Uslu, yaptığı açıklamada, Çifte Minareli Medrese'ye konulan engelli rampasının, tarihi mekanın estetiğini bozduğu ve tarihi yapıya zarar verdiğine ilişkin bazı haberlerin yapıldığını söyledi.
Engelli rampasının geçici süreyle konulduğunu ifade eden Uslu, şöyle konuştu:
"Medrese içinde engelli kardeşlerimizin eserlerinin de yer aldığı bir resim sergisi düzenlenmişti. Resimleri düzenleyen kardeşlerimizin oraya girmesi için ivedi olarak portatif, geçici bir engelli rampası koyduk, o etkinlik bitinceye kadar hizmet edecek, görevini yerine getirdikten sonra da kaldırarak, hiçbir şekilde tarihi dokuya zarar vermeden bir rampa planladık. Ancak şöyle bir durum cereyan etti. Bu süreçte çok pozitif geri dönüşler aldık. Bir engelli kardeşimiz 'Ben 25 yıldır Erzurum'da yaşıyorum, 25 yıldır çifte minareli medresenin içini görmedim. Lütfen biraz daha kalsın. Görmeyen arkadaşlar da burayı ziyaret etsin' dedi. Medreseyi görmek isteyen engelli kardeşlerimiz için engelli rampasını 15-20 gün daha kullanılsın diye orada bıraktık."
"Türkiye'ye mal olmuş bir esere zarar verecek ne hadde, ne hakka sahibiz"
Uslu, vakıf mallarının hassasiyetinin farkında olduklarını belirterek, "Ayrıca Çifte Minareli Medrese gibi sadece Erzurum'a değil, Türkiye'ye mal olmuş bir esere zarar verecek ne hadde ne hakka sahibiz. Buna müsaade de edemeyiz." dedi.
Bazı mecburiyetlerin estetiğin önüne geçtiğini işaret eden Uslu, kurumun bir diğer görevinin de gönüllere dokunmak olduğunu, bu bağlamda engellilerin o anki problemlerini çözmek adına geçici bir çözüm ürettiklerini dile getirdi.
Uslu, tarihi mekanda engelli rampası ihtiyacının da olduğunu kaydederek, "Bunun için etkili çözüm üreteceğiz. Lakin 'Kültür Varlıkları Koruma Kurulunun, tescilli eserlere ilave yapılamaz' gibi bir zorunluluğu var. Bunun için biz kültür varlıklarına zaten müracaatlarda bulunuyoruz. Oradan alacağımız cevaba göre, dokuya ve estetiğe zarar vermeden medresemize bir alternatif üretmek için zaten çalışıyoruz." diye konuştu.