Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan tarihçiler, Kars'ın Kaleiçi Mahallesi ve Sukapı Mahallesi'nin kesiştiği noktada, Kars Çayı'nın doğu ve batı yanlarında yer alan Osmanlı dönemi hamamlarının, şehrin tarihî kimliğine önemli katkılar sağladığını belirttiler.
Tarihçiler, “Mazlum Oğlu ve Topçuoğlu Hamamı ile İlbeyioğlu Hamamı, 17. yüzyıl başlarında Osmanlı mimari tekniğine göre inşa edilmiştir. Günümüzde bu tarihî hamamlar, Kars Valiliği tarafından özenle restore edilmekte ve koruma altına alınmaktadır. Restorasyon çalışmaları sayesinde, bu değerli eserlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve şehir turizmine katkı sağlaması hedeflenmektedir” dediler.
Arpaçay'ın kuzeybatısında, Arpaçay ile Tatarcık Deresi'nin birleştiği noktada yer alan Küçük Hamamı’nın Selçuklu mimari tarzının önemli örneklerinden biri olduğunu vurgulayan tarihçiler, “Dört eyvan ve dört halvet odasından oluşan yapı, sivri kemerli kapı girişleri ve beşik tonoz kemerlerle örtülmüş eyvanlarıyla dikkat çekmektedir.
Hamamın girişi batı istikametindedir ve buradan bir koridorla soyunma odalarına ulaşılır. Ayrıca koridorun kuzeyinde yer alan ılıklık ve külhan bölümü, hamamın işlevsel yapısını gözler önüne sermektedir. Selçuklu döneminin estetik ve işlevsel anlayışının bir yansıması olan Küçük Hamam, Ani Ören Yeri'nde ziyaretçilerin ilgisini çeken önemli bir tarihî yapıdır” ifadelerini kullandılar.
Kars'taki bu tarihî hamamların şehrin kültürel mirasının önemli bir parçasını oluşturduğunu belirten tarihçiler, “Restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte, bu yapılar hem yerel halkın hem de turistlerin ilgisini çekerek şehrin turizm potansiyelini artırması beklenmektedir.
Kars'ın tarihi hamamları, geçmişten günümüze uzanan bir yolculuk sunarken, şehrin kültürel ve tarihî zenginliğini koruma altına almak adına yapılan çalışmalar da büyük bir önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.