Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan tarihçi Özgür Aslan, caminin kare planlı ve üzeri kubbeyle örtülü olup, mimari özellikleri ve süslemeleri ile öne çıktığını söyledi. Aslan, “Hüsrev Paşa Camii, Mimar Sinan’ın ustalık dönemine ait eserlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Caminin kubbesi, kalın duvarlar üzerine oturtulmuş ve tuğla malzeme kullanılarak inşa edilmiştir. Duvarlarda kesme taş, tromp ve kubbede ise tuğla malzeme kullanımı, yapının dayanıklılığını ve estetik değerini artırmaktadır. Caminin mimari özellikleri, Mimar Sinan’ın zarif ve işlevsel tasarım anlayışını yansıtmaktadır” dedi.
Caminin kuzeyindeki beş gözlü son cemaat yerinin zamanla yıkıldığını da vurgulayan Aslan, “Bu bölüm, caminin orijinal yapısının bir parçası olup, ibadet edenlerin namaz öncesi ve sonrası toplanma alanı olarak işlev görmekteydi. Prof. Dr. A. Uluçam tarafından yürütülen kazı ve restorasyon çalışmaları, caminin tarihini ve mimari detaylarını gün yüzüne çıkarmada önemli rol oynamıştır.
Caminin minaresi ve dış cephelerinde iki renkli kesme taş malzeme dikkat çekmektedir. Kuzeybatı köşede yükselen kare kaideli silindirik gövdeli minarenin şerefe, petek ve külahı onarılmıştır. Bu onarımlar, minarenin orijinal formunu koruyarak günümüze ulaşmasını sağlamıştır. Ayrıca, kapının bulunduğu kuzey cephe ve diğer cephelerdeki pencereler, yapının estetik ve mimari açıdan zenginliğini artırmaktadır” diye konuştu.
Hüsrev Paşa Camii’nin iç mekanında kıble duvarının ortasına yerleştirilmiş mihrabın dikkat çektiğini belirten Aslan, “Kalker taşından yapılmış ve düzgün bir işçilikle inşa edilmiş dikdörtgen mihrap, üç dilimli kemerle taçlandırılmıştır. Beş kenarlı ve mukarnas kavsaralı nişe sahip olan mihrap, çeşitli geometrik süslemelerle bezenmiştir.
Ancak, 1992 yılında define arayıcıları tarafından tahrip edilmesi, yapının tarihi dokusuna zarar vermiştir. Caminin iç mekanını süsleyen çiniler, zaman içinde büyük ölçüde yok olmuştur. Duvarları belli bir yüksekliğe kadar kaplayan çinilerden günümüzde çok azı kalmıştır.
Ayrıca, caminin içini süsleyen kalemişi süslemeler de zamanla zarar görmüş ve büyük ölçüde kaybolmuştur. Bu süslemeler, caminin iç mekanının estetik değerini artıran önemli unsurlardı” şeklinde konuştu.