Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan Tarihçi Özgür Aslan, Şeyh Abdülmelik tarafından 1194 yılında yaptırılan bu caminin, Ahlat taşından inşa edildiğini ve mimari özellikleriyle dikkat çektiğini söyledi. Aslan, “Esenlik Camisi, Selçuklu mimarisinin karakteristik özelliklerini taşımaktadır. Tek kubbeli, dört pencereli ve iki kapılı olan caminin kubbesinde ayrıca dört küçük pencere bulunmaktadır.
Bu özellikler, camiye estetik bir görünüm kazandırırken iç mekanın da aydınlık olmasını sağlamaktadır. Taç kapı üzerindeki kitabeden, caminin 725/1325 yılında Artuklular tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu da caminin uzun bir tarihi geçmişe sahip olduğunu göstermektedir” dedi.
Dıştan dikdörtgen planlı olan Esenlik Camisi’nin mihraba paralel iki sahanlı ve üzeri dört kubbeyle örtülü bir yapıya sahip olduğunu söyleyen Aslan, “Caminin asıl planının ise mihraba paralel iki sahanlı ve mihrab önü kubeli olması gerekmektedir. Kıble duvarının ortasında yer alan mihrap, yarım daire planlı olup yuvarlak kemerlidir. Bu özellikler, caminin iç mekanında huzurlu ve ferah bir atmosfer yaratmaktadır” diye konuştu.
Esenlik Camisi’nin en son 1985 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edildiğini de vurgulayan Tarihçi Özgür Aslan, “Bu restorasyon çalışmaları, caminin orijinal yapısına sadık kalınarak gerçekleştirilmiş ve yapının tarihi dokusu korunmuştur.
Restorasyon çalışmaları sayesinde, cami günümüzde de ibadete açık olup, ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Esenlik Camisi, sadece ibadet yeri olmanın ötesinde, tarihi ve kültürel değeri ile de öne çıkmaktadır.
Selçuklu ve Artuklu dönemlerine ait mimari özellikleriyle dikkat çeken cami, tarih meraklıları ve turistler için önemli bir ziyaret noktasıdır. Ahlat taşının zarif işçiliği ve caminin estetik mimarisi, ziyaretçileri adeta zamanda bir yolculuğa çıkarmaktadır” şeklinde konuştu.