Kanser vakalarının artışı, toplum sağlığını tehdit eden bir kriz olarak değerlendirilmekte ve bu durumun önlenmesi için ciddi çabalar sarf edilmektedir.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Modern yaşam tarzı, hareketsizlik, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve sigara kullanımı gibi faktörler kanser riskini artırır. Fast food tüketimi, işlenmiş gıdaların yaygınlaşması ve sağlıksız alışkanlıklar, kanser vakalarının artmasında önemli bir etkendir.
Çevresel Faktörler: Endüstriyel atıklar, hava kirliliği, tarım ilaçları ve kimyasal maddeler gibi çevresel faktörler kanser riskini artırır. Kimyasal maddelerle temasın artması ve çevresel kirlilik, kanser vakalarının artmasında belirleyici bir rol oynar.
Genetik Yatkınlık: Bazı kanser türleri genetik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Ailede kanser öyküsü bulunan bireylerde kanser riski daha yüksek olabilir. Genetik mutasyonlar veya kalıtsal faktörler, kanser oluşumunu tetikleyebilir.
Artan Tanı Yöntemleri: Tıbbi teknolojideki gelişmeler, kanser tanısında daha hassas ve erken teşhis imkanları sağlamaktadır. Bu durum, kanser vakalarının daha fazla tespit edilmesine ve kaydedilmesine yol açmaktadır. Bu, artan vakaların bir kısmını artan tanı oranlarına bağlı olarak açıklayabilir.
Yaşlanan Nüfus: Gelişmiş tıbbi bakım ve sağlık hizmetleri sayesinde, insanlar daha uzun süre yaşamaktadır. Ancak yaşlanan nüfusla birlikte kanser riski de artar. Yaşlanma, hücresel düzeydeki değişikliklerin kanser oluşumunu kolaylaştırmasıyla ilişkilendirilir.
Bilinçsiz Tedavi Yöntemleri: Alternatif tıp veya bilinçsiz tedavi yöntemlerinin kullanımı, kanser hastalarının sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu tür tedavilerin etkin olmaması veya yan etkileri nedeniyle kanserin ilerlemesine ve yayılmasına katkıda bulunabilir.