“Türkiye’nin en düşük ölüm oranına sahip ülkelerden biri olduğunu görüyorsunuz”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Yüzde 60'dan yüzde 12'ye kadar vakaların zatürre olma oranı düştü. Zatürre oranı ne kadar düşürülürse ölüm oranı o kadar azalmaktadır. Şimdi ise zatürre ile doğrudan ilişkili ölüm oranlarına bakalım. ABD'de ölüm oranları yüzde 5,3, İspanya'da yüzde 10,5, İtalya 13,2, Almanya 3,5, Birleşik Krallık 13,5, Fransa 17,3, Çin yüzde 5,5, Belçika yüzde 14,7, Türkiye yüzde 2,3. Türkiye'nin en düşük ölüm oranına sahip ülkelerden biri olduğunu görüyorsunuz" dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bu mücadelenin gerçeğin kendisi olduğunu aktaran Bakan Koca, "Bugüne kadar karşınıza hep bu ilkeyle çıktım. Mücadele gücünüzü bu bilgilerden aldınız. Ne sizin ne de mücadeleyi sürdüren sağlık çalışanlarımız için gerçeğe dayanmaktan başka yol düşünülemez. Bir salgınla mücadelede bilgiye örtmek, salgının kedisi gibi tehlikeli bir eylemdir. Güven yoksa böylesine büyük bir salgının üstesinden gelinemez. Bu mücadelenin şeffaflıkla yürütüldüğüne inananlara teşekkür ediyorum. Güven eksik olsa biz bu noktaya gelemezdik. Mücadelenin görünmeyen kahramanları bu mücadeleye güven duyanlardır. Bu mücadeleyi yürüten sağlık ordusuna, bu mücadelenin sonucuna güveniyorsunuz, paylaştığımız bilginin sağlam olduğuna güveniyorsunuz. Bu güveni zedeleyen sözlerin sahipleri ise bilerek ya da bilmeyerek bu tedbirleri tehlikeye atıyor" diye konuştu.
Koca, veriler ışığında Türkiye'nin iyiye gittiğine işaret ederek, "Korona virüsle mücadelemizde her yeni gün daha iyiyiz daha ilerideyiz. Elimizdeki veriler bize salgının kontrolümüz altında olduğunu gösteriyor. Ancak bu kontrol siz tedbirleri esnetirseniz bir anda boş bir umuda dönebilir. Tedbirleri uygularsak ölüm oranları düşüyor, yeni hasta sayımız azalıyor. Hiçbir iyimser cümle ve hiçbir umut sizi rehavete sürüklememelidir" dedi.
"Hem yoğun bakım hem de entübe hastalarımızda belirgin azalma görülmüştür"
Son 24 saatin güncel korona virüs verilerini kamuoyu ile paylaşan Koca, "Bugün 37 bin 535 yeni testin sonucu aldık. Bu sonuçlara göre 3 bin 83 hasta tespit edildi. Düne göre önemli oranda hasta sayısının düştüğünü görüyoruz. Toplam vaka sayımız 98 bin 674'e ulaştı. Son 24 saat içinde 117 hastamızı kaybettik. Yoğun bakımdaki hasta sayımız bugün bin 814. Bunların 985'inin solunumu yapay yolla sağlanıyor. Hem yoğun bakım hem de entübe hastalarımızda belirgin azalma görülmüştür. Hastalığı yenen bin 559 vatandaşımızla birlikte iyileşen hasta sayımız bugün 16 bin 477'e ulaştı" ifadelerini kullandı.
"Türkiye'de her 3 servis yatağından sadece 1 tanesi doludur"
Servis yatağı, yoğun bakım yatağı ve ventilatör doluluk oranları grafiğini göstererek bilgi veren Koca, "Kırmızılar servis yataklarıdır. Salgın başlar başlamaz tedavileri daha sonra da yapılması mümkün hastalarımızın tedavilerini o dönem ertelemiştik. Bu sayede hastanelerimizle ciddi bir rahatlama sağlayarak pandemiye hazırlık yapmıştık. Biz bu dönemde yatak doluluk oranlarımızı yüzde 70'lerden yüzde 30'lara çektik. Yüzde 80'lere yakın seyreden yoğun bakım yatak doluluk oranlarımızı da şu an yüzde 60'lara indirmiş durumdayız. Pandemiye rağmen bile gerek servis gerek yoğun bakım odalarımız pandemiden önceki kadar bile dolu değil. Bu sayısal bilgiler, hastanelerimizin salgınla mücadeleye nasıl hazırlandığını ortaya koymaktadır. Avrupa ülkeleri, Amerika'nın karşılaştığı dramatik sahneleri yaşamamışsak sebebi açıktır. Türkiye'deki hiçbir sonuç arka planı bilen için sürpriz değil. Dünyanın pek çok ülkesinde ise hastaların AVM'Lerde, fuar alanlarında tedavi edilmeye çalışıldığını gördük. Özellikle OECD Avrupa ülkelerinde ortalaması Türkiye'de yatak sayısının iki katına yakın. Biz bu dönemde yatak sayımız OECD ortalamasının neredeyse yarısına yakını olmasına rağmen biz hala yüzde 30 dolulukla bu hizmeti sürdürüyoruz. Avrupa'daki yoğun bakım yatak doluluğu ile Türkiye'deki yoğun bakım yatak doluluğunu karşılaştırmak ilginç bir sonuç ortaya koymaktadır. Yatak doluluk oranı için ülkemiz çok iyi durumda. Türkiye'de her 3 servis yatağından sadece 1 tanesi doludur. Avrupa'da bütün yatakları dolu halde olduğunu fuar alanında hasta bakıldığı düşünüldüğünde aradaki fark çok net görülmüş olacaktır. Huzurevlerinde hastaların hastaneye alınmadığını da biliyoruz. Biz huzur evlerinde olan hastalarımızı pozitif olan dışında temaslı olanları da hastane ortamına alarak tedavi ediyoruz" diye konuştu.
"Türkiye'nin en düşük ölüm oranına sahip ülkelerden biri olduğunu görüyorsunuz"
Vakaların zatürre olma oranının her geçen gün azaldığına dikkat çeken Koca, "Yüzde 60'dan yüzde 12'ye kadar vakaların zatürre olma oranı düştü. Zatürre oranı ne kadar düşürülürse ölüm oranı o kadar azalmaktadır. Şimdi ise zatürre ile doğrudan ilişkili ölüm oranlarına bakalım. ABD'de ölüm oranları yüzde 5,3, İspanya'da yüzde 10,5, İtalya 13,2, Almanya 3,5, Birleşik Krallık 13,5, Fransa 17,3, Çin yüzde 5,5 Belçika yüzde 14,7, Türkiye yüzde 2,3. Burada gördüğünüz oranlar ne kadar yüksekse hastalık o kadar geç fark edilmiş demektir. Türkiye'nin en düşük ölüm oranına sahip ülkelerden biri olduğunu görüyorsunuz. Bu bizim hastalığı belirtiler ilerlemeden kontrol altına aldığımızı ve etkili bir tedavi uyguladığımızı kanıtlamaktadır" şeklinde konuştu.
"Dünyada giderek artan ama Türkiye'de stabilleşen bir tabloyu görüyoruz"
Dünyadaki ölümlerin seyrini gösteren tabloyu kamuoyu ile paylaşan Koca, "Baktığımızda bizim, Çin'e benzer bir seyir izlediğimiz görülmekte. Dünyada giderek artan ama Türkiye'de stabilleşen bir tabloyu görüyoruz. Gündeme çok getirilen yoğun bakımlardaki vefat oranlarından bahsetmek istiyorum. Erken teşhis ve tedavimiz sayesinde her geçen gün her iki gruptaki vefat oranlarının düştüğünü görüyoruz. Eğer tedbirleri zamanında almamış olsaydık riskli grupların çoğunda vefat oranları olurdu. Bugünkü tablomuz ABD ve Avrupa'dan pek farklı olmazdı. Hala dünyada entübe edilen vakaların yüzde 50 oranında da kaybedildiğini özellikle söylemek istiyorum" ifadelerini kaydetti.
"Hayatını kaybedenlerin yüzde 8'i, 60 yaşından küçük ve başka herhangi bir hastalığı olmayan kişilerdir"
Tedbirlerin önemini vurgulayan Koca, "Hayatını kaybedenlerin yüzde 8'i, 60 yaşından küçük ve başka herhangi bir hastalığı olmayan kişilerdir. Korona virüs bu sağlıklı bünyeleri de yenmiştir ve tedbiri her yaş grubunda elden bırakmamak gerekiyor.Kurallara uymamız ve bilinçli hareket etmemiz ölçüsünde normalleşme takvimi gecikmeyecektir. Bayram ve sonrasında kademeli olarak normalleşme sürecine geçebilmemiz, ilan edilen tedbirleri sıkı uygulamamıza bağlıdır. Fakat hiçbir umut tehdide dönmemelidir. Her gün virüsü ve hastalığı daha iyi tanımalı, mücadelede bilinç kazanmalıyız. Hastalığın nasıl seyrettiğini, en ağır tablolarını bile az çok öğrenmeliyiz. Her bilgi tedbir için bir gerekçemiz olacaktır. İzolasyondan, sosyal mesafe kuralından taviz vermemeliyiz. Sokağa çıkma yasağını harfiyen uygulamalıyız. Bu yasak değil, fırsattır. Ramazan, kendine has canlılığı ve sosyal yaşantılarını beraberinde getirir. Getirdiği en özel ve asıl şey insana günlük alışkanlıklarının dışın acıkarak bir gücü vermesidir. Bir karara uyma veya bozma sınavı olmasıdır. Ramazanı tedbirleri gevşetmenin bahanesi olarak görmemeliyiz. Kalabalık iftarları, sohbetleri lütfen gelecek aya erteleyelim" açıklamasında bulundu.
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.