Türk savaş gemisinin kadın subayı
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı TCG Heybeliada savaş gemisinde görevli tek kadın subay olan İrem Yüzbaşı, zorlu görevleri başarıyla gerçekleştiriyor. İrem Yüzbaşı, görevini sevgi ve tutku ile yapıyor.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin göz bebeği olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Gölcük Donanması bünyesinde bulunan, İzmir'in Foça ilçesindeki limanda demirleyen TCG Heybeliada savaş gemisinde Yüzbaşı rütbesi ile görev yapan tek kadın subay İrem Köksal, zorlu görevleri başarıyla icra ediyor. Savaş gemisinde, Savaş Harekat Bölüm Amiri görevini yürüten İrem yüzbaşı, herhangi bir gerginlik durumunda kilit görev üstleniyor. 12 yıl önce Deniz Harp Okulu'ndan mezun olan İrem Yüzbaşı, yurtiçi ve yurtdışında bir çok zorlu görevlere bulundu.
"EN ÖNEMLİ GÖREVLERDEN BİRİSİ"
TCG Heybeliada Gemisi'nde Savaş Harekat Bölüm Amiri olarak görev yaptığını ifade eden Deniz Yüzbaşı İrem Köksal, "Savaş Harekat Bölümünde idari ve cari işleri icra etmekle beraber, geminin eğitim faaliyetleri ile harbe hazırlık seviyesini takip etmek, idamesini sağlamak, gerginlik, harp durumunda oluşturulacak harekat kontrol merkezini işletmekten, gemi komutanına karşı sorumluyum. Savaş Harekat Merkezi, gerginlik ve harp durumunda geminin yönetildiği ve karar verildiği merkez olması sebebiyle çok önemlidir. Gerginlik, harp durumunda tehdidi bertaraf etmek ve geminin bekasını sağlamak üzere, gemi savaş durumuna, personel savaş yerlerine alınır. Savaş yerleri donatıldığında 4 farklı kontrol merkezi tesis edilir. Bunlar; komuta kontrol, harekat kontrol, gemi kontrol ve hasan kontrol merkezleridir. Komuta kontrol merkezi, komutanınınız tarafından yönetilmekte ve komutanımız bu görevi savaş harekat merkezinden icra etmektedir. Bu kontrol merkezlerinden elde edilen tüm bilgiler, komutanın en doğru kararı, zamanında verebilmesi maksadıyla savaş harekat merkezine rapor edilir. Kontrol merkezlerinde elde edilen tüm bilgiler, savaş harekat merkezinde bulunan ekranlar vasıtasıyla işlenir ve komutanımız önceliklerini belirleyerek, kararını verir" dedi.
"BİR YILIN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUNU AİLE VE EVLERİMİZDEN UZAKTA, MAVİ VATANDA, GEMİDE GEÇİRMEKTEYİZ"
2005 yılında Deniz Harp Okulu'na girdiğini, 2009 yılında teğmen rütbesi ile mezun olduğunu söyleyen Köksal, "Deniz Harp Okulu'nda, askeri, denizcilik ve mühendislik eğitimleri aldım. Bahriye örf ve adetleri ile yetiştirilerek, Türkiye Cumhuriyeti Bahriyesinde görev yapmak üzere mezuniyete müteakip, firkateyn ve okul gemilerinde branş subaylığı, denizin kara birliklerinde proje subaylığı, korvetlerde branş subaylığı ve bölüm amirliği görevlerini icra ettim. Denizciliğin temelini henüz okul yıllarında, yat, yelken takımında yer aldığımız yarış ve eğitimlerde, eğitim botları ile iştirak ettiğimiz temel denizcilik eğitimlerinde, okul gemileri ile katıldığımız açık deniz eğitimleri ve donanma gemilerinde icra ettiğimiz stajlarda aldık. Özellikle, devletimizin ve milletimizin deniz hak, alaka ve menfaatlerini korumak kapsamında deniz yetki alanlarımızda icra ettiğimiz yoğun faaliyetler sebebiyle askerlik hayatımın büyük bir çoğunluğunu kaplamaktadır. Bir yılın büyük çoğunluğunu aile ve evlerimizden uzakta, mavi vatanda, gemide geçirmekteyiz. Askerlik mesleğinin gereği olan, fiziksel ve ruhsal dayanaklılığı yerine getirmek ve idamesini sağlamak maksadıyla fırsat buldukça, sporla uğraşmaktayım" diye konuştu.
"DENİZ BİZLERE DOĞA İLE DOĞRU MÜCADELEYİ ÖĞRETİR"
Denizliği ve askerliği anlatan İrem Köksal, "Denizcilik ve askerlik başlı başına zor bir meslek. İkisinin de köklü bir geçmişi ve geleneği mevcut. Her ikisinde de sürekli gelişime açık olmalı, gelişmeleri takip etmeli ve gelecek odaklı çalışmanız gerekmektedir. Her şarta hazır olmalı, sürekli ve dinamik bir hayata adapte olmalısınız. Deniz bizlere doğa ile doğru mücadeleyi öğretir. Doğa ile bir olmayı öğretir. Yoğun deniz şartlarında idame etmeyi, korunmayı, bu zor şartları lehinize çevirmeyi öğrenirsiniz. Bizler silah arkadaşlığının yanı sıra birer aile olarak görevimize devam etmekteyiz. Görevin icrası sırasında eşinin doğum haberini alan personeliniz veya yakınının vefat haberini alan personelinizin mutluluğuna, üzüntülerine ortak olabilirsiniz. Tüm bunları kısıtlı bir alanda paylaşırsınız. Gemide yaşamak büyük bir özveriyi beraberinde getirmektedir. Gemide görev yaparken büyük tecrübeler kazanır ve yaşadığınız her şeyden ders çıkartırsınız. Askerlik mesleğinin tavsiye üzerine yapılabileceğini düşünmüyorum, Bu meslekleri icra edebilmeniz için tutkunuzun ve sevginizin olması gerekir. Kadın veya erkek olmak önemli değil. Burada önemli olan size verilen görevleri icra edebilmektir" ifadelerini kullandı.
(Refik Fidan-Murat Kanber / İHA)
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.