Son yapılan araştırmalar, kahvenin bağırsaklarda bulunan "lawsonibacter asaccharolyticus" gibi faydalı bakterilerin sayısını artırdığını ortaya koydu. Prof. Dr. Özdil, “Yüksek kahve tüketen bireylerin bağırsaklarında bu bakterinin sayısı, kahve tüketmeyenlere göre 4 kat daha fazla. Bu durum, kahvenin sağlıklı bir mikrobiyota dengesi sağlamada etkili olduğunu gösteriyor. Hatta kafeinsiz kahve bile bu konuda faydalı olabiliyor” dedi.
Kahvenin sağlık açısından faydalarını maksimize etmek için dengeli tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Özdil, ideal miktarın günde 2-3 fincan olduğunu belirtti. Aşırı kahve tüketiminin mide asidini artırabileceğini, uyku düzenini bozabileceğini ve kalp problemlerine yol açabileceğini hatırlatarak ölçülü tüketimin önemine dikkat çekti.
Prof. Dr. Özdil, kahvenin bağırsak sağlığını desteklemenin yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendirebileceğini ve genel sağlık için faydalı olabileceğini söyledi. Ancak her gıda gibi kahve tüketiminde de denge gerektiğini belirten Özdil, şunları ekledi:
“Kahve, doğru miktarda tüketildiğinde sindirim sistemimizi destekleyerek sağlıklı bakterilerin çoğalmasını sağlıyor. Ancak aşırıya kaçmak olumsuz sonuçlara yol açabilir. Sağlığımız için kahvenin faydalarından ölçülü şekilde yararlanmalıyız.”
Sonuç olarak, kahve hem bağırsak sağlığını destekleyen hem de dengeli tüketildiğinde genel sağlığa katkı sağlayan bir içecek olarak öne çıkıyor. Ancak potansiyel zararlarından kaçınmak için ideal miktarda tüketilmesi gerekiyor.