Van Gölü'nde yaşadığı ileri sürülen efsanevi yaratık, yıllardır Türkiye’nin gündeminde düşmemesine rağmen kayıt altına alınamaması ise vatandaşlar tarafından ‘Utangaç Canavar’ olarak anılmaya başlandı.
1889 yılında kaydedilen ilk vakadan itibaren zamanla popülerlik kazanan ve birçok kişi tarafından görüldüğü iddia edilen Van Gölü Canavarı efsanesi, gelişen teknolojiye rağmen bir türlü kayıt altına alınamadı. Hikayelerde canavarın 15 metre uzunluğunda, koyu renkli ve sırtında sivri çıkıntıları olan bir varlık olarak tanımı yapılmasına ve zamanla turizm açısından da önemli bir çekim noktası haline gelmesine neden olmuştu.
Bir dönem Gevaş ilçesinde dikilen Van Gölü Canavarı heykeli, bölgedeki efsanenin önemli bir simgesi haline gelirken, dilden dile dolaşan söylentiler ise bölgeye olan ilgiyi artırmış ve kentin ekonomik kalkınmasına da katkı sağlamıştı.
Bilimsel olarak kanıtlanamayan Van Gölü Canavarı efsanesi, bölgenin kültürel ve sosyal dokusunu zenginleştiren ve turizm potansiyelini canlandıran önemli bir unsur olmasına rağmen bölge halkı tarafından yeterince değerlendirilemedi. Bir zamanlar ‘Cano’ ismi de takılan Van Gölü Canavarı efsanesi, günümüzde artık ‘Utangaç Canavar’ olarak anılmaya başlandı.