Sokak hayvanlarına yönelik yeni düzenleme Ağrı'da ele alındı

İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, Ağrı’da düzenlenen "Sokak Hayvanları Değerlendirme Toplantısı"nda sahipsiz hayvanlara yönelik yürürlüğe giren yeni düzenlemelere dair bilgi verdi. Program kapsamında Ağrı’ya gelen Turan, ilk olarak Ağrı Valiliği’ni ziyaret ederek Vali Mustafa Koç ve il protokolü ile bir araya geldi. Ziyaretin ardından Valilik Şeref Defteri’ni imzaladı.

Turan, daha sonra Ağrı Valisi Mustafa Koç’un başkanlığında gerçekleştirilen ve ilgili kamu kurumlarının temsilcilerinin katıldığı toplantıya iştirak etti. Toplantıda, sahipsiz hayvanların korunması, rehabilitasyonu, barınmaları ve kontrolsüz çoğalmalarının önlenmesi amacıyla hayata geçirilen ve planlanan uygulamalar ele alındı. Toplantı sonrası basına açıklamalarda bulunan Turan, sahipsiz hayvanlar konusunun yalnızca hayvan hakları değil, aynı zamanda kamu güvenliğiyle de ilgili olduğunu ifade etti. “Sokakların güvenliği esastır” diyerek konunun toplumsal bir yönüne işaret etti.

Turan, yaklaşık 9 ay önce yürürlüğe giren düzenlemeyle kamu kurumlarına yeni görev ve sorumluluklar yüklendiğini hatırlattı. Sorunun siyasi tartışmalardan uzak tutulması gerektiğini ifade etti. Ağrı genelinde yaklaşık 10 bin sahipsiz hayvan bulunduğunu belirten Turan, bu sayının kontrol altına alınmasının önemine dikkat çekti. Yeni süreçte yapılacak barınakların, hayvanların doğal yaşamına uygun, betonarme olmayan ve yaş ile ırk ayrımına göre düzenlenmiş alanlardan oluşacağını belirtti. Bu yapıların doğayla uyumlu ve sürdürülebilir bir modelde inşa edilmesi planlanıyor.

Turan, eleştirilere ilişkin ise sürecin hem vicdani hem de hukuki çerçevede yürütüldüğünü ifade ederek, düzenlemenin uluslararası standartlara uygun biçimde hazırlandığını kaydetti. Toplantıda ayrıca belediyelere düşen sorumluluklara da değinildi. Yeni düzenlemeyle birlikte yerel yönetimlerin görevlerini eksiksiz yerine getirmesi gerektiği, aksi takdirde idari denetim ve yargı süreçlerinin işletileceği vurgulandı. Turan, hayvanlara yönelik şiddetin kabul edilemez olduğunu belirterek:

“Sahipsiz hayvanlar meselesi, uzun süredir ülkemizin farklı şehirlerinde gündeme gelen ve birçok boyutu olan bir konudur. Bu sorun yalnızca hayvan hakları kapsamında değil, aynı zamanda halk sağlığı, çevre güvenliği ve kamu düzeni açısından da değerlendirilmelidir. Bu nedenle ilgili tüm kamu kurumlarımızla, yerel yönetimlerle ve sivil toplum kuruluşlarıyla eş güdüm içinde, sorunun çözümüne yönelik kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz.

Yaklaşık dokuz ay önce yürürlüğe giren yeni düzenleme, bu alandaki sorumlulukları net bir şekilde tanımlamış ve belediyelere sahipsiz hayvanların toplanması, kısırlaştırılması, barındırılması ve sahiplendirilmesi konularında yeni görevler yüklemiştir. Belediyelerimiz, artık bu süreci planlı ve mevzuata uygun şekilde yürütmekle mükelleftir. Bu noktada, kurumlar arası iş birliği ve denetim süreçleri daha etkin hale getirilecektir.

Yeni barınak projelerimizle, hayvanların doğal yaşam koşullarına daha uygun, stresten uzak, betonarme olmayan, yaş ve türlerine göre ayrılmış alanlarda güvenli şekilde yaşamlarını sürdürebilecekleri ortamlar oluşturulacaktır. Bu yapıların tasarımında hem hayvan refahı hem de çevreyle uyum gözetilmektedir.

Elbette bu süreçte kamuoyunun duyarlılığına ve katkısına da büyük önem veriyoruz. Süreci ‘katliam olacak’ gibi ifadelerle yanlış yönlendirmek, toplumsal hassasiyetleri istismar etmekten öteye gitmez. Biz, sahipsiz hayvanların yaşam hakkını korurken, şehirlerimizin güvenliğini sağlamayı da ihmal etmiyoruz. Süreç, tamamen hukuki, vicdani ve bilimsel bir çerçevede yönetilmektedir.

Hayvana yönelik şiddet ise asla kabul edilemez. Bu hem insanlık açısından, hem de hukuki olarak açık bir suçtur. Bizim amacımız, hayvanların zarar görmesini değil, daha sağlıklı ve denetimli koşullarda yaşamlarını sürdürmelerini sağlamaktır. Bu doğrultuda üzerimize düşen tüm adımları kararlılıkla atmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.