Iğdır Üniversitesi Ağrı Dağı Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde hazırlanarak TÜBİTAK'a sunulan ve "4004 Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Destekleme Programı" kapsamında bu yıl da desteklenen "Doğa Benimle; Çevre Okuryazarıyım Her Yerde Projesi" ne yurdun farklı illerindeki üniversite öğrencileri katılım sağladı.
Iğdır Valiliğinin de desteklediği projeye başvuruları kabul edilen, İstanbul Teknik, İstanbul, Ege ve Dokuz Eylül gibi farklı üniversitelerde eğitim gören 30 öğrenci, bölgenin tarihi ve doğal güzelliklerini görmek için Iğdır'a geldi. Üniversite öğrencileri, akademisyenlerin rehberliğinde Türkiye'nin en büyük milli parkı olan Ağrı Dağı Milli Parkını; Cehennem Vadisi ve Karasu Sulak Alanı'nı ziyaret ederek bölgede bilimsel bir geziye çıktı.
Sonraki günlerde Iğdır'ın Tuzluca ilçesinde bulunan Gökkuşağı Tepeleri ile Tuz Terapi Merkezi'ne giden öğrenciler, Aras Vadisi'ndeki Aras Kuş Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde kuş halkalanmasını gözlemledi ve dünya kuş göçleri hakkında bilgiler aldı.
Alanında uzman akademisyenler tarafından gezdirilen yerlerle ilgili uygulamalı dersler gören katılımcılar, Türkiye'nin en yüksek noktası olan 5 bin 137 rakımlı Ağrı Dağı'nı görme şansı elde etti.
Gittikleri yerlerde bilimsel etkinlikler eşliğinde keyifli zaman geçiren gençlerin, bir haftayı bulan bilimsel gezisinin son durağı ise Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde bulunan tarihi İshak Paşa Sarayı oldu. Osmanlı'nın en önemli gözde eserleri arasında yer alan ve UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde bulunan tarihi sarayı gezen öğrencilere, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Kaya tarafından Ağrı Dağı, Nuh'un Gemisi'ne ait olduğu inanılan kalıntılar ve bölgenin coğrafyası hakkında bilgi verildi.
"Akademisyenler öğrencilere bölgeyi anlattı"
Prof. Dr. Faruk Kaya, AA muhabirine, katılımcılara Doğubayazıt'ın turizm ve ekonomik potansiyeli ile ilgili bilgiler aktardığını söyledi. Bölgenin jeopolitik ve ticaret potansiyeli hakkında da öğrencileri bilgilendirdiğini anlatan Kaya, "Ülkemizin en önemli turizm potansiyellerinden birine sahip Ağrı Dağı, Nuh'un Gemisi ile özdeşleşmesi dolayısıyla çok sayıda turist çekmektedir. Ağrı Dağı'nda turizmin daha ileri seviyeye taşınması için neler yapılacağıyla ilgili öğrencilerimizle konuştuk. Bölgenin coğrafyasını, doğal, beşeri ve turistik potansiyeli hakkında bilgilendirmede bulunduk." diye konuştu.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Bölgesel Coğrafya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kaan Kapak ise doğa eğitimleri kapsamında desteklenen projelerin ne kadar faydalı olduğunu, sahada öğrencilerle birlikte gördüklerini dile getirdi.
Iğdır Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Bölgesel Coğrafya Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Adem Yulu da TÜBİTAK destekli proje kapsamında bu yıl da ülkenin farklı yörelerinden gelen üniversitelilerle doğada eğitim etkinlikleri yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.
"Öğrenciler yeni bilgiler öğrenmenin mutluluğunu yaşıyor"
Ege Üniversitesi Coğrafya Bölümü öğrencisi Damla Karadağ, yaklaşık bir hafta süren etkinliğin çok faydalı geçtiğini belirterek şöyle devam etti: "Coğrafya, tarih, arkeoloji, antropoloji, sosyoloji, biyoloji, jeoloji mühendisliği, meteoroloji mühendisliği, peyzaj mimarlığı alanında hep beraber çalıştığımız ve gerçekten çok kapsamlı bir proje oldu. Bu manada burada olduğum için çok mutluyum çünkü her geçen gün çevre dahil farklı bilimsel alanlara dair yeni şeyler öğreniyoruz ve birbirimizi tanıyoruz."
İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğrencisi, Kazakistanlı Ayışa Nebiva ise Ağrı Dağı hakkında önemli bilgiler öğrendiklerini ve bölgenin zengin kuş popülasyonunu yakından gördüklerini söyledi.
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Coğrafya Bölümünden bu yıl mezun olan Aleyna Çomakoğlu, mezuniyetinden önce gezi için başvurduğunu, Ağrı Dağı'nı ve bölgedeki doğal güzellikleri yakından görmenin ayrıcalığını yaşadığını anlattı.