Diyetisyen Serkan Aksoy, kolesterolün organizmada karaciğer tarafından üretilen kanda ve hücre zarlarının yapısında bulunan vitaminlerin, hormonların ve sindirimde önemli rol oynayan safra asitlerinin yapımı gibi birçok işleve sahip mumsu yapılı bir yağ olduğunu ifade etti. Kolesterolün suda çözünemediği ve kanda yalnız başına dolaşamadığı için karaciğer tarafından üretilen lipoproteinlere ihtiyaç duyduğunun altını çizen Diyetisyen Serkan Aksoy, bunlardan birinin düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL), diğerinin ise yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) olarak adlandırıldığını söyledi.
"İyi kolesterol felç riskini azaltıyor"
Diyetisyen Serkan Aksoy, kötü kolesterol (LDL) ile iyi kolesterol (HDL) arasındaki farkları ise şöyle anlattı:
"LDL'nin (kötü kolesterol), damar sertliği yani atar damar duvarında plak oluşturan bir etkisi varken, HDL (iyi koleterol), atar damarda ve hücrelerde biriken kolesterolü toplayıp karaciğere getirir. LDL kolesterolü dokulara taşırken, HDL kolesterolü dokulardan karaciğere taşır. Yüksek LDL seviyeleri kardiyovasküler hastalıklar ve felç riskini artırırken, yüksek HDL seviyeleri riskleri azaltır."
"HDL erkeklerde 50, kadınlarda 40 mg/dL'nin üzerinde olmalı"
Kolesterolün organizmada enerji metabolizması için önemli maddelerin oluşmasını sağlaması sebebiyle önemli bir yağ olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Aksoy, "Halk arasında kötü huylu kolesterol olarak bilinen LDL'nin 130 mg/dL'den düşük olması normal kabul edilir. Plazmadaki değerinin 160 mg/dL üzerine çıkması durumunda ise yağlar atar damarların duvarında birikerek plaklar oluşturmaya başlar ve kan akışını engeller. Bu durum kalp ve felç gibi hastalıkların oluşmasına neden olur. Halk arasında iyi huylu kolesterol olarak bilinen HDL'nin erkeklerde 50 mg/dl, kadınlarda 40 mg/dL'nin üzerinde olması istenmektedir. Bu değerlerin üzerinde olması atar damar duvarlarında plaklaşmayı azaltır" şeklinde konuştu.
"Fast-food, yağlı beslenme ve şekerden uzak durulmalı"
Kötü yaşam şekli, sağlıksız beslenme ve stres sonucu artan kötü kolesterole çözüm bulunabileceğinin altını çizen Diyetisyen Aksoy, bunun için yaşam şekli değişikliği, beslenmede yağlı, fast food tarzı beslenme alışkanlıklarından, rafine şeker içeriği olan yiyecek ve içeceklerden, alkol ve sigaradan uzak durulması gerektiğini işaret etti.
Diyetisyen Aksoy, "Kötü kolesterolden korunmak için kompleks karbonhidratların ve az yağlı yemeklerin tercih edildiği, beyaz etin kırmızı ete göre daha çok tercih edildiği ve hareketli yaşam şeklinin (fiziksel aktivite, egzersiz) önem kazandığı, stresin azaltıldığı bir yaşam şekline geçmek iyi gelir" dedi.
Kötü kolesterole iyi gelen sebze ve meyvelerden bahseden Diyetisyen Aksoy, "Bamya, havuç, patlıcan, yeşil fasulye, pancar, karnabahar, elma, yulaf narenciye, avokado ve badem gibi gıdaların düzenli tüketimi, vücudu kötü kolesterole karşı koruyarak kalp ve damar sağlığını iyileştirir" diye konuştu.
"Somon, ton balığı, chia tohumu ve ceviz tüketilebilir"
Diyetisyen Aksoy, kolesterol hastalarının beslenmelerinde dikkat etmeleri gerekenleri şöyle sıraladı:
"Antiinflamatuar ve antioksidan gıdaları beslenmeye katmak (sebze-meyve, sağlıklı yağlar, tam tahıllar, baharatlar ve otlar, fermente gıdalar).
Çözünür lif alımını artırmak (yulaf, arpa, baklagiller, meyveler, sebzeler, kuruyemiş ve tohumlar).
Doymuş ve trans yağları azaltmak.
Sterol ve stanol içeren gıdalar tüketmek (bitkisel yağlar, kuruyemiş ve tohumlar, sebzeler, meyveler, tahıllar ve baklagiller).
Omega-3 yağ asitleri açısından zengin gıdalar tüketmek (Somon, ton balığı, uskumru, sardalya, hamsi, alabalık, chia tohumu, keten tohumu, ceviz)."
"En geç saat 24.00'de uykuya dalınmış olmalı"
Özellikle beslenme ile oluşan kolesterol fazlalığının doğru beslenme teknikleri ile düzeltilebileceğini dile getiren Diyetisyen Aksoy, fakat genetik faktörler sebebiyle oluşan kolesterol fazlalığında doktor kontrolünde kullanılan ilaçlar ile birlikte yaşam şekli ve beslenme programının iyileştirilmesinin gerekebileceğini söyledi. Diyetisyen Aksoy, kolesterolün normal seviyede kalması ve yükselmemesi için dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle açıkladı:
"Günlük uyku düzenine karanlık ortamda ve en geç 24.00'da uyumuş olmak koşuluyla dikkat etmek. Her hafta 150 dakika yürüyüş yapmak. Haftada iki öğün yüzey balığı yemek. Sigara ve alkolden uzak durmak. Çiğ badem, ceviz, keten tohumu, chia tohumu tüketmek. İdeal kilonuzda değilseniz, ideal kilonuza bir uzman ile gelmeye çalışmak. Her gün kg başına 35 ml su tüketimine dikkat etmek. Kırmızı ve mor sebze meyveler tüketmeye dikkat etmek. Güneşe çıkmanın uygun olduğu saatlerde 20 dakika güneşten D vitamini sentezi için faydalanmak. Her gün 2 porsiyon meyve ve 3 porsiyon sebze tüketimine dikkat etmek gerekir."