Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fulya Gülergün, kış aylarında solunum yolu enfeksiyonları ile birlikte zatürrede de artış yaşandığına dikkat çekerek, "Zatürre belirtileri üst solunum yolu enfeksiyonları ve griple sık karıştırıldığı için hastalarımız bize geç başvurabiliyor, bu da hastalığın ilerlemesine ve tedavinin gecikmesine neden oluyor" dedi.
VM Medical Park Mersin Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Gülergün, zatürrenin, tüm dünyada ve Türkiye'de en sık görülen ve en fazla ölüme neden olan hastalıkların başında geldiğine işaret ederek, "Ülkemizde yapılan çalışmalarda zatürreden ölüm oranının hastalığın ağırlığı ile ilişkili olarak yüzde 1 ile yüzde 60 arasında değiştiği ve hastaneye yatışı gereken hastalarda oranın daha yüksek olduğu (yüzde 10.3-60) gösterilmiştir" ifadelerini kullandı.
"ÖKSÜRÜKLE DE ÇATAL-KAŞIKLA DA BULAŞABİLİR"
Zatürrenin hapşırık veya öksürük ile yayılabileceği gibi bardak, kapı kolu, çatal, kaşık gibi eşyalara temastan sonra ellerin ağza temasıyla ve kan yoluyla bulaşabileceğini söyleyen Gülergün, şu bilgileri verdi:
"Zatürre, bir mikroorganizmanın akciğere ulaşması ve çoğalması sonucu akciğerlerde oluşan iltihabi süreçtir. En sık görülen, hekime başvurmaya neden olan ve en fazla ölüme yol açabilen hastalıklar arasındadır. Zatürrenin gelişebilmesi için mikroorganizmanın akciğere ulaşmasının yanı sıra, öksürük refleksi gibi akciğerin temizleme mekanizmaları ve bağışıklık sisteminin yeterince etkin çalışmaması gerekir. Zatürre semptomları arasında üşüme, titreme, ateş yüksekliği, öksürük, balgam, sırt ve göğüs ağrısı şikayetleri görülebilir. Bazen de hastalar ateş, halsizlik, baş ağrısı ve kuru öksürük şikayetleri ile başvurabilirler. Zatürre belirtileri üst solunum yolu enfeksiyonları ve griple sık karıştırıldığı için hastalarımız bize geç başvurabiliyor, bu da hastalığın ilerlemesine ve tedavinin gecikmesine neden oluyor."
"AŞI İLE KORUNABİLİRSİNİZ"
Özellikle 65 yaş üzeri veya KOAH, astım, kalp hastalığı, şeker hastalığı, böbrek hastalığı olan, bağışıklık sistemi düşük ve sigara kullanan hastalarda, klinik tablonun daha ağır olabileceğine dikkat çeken Gülergün, "Bu hastalarda ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrıları, bilinç bulanıklığı gibi belirtiler eşlik edebilir. Şikayetlerini dinlediğimiz hastalarımıza fiziki muayene, radyolojik ve laboratuvar tetkikleri ile tanı koyarak tedaviye başlıyoruz ancak en iyi korunma yöntemi pnömokok aşısı ile aşılanmaktır. Aşı çok güvenlidir. Doktora danışılarak zatürreden korunma amaçlı özelikle risk altındaki kişilere pnömokok aşısı yapılmalıdır" diye konuştu.
Dr. Fulya Gülergün, zatürre belirtileri olan hastaların doktora gitmeyip kendi kendine antibiyotik kullanmasının hastalığı daha çok ağırlaştırdığını ve tehlikeyi artırdığını belirterek, kesinlikle doktora gitmeden eş-dost önerisi ile ilaç kullanımından kaçınılması gerektiğini dile getirdi.
Kaynak: İHA