Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde bulunan Covid-19 yoğun bakım ünitesinde virüse bağlı solunum sıkıntısı çeken hastalar tedavi ediliyor. Sağlık personeli, koruyucu ekipmanlarla girdiği negatif basınçlı yoğun bakım odasında hastalarla yakından ilgileniyor.
Türkiye'de yeni tip korona virüs (Covid-19) salgınıyla mücadelede önemli yere sahip yoğun bakım ünitelerinin biri de Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde bulunuyor. Tanı alan ve tedavileri süren hastaların solunum desteğine ihtiyaç duyması halinde yoğun bakım ünitesine alınarak yatışı sağlanıyor. Süreçte solunum desteği yanında ilaç tedavilerinin de uygulandığı hastalar hekimler tarafından plazma tedavisi açısından da değerlendiriliyor. Hastaların bulunduğu ünitede negatif basınç sayesinde içerideki hava sürekli temizlenerek bu havanın diğer alanlardaki havayla karışması engelleniyor. Sağlık personeli ise yoğun bakımlara kişisel koruyucu ekipmanlarla girerek güvenliği artırıyor.
Konuya ilişkin bilgi veren SBÜ Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Covid-19 Yoğun Bakım Kliniği Sorumlusu Dr. Öğretim Üyesi Gürhan Taşkın, hastanede farklı yatak kapasitelerine sahip birden çok yoğun bakım bulunduğunu belirterek çoğunlukla solunum yetmezliği nedeniyle yapay solunum desteğine ihtiyaç duyan hastaları yoğun bakıma kabul ettiklerini kaydetti.
"HASTALARIMIZIN ÇOĞU YAŞAMLA ÖLÜM ARASINDA KRİTİK SÜREÇTE BULUNAN HASTALAR"
Durumu daha kritik olan, yaşamsal fonksiyonları tehlikede olan hastaları yoğun bakıma kabul ettiklerini vurgulayan Taşkın, "Hastaların yakinen takip edilmesi gerekiyor, yaşamsal fonksiyonlarının özellikle solunum durumlarının, dolaşım durumlarının. Bu hastalar çoğunlukla solunum desteğine veya dolaşım desteğine ihtiyaç duyan hastalar. Hastalarımızın çoğu yaşamla ölüm arasında kritik süreçte bulunan hastalar. Açıldığımız ilk günden itibaren toplam 45 hastayı bu yoğun bakımımıza kabul ettik. Bu hastalarımızın da yaklaşık 25 tanesini servisimize naklettik. Hala içeride tedavisine devam ettiğimiz bir grup hastanız var. Bu süreçte maalesef kaybettiğimiz hastalar da oldu. Elimizden gelenin en iyisini yaparak onları hayatta tutmaya çalışmaya devam ediyoruz" diye konuştu.
"HASTALARIN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUNDA SOLUNUM YETMEZLİĞİ ÖN PLANDA OLUYOR"
Yoğun bakımda uygulanan tedavi süreci hakkında bilgi veren Taşkın, "Hastayı kabul ettikten sonra mevcut durum, tıbbi durum değerlendirmesi yapılıyor. Hastanın tıbbi durumu değerlendirildikten sonra gerekliliklerini ortaya çıkartıyoruz. Neye ihtiyaçları var onu ortaya koymaya çalışıyoruz. Kabul ettiğimiz hastaların büyük çoğunluğunda solunum yetmezliği ön planda oluyor. İlk önce yeterli solunum desteğini neyle sağlayabiliriz onu değerlendiriyoruz. Bir grup hastamız zaman içerisinde solunum yetmezliği şiddetli olup solunum cihazına ihtiyaç duyuyor. Bu grubu solunum cihazına alarak solunum ihtiyacını desteklemeye çalışıyoruz, bu süreçte. Hastalarımızın önemli bir kısmını solunum cihazında uzunca bir süre takip etmek durumunda kalıyoruz. En ufak cihazdan ayrılabilecek emareyi tespit ettiğimiz hastalarda yavaş yavaş hastalarımızı uyandırıp solunum cihazından ayırma sürecine geçiyoruz. Bu süreci tamamlayan hastalarda da genellikle kısa bir takip sonrası, kendi solunumu idame ettireceğine kanaat getirdikten sonra yoğun bakımlardan servise çıkışlarını sağlıyoruz" şeklinde konuştu.
YOĞUN BAKIMDA HASTALARA İLAÇ TEDAVİSİ DE UYGULANIYOR
Solunum desteği yanında bazı ilaç tedavilerinin de uygulandığına dikkat çeken Taşkın, "Hali hazırda Covid-19 için başlanmış olan yahut durumu şiddetlendiği için eklediğimiz ilaç tedavilerimiz var. Bu tedavilerin bir kısmı zaten çok bilindik tedaviler bir kısmı da yoğun bakımda kullanmamız gereken özel tedaviler. İhtiyacı olan gruba gerekli desteği sağlamak için hızlı karar verip bir an önce başlıyoruz. Sağlık Bakanlığımızın temin ettiği hidroksiklorokin ve favipiravir tedavisi. Bir grup hastaya zaten başlanmış olarak kabul ediyoruz bir kısmına da yoğun bakımda başlıyoruz. Sonrasında bu süreçte Hastaları plazma tedavisi açısından değerlendiriyoruz. Gerekli gördüğümüz hastalarda bu tedaviyi tercih edebiliyoruz. Bir takım kullandığımız başka tedaviler de mevcut. Önemli olan hastanın seyrini iyi kestirip hastanın neye ihtiyacı olduğunu öngörebilmek" ifadelerini kullandı.
KİŞİSEL KORUYUCU EKİPMANLARININ KULLANIMINA DİKKAT EDİLİYOR
Yoğun bakımlarının negatif basınçlı olduğuna dikkat çeken Taşkın bu sayede diğer bölümlerdeki hava ile hastanın odasındaki havanın karışmasının engellendiğini aktardı. Taşkın, hasta alanına girerken kişisel koruyucu ekipmanları birbirlerini kontrol ederek giydiklerini belirterek, "Kişisel koruyucu ekipmanlarımız tam ve yeterli. Sağlık personelimiz bu aşamada bu konudaki eğitimlerini tamamladılar. Hastaların alanına girerken korucu ekipmanları giyerek ve birbirimizi kontrol ederek hasta alanına giriyoruz. Hasta alanlarında işlemleri tamamladıktan sonra koruyucu ekipmanları da birbirimizi kontrol ederek üstümüzden çıkarıyoruz. Bu ekipmanları düzgün giyip çıkarmada da oldukça çalıştık" dedi.
Yoğun bakımda gece gündüz çalışarak hastalarla yakından ilgilenen sağlık personeli vatandaşlara "Evde kal" mesajı verdi.
(Neşra Durmaz - Emre Yüzügüldü/İHA)
Kaynak: İHA