Karakösehaber internet sitemize açıklamalarda bulunan Tarihçi Özgür Aslan, O. Aslanapa tarafından 14'üncü yüzyıl başlarına tarihlendirilse de, yapı hususiyetleri ve tarihi belgelerin Ulu Camii’nin Selçuklu Dönemi'nde yapıldığını gösterdiğini belirtti. Özgür Aslan, “Ulu Cami, dikdörtgen planlı ve mihrap önü kubbeli, çok destekli camiler grubuna girmektedir.
Kuzey duvarın batı köşesinde yer alan taçkapıdan camiye giriş sağlanmaktadır. Osmanlı Dönemi'nde caminin kuzey tarafına ek bir bölüm yapılmıştır. İç mekan, mihrap önünü örten mukarnaslı kubbe ile çevresindeki çapraz tonozlarla örtülüdür. Günümüze kadar ulaşan minaresi kuzeybatı köşede yer almakta olup, tuğladan silindirik gövdeye sahiptir ancak şerefeden sonrası yıkılmıştır” dedi.
Ulu Cami'nin iç mekanının eski resimlerden anlaşıldığı üzere süsleme ve mimari özellikler bakımından oldukça dikkat çekici olduğunu dile getiren Özgür Aslan, “Süslemeler, iç mekan duvarlarında, mihrapta ve dış cephedeki taçkapıda yoğunlaşmaktadır. Tuğla ve alçıdan yapılmış olan bu süslemeler, geometrik, bitkisel ve yazı örneklerinden oluşmaktadır. Bu süslemeler, caminin estetik değerini artıran önemli unsurlar arasında yer almaktadır.
Van'ın tarihi mirası olan Ulu Cami, sadece mimari özellikleriyle değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel önemiyle de dikkat çekmektedir. Selçuklu Dönemi'ne ait nadir yapılar arasında yer alan bu cami, zaman içinde yapılan eklemeler ve değişikliklerle günümüze ulaşmıştır. Ancak, caminin korunması ve restorasyonu, bu tarihi mirasın gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.
Van Ulu Camii’nin tarihi ve mimari özellikleriyle Selçuklu Dönemi'nin izlerini taşıyan önemli bir yapı olduğunu vurgulayan Özgür Aslan, “Ahlatşahlar döneminde inşa edilen ve Osmanlı Dönemi'nde eklemeler yapılan bu cami, Van'ın zengin kültürel mirasının önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Ulu Cami, tarihi ve estetik değerleriyle, hem yerel halk hem de tarih meraklıları için önemli bir ziyaret noktasıdır” şeklinde konuştu.