Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan Tarihçi Özgür Aslan, bu antik yerleşimin Urartu Kralı II. Rusa (İ.Ö 685-645) tarafından kurulmuş olup, "Rusa'nın kurduğu kent" anlamına gelen Rusahinili adı verildiğini belirterek, “Zımzım Dağı'nın kayalıklarında bulunan Toprakkale, Urartu Krallığı’nın ikinci başkenti olarak bilinir.
Toprakkale’nin en dikkat çekici eserlerinden biri, Urartu Kralı İşpuini tarafından yaptırılan Meherkapı Yazıtı'dır. Zımzım Dağı'nın göle bakan eteklerinde yer alan bu yazıt, halk arasında "Kör Kapı", "Hazine Kapısı" veya "Yalancı Kapı" olarak da bilinir. Yazıt, 4 metre yüksekliğinde ve 2.70 metre genişliğindedir. Niş içerisindeki yazıt iki kez tekrarlanmıştır ve Urartu panteonunda kutsanan 79 tanrı ve tanrıçanın isimleri ile bu tanrılar için kurban edilecek hayvanların türleri ve sayıları belirtilmiştir” dedi.
Toprakkale’nin birçok arkeolojik kazıya ve araştırmaya ev sahipliği yaptığını vurgulayan Özgür Aslan, “İngiliz arkeolog A. H. Layard, 1849 yılında yardımcısı H. Rassam ile birlikte Van Kalesi, Toprakkale ve Meherkapı’da incelemelerde bulunmuştur.
Layard, 1877-1880 yılları arasında İstanbul’da İngiliz elçisi olarak görev yaparken, Vanlı bir antikacı olan Sedrak Devgants tarafından kendisine bir Urartu tahtına ait parçalar getirilmiştir. Bu parçalar, Toprakkale Haldi tapınağı çevresinde bulunmuştur. 1880 yılında, H. Rassam, British Museum adına Toprakkale’de kazılar yapmış ve Urartu tahtına ait başka parçalar da ortaya çıkarmıştır.
1898-1899 yıllarında ise C. F. Lehmann ve W. Belck, Berlin Müzesi adına aynı alanda kazılar yaparak tarihi eser yağmasına devam etmiştir. 1912 yılında I. A. Orbelli ve 1916 yılında N. J. Marr, Rus Arkeoloji Cemiyeti adına Toprakkale’de araştırmalar ve kazılar yürütmüştür” diye konuştu.
Toprakkale’de gerçekleştirilen kazılarda bulunan eserlerin günümüzde Londra'da British Museum, Paris'te Louvre Müzesi, St. Petersburg'da Ermitaj Müzesi ile Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki çeşitli müzelere dağılmış durumda olduğunu belirten Özgür Aslan, “Bu değerli eserler, Urartu Krallığı’nın zengin kültürel mirasını yansıtmaktadır ve dünya genelindeki müze ziyaretçilerine bu antik uygarlığın ihtişamını sunmaktadır” şeklinde konuştu.