Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan tarihçi Özgür Aslan, bir dönem Havariler Kilisesi olarak da bilinen bu yapının Bagratlı Krallığı döneminde Kral Abbas tarafından MS 932-937 yılları arasında inşa edildiğini söyledi. Aslan, “Kilise, merkezi planlı olup dört yonca yaprağını andıran, dört nişle genişleyen dik açılı bir mekana sahiptir.
Bu mimari özellik, Bagratlı Krallığı döneminin estetik ve dini anlayışını yansıtmaktadır. Havariler Kilisesi, Kars'taki diğer Ermeni kiliseleri arasında önemli bir yere sahiptir ve dönemin mimari tarzının güzel bir örneğini sunar” dedi.
1064 yılında bölgenin Müslüman egemenliğine geçmesiyle birlikte, Havariler Kilisesi’nin camiye dönüştürülerek Kümbet Camisi adını aldığını vurgulayan Aslan, “Bu dönüşüm, yapının mimari özelliklerinde bazı değişikliklere yol açmış, ancak genel formu korunmuştur. Cami olarak kullanılmaya başlanan yapı, bölgenin İslam kültürüne adapte edilmiştir.
Kars'ın Rus hakimiyetine girmesiyle birlikte, Kümbet Camisi bu kez Rus Ortodoks Kilisesi'ne dönüştürülmüştür. Bu dönemde, yapı Ortodoks inancının gereksinimlerine uygun olarak kullanılmıştır. 1918 yılında Türk hakimiyetine giren Kars'ta, yapı yeniden cami olarak kullanılmaya başlanmıştır” diye konuştu.
1964 yılında Kümbet Camisi’nin müzeye dönüştürülerek Kars Müzesi adıyla anılmaya başlandığını belirten Aslan, “Bu dönemde, Kars'ta yapılan kazılardan elde edilen tarihi eserler burada sergilenmiş ve yapı, 1981 yılına kadar müze olarak hizmet vermiştir.
Bu süreçte, yapı hem tarih meraklıları hem de turistler için önemli bir ziyaret noktası haline gelmiştir. 1993 yılından bu yana tekrar cami olarak kullanılmaya başlanan Kümbet Camisi, bugün hala ibadete açıktır.
Tarihi ve mimari zenginlikleriyle dikkat çeken cami, Kars'ın kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Hem geçmişi hem de bugünkü işleviyle, ziyaretçilerine tarihi bir yolculuk sunmaktadır” şeklinde konuştu.