlerimizin yaşama hakkını korumak tarihi, insanı ve vicdani sorumluluğumuzdur. Sınırlarımızda terörist yapılanmaların oluşmasına izin vermemek, sınırlarımızın geleceğini güven altına almak bizim en doğal hakkımızdır.Türk Devleti ve Ordusu bugüne kadar, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarıyla terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde vermiştir. Şimdi de bu acımasız ve menfur saldırının sahipleri yaptıklarının bedelini ödeyecektir. Başlatılan "Bahar Kalkanı" harekâtıyla da, bu bedeli, kahraman Ordumuz ödetmeye başlamıştır. Şunu herkes bilsin ki, biz, her türlü zorluğu aşmasını bilen bir milletiz. Vatan mevzubahis olunca, tüm siyasi ve fikri ayrılıkları bir tarafta bırakırız. Bir ve beraber oluruz. İşte şimdi de birlik ve beraberlik içinde hareket ediyor, sabır ve dayanışma gösteriyoruz. Ülkemizin menfaatlerinin ve bağımsızlığının korunmasını, Mehmetçiğimizin mukaddes canını her şeyin üstünde tutuyoruz. Yine herkes bilsin ki; bugün her zamankinden daha güçlü şekilde biriz, bütünüz ve birlikteyiz. Türkiye'nin tüm kesimlerini temsil eden Mesleki ve Sivil Toplum Örgütleri olarak, bayrağımızın altında kenetlendik" şeklinde konuştu.
Devletin ve askerin yanında olduklarının altını çizen Avdagiç, "Katil rejime karşı, kararlı şekilde mücadele eden devletimizin ve kahraman ordumuzun yanındayız. Alınacak her kararın, atılacak her adımın, bütün gücümüzle, arkasındayız. Cenab-ı Hakk ülkemizi korusun, milletimizin birliğini ve dirliğini muhafaza etsin. Allah şanlı ordumuzu ve Mehmetçiğimizi çıktığı bu kutsal vazifede ve mücadelede muzaffer eylesin" ifadelerini kullandı.
(Adem Gürer - Murat Ergin /İHA)
Kaynak: İHA