1071 Malazgirt Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Üniversitenin tanıtım videosunun izletildiği törende konuşan Muş Valisi Avni Çakır, Sultan Alparslan'ın Türklere Anadolu'nun kapılarını açtığı Muş'un kadim bir şehir olduğunu söyledi.
Üniversitesin kurulduğu günden bu yana hızla geliştiğini ve hedeflerini çok yüksek tuttuğunu ifade eden Çakır, şöyle konuştu:
"Üniversitemiz, Muş'umuzun başta tarım ve hayvancılık olmak üzere her alanda da gelişmesinde, kalkınmasında bizim en büyük partnerimiz. Ülkemizin gençliğine imkan verilirse ne tür başarılara imza atabileceklerini büyük bir gururla ve coşkuyla izliyoruz. Sizler de yarının üniversite mezunları, mühendisleri, avukatları, doktorları ve öğretmenleri olarak güçlü yarınlarımıza katkı sunacaksınız. İçinde bulunduğunuz yılları çok iyi değerlendirin. Hayatınızın en keyifli aşamasındasınız. Sizlere düşen görev içinde bulunduğunuz bu akademik aşamayı çok iyi değerlendirmek. Bulundunuz şehri, tarihiyle, doğasıyla, güzellikleriyle, kültürüyle tanıyın, bu bir zenginliktir."
Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican ise İsrail'in, Filistin ve Lübnan'da bütün dini, siyasi, ahlaki ve insani ilkeleri ayaklar altına alarak saldırılarını sürdürdüğünü belirtti.
Yerkürenin kalbinin Ortadoğu olduğunu ifade eden Alican, şunları kaydetti:
"İnsanlığa ebedi kurtuluş sınan bütün semavi dinler bu coğrafyadan çıkmıştır. Tarih boyunca yeryüzünde hakim olmak isteyen güçler gözlerini bu topraklara dikmiş, en kanlı savaşlar bu topraklarda yaşanmıştır. İnsanlığa baharı müjdeleyen bütün güzel çiçekler de yine bu coğrafyada açmıştır. Ortadoğu'nun kalbi Türkiye'dir, Anadolu'dur. Tarih boyunca Anadolu, güçlü, istikrarlı ve caydırıcı olduğu sürece Ortadoğu'da barış, kardeşlik ve insancılık hakim olmuştur. Anadolu'nun kalbi Muş'tur. 1071 yılında Sultan Alparslan bu topraklarda Türkiye'nin ilk bereketli tohumlarını ekmiş, bu tohum asırlar içinde Anadolu'muzu mukaddes ve güvenli bir vatan haline getirmiştir. Muş'tan ve Malazgirt'ten Anadolu'nun kılcal damarlarına pompalanan kan, milletimize hayatiyet kazandırmıştır."
"Karşılık beklemeden iyilik yapanların tarafındayız"
Eski Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu da dünya üzerinde iki tür medeniyet anlayışının bulunduğunu, bunlardan birinin, yaşatmak, imar ve ihya etmek üzerine yürüyen bir medeniyet anlayışı, diğerinin de her şeyi kendi menfaati için tasarlayan, öldürmeyi, kan akıtmayı, yakmayı, yıkmayı göze alan medeniyet anlayışı olduğunu dile getirdi.
Medeniyetlerinin bir vakıf medeniyeti olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Türkiye'nin önemli kurumları var bu konuda. TİKA'sı, Yunus Emre'si, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları, Kızılay'ı ve AFAD'ı var. Dolayısıyla nerede bir mazlum, nerede bir mağdur, nerede bir ihtiyaç sahibi, biçare varsa oraya gidip dokunan bir anlayış var. Türkiye aslında bunu temsil ediyor." dedi.
2. Dünya Savaşı'nda Hitler'in zulmünden kaçanların Türkiye'ye sığındığı süreçleri de bildiklerini söyleyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Bu süreçlerde binlerce, milyonlarca insanın topraklarından koparılarak yeniden Anadolu'nun bağrında hayat bulduğu bir süreci de biliyoruz. Bu ülkenin mayasında bu var. Yaşatmak, sırt sırta, omuz omuza vermek, imar etmek, mamur etmek. Biz bu medeniyetin tasavvuruyla büyüdük ve karşılık beklemeden iyilik yapanların tarafındayız. Bugünün dünyasına baktığımızda her şeyi öldürmek, kan ve gözyaşı üzerinden kendi menfaati için çarkını döndürmek üzere tasarlamış bir sistemden bahsediyoruz. Biz tarihin doğru tarafındayız ve bundan ne olursa olsun sapmadan ısrarcı olmak zorundayız. Sonuçta iyiler kazanacak, iyilerle birlikte iyilikler çoğalacak."
Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl'ün de konuşma yaptığı törende, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, "açılış dersi" kapsamında "Ortadoğu'da Gordion Düğümü, Filistin" konusunu anlattı.
Törene, Muş Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, İl Jandarma Komutanı Albay Yılmaz Kırgel, İl Emniyet Müdürü Serkan Karaman, kurum amirleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.