Regaib gecesi, Receb ayının ilk Cuma gecesidir, çok kıymetlidir. Fakat, Resûlullah efendimizin babasının evlendiği gece değildir. Çünkü Peygamber efendimizin babası hazret-i Abdullah’ın evlendiği sene, ayların yeri değişikti. Receb ayı, Cemâzil-âhır ayının yerinde, yani bir ay ileride idi. Nûr-i Nübüvvetin, hazret-i Âmine validemize intikali, şimdiki Cemâzil-âhır ayındadır, Regaib gecesinde değildir.
Receb ayının ilk Cuma gecesine Regaib gecesi denir. Receb ayının her gecesi kıymetlidir. Her Cuma gecesi de kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha da kıymetli olmaktadır. Allahü teâlâ, bu gecede, mümin kullarına, ihsanlar, ikramlar yapar. Bu gece yapılan dua ret olmaz ve namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, kat kat sevap verilir. Bu geceye hürmet edenleri affeyler.
Receb ayının ilk Cuma yani Regaib gecesini ihya edene, saygı gösterene, Allahü teâlâ kabir azabı yapmaz, dualarını kabul eder.
Cuma, Arefe, Bayram, Kadir, Berat, Mirac, Aşure, Mevlid ve Regaib gecelerinde ibadet etmek çok sevaptır. İmâm-ı Nevevî hazretleri, Ezkâr kitabında buyuruyor ki:
“Gecenin oniki kısmından bir kısmını yani bir saat kadar ihya etmek, Kur’ân-ı kerim okumak, namaz kılmak, dua etmek, bütün geceyi ihya etmek olur. Yaz ve kış geceleri için hep böyledir.” Fıkıh kitaplarında saat demek, bir miktar zaman demektir.
Regaib namazı, Recebin ilk Cuma gecesi kılınan nafile namazdır. Hicretin dörtyüzsekseninde meydana çıkmıştır. Birçok alimler, bunun çirkin bidat olduğunu yazmaktadır. Çok kimsenin kılmasına aldanmamalı, sünnet sanmamalıdır. Regaib, Berat ve Kadir gecelerinde kılınan nafile namazları, cemaatle kılmak mekruhtur.