Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan tarihçi Özgür Aslan, kiliseye adını veren Arak (Kepenek) köyünün zirvenin eteklerinde konumlandığını ve eski zamanlarda üzüm ambarlarıyla ünlü bir yer olarak bilindiğini belirtti. "Arak" kelimesinin Farsça'da şarap anlamına geldiğini de hatırlatan Özgür Aslan, “Arak Kilisesi, muhteşem doğa manzarasıyla Karaçavuş Dağları'nın zirvesinde geniş bir düzlük üzerine kurulmuştur.
Kilisenin işçiliği ve kullanılan malzemeleri, Roma mimari üslubunu yansıtmaktadır. Bazı rivayetlere göre, bölgede Roma-Sasani mücadelelerinin yaşandığı dönemlerde (MS 226-624), Sasani İmparatorluğu'nun bölgedeki hakimiyetini güçlendirmek ve iyi niyet gösterisi olarak bu kiliseyi Romalı mimar ve ustalara yaptırıp hediye ettiği düşünülmektedir” dedi.
Arak Kilisesi'nin yaklaşık 200-250 metre ilerisinde büyük bir Çan Kulesi bulunduğunu da söyleyen Özgür Aslan, “Bu kule, kilisenin dini faaliyetlerinde önemli bir rol oynamış ve bölgenin tarihi dokusuna katkıda bulunmuştur. Çan Kulesi'nin yapımı ve kullanımı, kilisenin etrafında yaşayan topluluğun dini ve sosyal hayatını yansıtan önemli bir unsurdur.
Arak Kilisesi ve Çan Kulesi, Muş'un zengin tarihine ve kültürel mirasına önemli birer katkı yapmaktadır. Kilise, Roma mimarisinin izlerini taşımasıyla birlikte, bölgedeki geçmiş dönemlerin siyasi ve dini ilişkilerine de ışık tutmaktadır. Sasani İmparatorluğu'nun bölgedeki etkisi ve kilisenin inşasıyla ilgili rivayetler, Arak Kilisesi'nin tarihi önemini daha da artırmaktadır” ifadelerini kullandı.
Arak Kilisesi ve Çan Kulesi’nin bölgenin turizm potansiyelini artıran önemli yapılar arasında yer aldığını belirten Özgür Aslan, “Tarihi ve mimari değerleriyle ziyaretçilerin ilgisini çeken bu yapılar, aynı zamanda kültürel mirasın korunması açısından da büyük öneme sahiptir.
Bölge yönetimi ve kültür koruma kuruluşları, kilise ve çan kulesinin restore edilmesi ve korunması için çalışmalarını sürdürmektedir” şeklinde konuştu.