Bu durum, sadece estetik kaygılardan uzak, aynı zamanda mühendislik harikası bir tasarımın ürünü.
Hachback, SW ve SUV tarzı araçlarda arka kısımda oluşan hava türbülansı, yerden kalkan tozların aracın arka camına ve bagaj kapağına birikmesine neden olur. Ancak, sedan modellerde bu durum neredeyse imkânsızdır. Bu tasarımın temelinde, arka camın açısı ve bagaj uzunluğu gibi faktörler yer alır.
Sedan araçlardaki bu tasarım, su ve toz birikimini engelleyerek aracın bakımını kolaylaştırır. Arka camın şekli, su damlalarının tutunmasını önler ve basit bir mühendislik çözümü ile rüzgâr, camdaki suyu süpürür.
Diğer araçlarda ise durum farklıdır. Hatchback araçların dik cam tasarımı, rüzgâr alamadığı için camda biriken su damlaları ve toz kalıntılarına neden olur. Bu durum, arka camda silecek ihtiyacını doğurur.
Ancak, sedan araçlarda arka silecek bulunmaması arka görüş açısını etkilemez. Bu tasarım, sürücülerin arka camda biriken su damlalarını görmesini engellemez. Ayrıca, yeni teknoloji ile tasarlanmış araçlarda arka görüş kamerası ve yardımcı ekipmanlar, bu konuda güvenliği artırır.
Belirli istisnai modeller dışında sedan araçlarda genel olarak tasarımsal olarak arka silecek bulunmaz. Bu istisnai modellerin ise bagaj mesafelerinin kısa olması ve arka camın bagajla birlikte açılmasından kaynaklandığı belirtilir.
Sonuç olarak, sedan araçlardaki bu tasarım detayı, estetik kaygılarla değil, mühendislik açısından pratik bir çözümle şekillenmiştir. Su ve toz birikimini minimize eden bu tasarım, araç bakımını kolaylaştırarak sürücülere pratik bir kullanım sunar.