Covid-19'a önlem olarak kapatılan sinema salonları, yönetmenleri zor bir süreçten geçiriyor. Türkiye genelinde önlem amaçlı olarak sinema salonlarının kapatılmasıyla yönetmenler farklı sektörlere veya sosyal mecralara yöneldi.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) pandemisi dünya genelinde sinema sektörünü zor bir sürece soktu. Bu süreçten en çok etkilenenler ise yönetmenler oldu. Yönetmenliğini yaptığı Korku Takvimi filmi ile tanınan Korku Filmi Yönetmeni Yunus Şevik, vizyonun kapalı olmasından dolayı çareyi sosyal mecraya yönelmekte buldu. Şevik, "Zor zamanlar geçiriyoruz bazı arkadaşlarım yönetmenliği bırakıp çiftçi oldu. Bende sektörü bırakmamak adına kendimi dijital medyaya yönelttim. Eskiden Youtube fenomenleri vizyona girmeye çalışıyordu şimdi ise biz sosyal medyaya girdik" dedi.
"SİNEMA SEKTÖRÜNÜ BIRAKIP ÇİFTÇİLİĞE YÖNELEN ARKADAŞLARIM VAR"
Pandemi nedeniyle zor bir süreçten geçtiklerini belirten ve bu süreçte dijital mecralara yöneldiklerinden bahseden Korku Filmi Yönetmeni Yunus Şevik, "Sinema sektöründeki kişiler Dijital mecraya yöneldi. Dijital mecrada film yapmaya çalışıyorlar. Bir buçuk senedir işsiz olan tanıdıklarım var ve hayatta durabilmek için başka sektörlerde çalışıyorlar. Çiftçilik yapan eski yönetmen arkadaşlarım bile var. İş yapamıyoruz çünkü sunabileceğimiz bir mecra yok. Bizim konumuz korku sektörü olduğu için televizyonlara bunu satma gibi bir durumumuz olmuyor çünkü prime time da yayınlanmıyor. Bu süreç komedi filmi çekenleri de etkiledi fakat satış için pazarda bir şişme oluyor. Kanal diyor ki birçok film var neden yayınlayayım. Maliyetler çok yüksek. Çektiği filmi belki 2-3 milyon liraya çekiyor fakat Youtube'de yayınlasa kazanacağı para yüz bin lira bile değildir. 100 milyon kişinin izlemesi lazım ki bütçesini karşılasın. Yani pandemi sinema camiasını çok fazla etkiledi" şeklinde konuştu.
"SOSYAL MEDYA FENOMENLERİ VİZYONA, VİZYONDAKİLER SOSYAL MEDYAYA"
Pandemi döneminde evde geçirdiği vakitte dijital mecralara yönelmeyi tercih eden Şevik, "Youtube mecrasına geçişimize pandemi vesile oldu. Evde otururken dedik ki Youtube'da bir program üretelim. Biz sinema filmleri yaparken Youtube fenomenlerini filmlerimizde oynatıyorduk ya da fenomenler film yapıp vizyona giriyorlardı. Yani sosyal medya fenomenleri sinemaya geçmek için uğraşıyorlardı. Pandemide sinemalar kapanınca sinema sektörü de dijital mecraya taşındı. Biz istedik ki dijital mecra ile sinema sektörünü birleştirelim iki kitlenin beraber yol aldığı güzel bir proje olsun. Youtube fenomenleri şuanda kendi mecralarında işlerine devam ediyor onlarda pek bir sorun olmadı. Fakat biz sinemacılar baya sorun yaşadık. Ben sosyal mecraya geçtim diğer yönetmen arkadaşlarımdan da geçmek isteyenler var. Bana nasıl bir formatla geçebiliriz diye soran arkadaşlarım var. Çünkü insanların yapacağı bir iş kalmadı yapsa da yayınlayacağı bir vizyon kalmadı. Nasip olursa biz dijital mecrada da film üretmeye devam edeceğiz çünkü işimiz film" ifadelerine yer verdi.
"EVİ SATTIK ARABAYI SATTIK FİLM ÇEKTİK PANDEMİDEN DOLAYI BEKLEMEDEYİZ"
Film çekimi için evini arabasını satıp film çektiğini fakat pandeminin araya girmesiyle bir yıl beklemek zorunda kaldığını belirten Şevik, "Geçen yıl bir film çektik fakat pandemi nedeni ile sinemaların kapatılmasıyla bir senedir bekletmek zorunda kaldık. 2018 yılında şirketimi kurdum şirketi kapatamıyorsun pandemi var. Kapatsan başka bir zorluk var çünkü dijital mecranın satın alma ihtimali var bir yandan da görüşmeler devam ediyor. Sinemacılar olarak çok sıkıntılı bir süreç geçiriyoruz. Bir iki film çekip yükselme aşamasında olan firmalar çok sıkıntılı durumda. Evi sattık arabayı sattık her şeyi satıp film çektik şuan pandemiden dolayı beklemedeyiz" diye konuştu.
"BEĞENİLEN BİR HAYAT HİKAYESİ FİLM OLACAK"
Sosyal medya platformunda başlattığı yarışma ile her hafta bir konuk alan ve gerçek hayat hikayeleri dinleyerek en son bir kişinin hayatını film yapacak olan Şevik, "Dijital mecraya geçerken bir format bulmak gerekiyordu bende bir yarışma formatı yapmak istedim. Programda her hafta bir kişiyi konuk alıp hayat hikayelerini dinliyoruz insanlar gerçek hayat hikayelerini anlatıyor. Hep duyarız yazsam hayatım roman olur anlatsam film olur. Bizde dedik ki gelin anlatın biz bunu dinleyelim seyircilerde oylasın ve en çok beğenilen bir hayat hikayesini film yapalım dedik ve birinci olan kişiye telif bedeli olarak 20 bin tl ödül verelim. Hem kendi hikayesi film olsun hem de güzel bir yarışma olsun dedik" ifadelerini kullandı.
(Furkan Serttaş /İHA)
Kaynak: İHA