Tarihçi Özgür Aslan, Erzurum'da yapılan ilk tabyaların tarihinin 18. yüzyıldaki Osmanlı-İran savaşlarına kadar uzandığını, ancak en büyük ve stratejik tabyaların 19. yüzyılın başından itibaren Rusların Doğu Anadolu'ya yaptıkları baskın ve istilalardan şehri korumak amacıyla inşa edildiğini söyledi.
Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan Tarihçi Özgür Aslan, şehrin çevresindeki yüksek tepelere inşa edilen bu stratejik yapıların Erzurum'un savunma sisteminin temelini oluşturduğunu ve sayılarının 22'yi bulduğunu belirtti.
Özgür Aslan, “Tabyalar, şehrin çevresindeki yüksek görüş açısına sahip tepelere inşa edilmiştir. İçlerinde karargah binaları, askeri barınaklar, eğitim sahaları, yemekhaneler, sarnıçlar ve pusu odaları bulunan bu yapılar, bazen tek, bazen de birkaç büyük yapının birleşiminden meydana gelir. Erzurum tabyalarının en önemlileri, şehrin doğusunda bulunan Mecidiye ve Aziziye tabyalarıdır” dedi.
Tabyaların tamamının taştan inşa edildiğini ve mimari üsluptan ziyade sağlamlık ve kullanım esasları ön plana çıkartıldığını dile getiren Özgür Aslan, “Yan yana odalardan meydana gelen tabyaların üzerleri, kalın bir toprak tabakasıyla örtülmüştür. Düşmanın geleceği yönün öteki tarafında, askerlerin toplantı avluları, depo, revir gibi bölümler yer alır.
Tabyaların en geniş bölümünde, kışla odaları bulunur ve bu odalar birbirleriyle bağlantılı dikdörtgen şekilde inşa edilmiştir. Odaların genişlikleri 3-4 metre, derinlikleri ise 6-14,5 metre arasında değişir. Çoğunlukla tek katlı olan kışla odalarının bazıları, yer kazanmak amacıyla ahşap kalaslarla ikiye bölünmüş ve iki katlı hale getirilmiştir” diye konuştu.
Erzurum tabyalarının özellikle 93 Harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda önemli bir rol oynadığını vurgulayan Özgür Aslan, “Mecidiye ve Aziziye tabyaları, Rusların ilerleyişini durdurmada kritik bir işlev görmüştür. Bu tabyalar, savaş sırasında şehrin savunulmasında büyük bir stratejik önem taşımış ve Osmanlı ordusunun direnişinde kilit rol oynamıştır.
Bugün, Erzurum tabyaları tarihi ve turistik birer cazibe merkezi olarak varlığını sürdürmektedir. Tarihin tozlu sayfalarından günümüze kadar ulaşan bu yapılar, Erzurum'un geçmişteki savunma stratejilerini ve askeri mimarisini gözler önüne sermektedir. Tabyaların korunması ve restorasyonu, tarihi mirasın gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.