Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan tarihçi Özgür Aslan, Doğu-Batı istikametinde dikdörtgen planlı olan bu köşkün üç bölümden oluştuğunu ve özellikle mimari detaylarıyla dikkat çektiğini söyledi.
Özgür Aslan, “Katerina Av Köşkü, Baltık mimarisinin karakteristik özelliklerini taşır. Kuzey cephedeki sütunlu giriş kapısı kesme taştan yapılmış olup, ahşap detaylarla süslenmiştir. Köşkün ana binası sağında ve solunda olmak üzere bodrum katıyla birlikte iki katlı olarak inşa edilmiş ve temel duvarları taştan, cephe duvarları ise ahşaptan yapılmıştır. Cephe duvarları simetrik çam ağaçlarından oluşan hatıllarla desteklenmiştir” dedi.
Binanın kuzey ve güney cephelerinde bulunan büyük ve küçük pencerelerin üçgen yapılı çatılarla çevrelendiğini kaydeden Özgür Aslan, “Kuzey cephedeki sütunlu giriş kapısı, kenarlarında bulunan sütunlarla zenginleştirilmiş ve yüksekçe bir kırma çatı ile örtülmüştür. Binaya merdivenle ulaşım, giriş kapılarının ahşap yapısını tamamlar niteliktedir.
Katerina Av Köşkü, Sarıkamış ormanları içinde yer almakta olup, askeri amaçlarla kullanıldığı dönemde Sarıkamış Tugay Komutanlığı'na aitmiş. 1994 yılında hazineye devredilmiş ve günümüzde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alınmıştır. Köşk, tarihi dokusunu koruyarak günümüze ulaşan önemli taşınmazlardan biridir” diye konuştu.
Sarıkamış Katerina Av Köşkü’nün turizm alanı olarak belirlenen bölgede yer aldığını ve çevre düzeni planının Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylandığını vurgulayan Özgür Aslan, “Bu köşk, ziyaretçilere Doğu'nun tarihî ve kültürel zenginliklerini keşfetme fırsatı sunmaktadır.
Sarıkamış Katerina Av Köşkü, Baltık mimarisinin zarafetiyle donatılmış, tarihi derinliği olan ve koruma altında tutulan önemli bir yapıdır. Doğu-Batı senteziyle öne çıkan mimari yapısı ve tarihi geçmişiyle, bölgenin kültürel mirasına büyük katkı sağlamaktadır. Köşk, ziyaretçilerine unutulmaz bir tarihî yolculuk vaat etmektedir” şeklinde konuştu.