Uzmanlar bulgur tüketin diyor
Pirinç gerek pilavların gerek sütlaçların gerekse dolma ve sarmaların vazgeçilmez gıda maddesi.
Türk mutfağında özellikle bu kadar yemekte yeri olan pirinç ile ilgili aynı zamanda sağlık konusunda insan vücuduna faydası mı yoksa zararı mı var gibi sorular da hep tartışma konusu oldu. Uzmanlar hemen hemen aynı fikirde olup pirincin çok fazla tüketilmemesi konusunda uyarılarda bulunsa da pirinç yine de her akşam sofralarımıza ya ana yemek ya da ana yemek yardımcısı olarak kondu. İstanbul Esenyurt Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Muhsin Öztürk de pirincin tüketilmesinin yanı sıra asıl büyük problemin hareketsizlik olduğuna değindi ve “Pirinç yerine lif kaynağı olan bulgur tüketilmeli. Yine de pirinç yemekten vazgeçemiyorsanız o zaman da pirincin ya da ona benzer karbonhidrat ağırlıklı yiyeceklerin fazladan bıraktığı enerjiyi atmanız gerekiyor” şeklinde uyarılarda bulunarak, günümüzde şehirlerde yaşayanların ve nüfusumuzun yüzde 80’ini oluşturan, hareketsiz yaşam sürdüren insanlara seslendi.
Hareketten uzak iseniz pirinçten uzak durun
Gelişen teknoloji ve şehir hayatındaki hareketsiz kalan insanlar için pirincin daha fazla zararlı olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Muhsin Öztürk, “Pirinç glisemik indeksinin yüksek olması yani kan şekerini hızlı ve ani yükselttiğinden ve lif oranı düşük olduğundan dolayı şehir hayatı yaşayan insanlar tarafından fazla tüketilmemeli. Gelişen dünya ve teknolojinin ilerlemesi ile birlikte özellikle şehir hayatının içinde olan insanlar artık daha az hareket eder oldu. Bu yüzden yaşantı şeklinize ve fiziksel aktivitenize göre beslenme tarzınızı oluşturmalısınız. Bu bir zorunluluktur. Yeterli ve dengeli beslenmemiz sağlığımız için olmazsa olmaz bir olgudur. Bu yüzden şehir insanları aldığı enerjiyi harcamak için daha fazla çabalamalı. Türk toplumu olarak karbonhidrat ağırlıklı beslenmeye meyilliyiz, unlu mamulleri seviyoruz bir de sosyal yapımızdan kaynaklanan ikram kültürümüz var ve bir yere gittiğimizde bir şeyler yedirmeden bırakmıyorlar. Fakat bunların enerji fazlalığı olarak vücudumuzda kaldığını unutmayalım. Hareketsiz bünyelere sahibiz ve o yüzden pirinç ve benzeri karbonhidrat ağırlıklı gıdaların tüketimi sınırlanmalı” diye konuştu.
Beslenme şeklinizi kişisel özelliklerinize göre belirleyin
Beslenme şeklinin belirlenmesinde birçok kişisel faktörün önemli bir rol olduğunu da hatırlatan Muhsin Öztürk, “Doğada bulunan bütün maddelerin bir faydası var. Yalnız bunları bireysel özelliklerimizi, fiziksel aktivitemiz, yaşımız, cinsiyetimiz ve var ise kronik hastalığımız göz önüne alınarak tavsiye edilmesi, tüketilecek miktarının belirlenmesi gerekiyor. Aynı şekilde gıdaların nasıl pişirileceği de çok önemli ve bu unsurlar sağlığımızı etkileyecek unsurlar olarak karşımıza çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Bulgur yiyin ya da en azından pirinci daha sağlıklı pişirin
Pirinç yerine bulgurun tüketilmesini tavsiye eden Öztürk aynı zamanda pirinçten vazgeçemeyenler için de daha sağlıklı pişirme önerilerinde bulunarak, “Bulgurda daha fazla lif oranı var. Lifli beslenmeyi biz genel olarak şehir insanına tavsiye ediyoruz. Hele hele diyabet gibi kronik hastalığı olanlar kesinlikle bulgur tüketmeli. Çünkü lifli gıdalar kan şekerinin yükseltilmesini yavaşlatıyorlar. Bulgurda da fazladan olduğu için pirinç yerine bulguru tercih edin diyoruz. Yine de pirinçten özellikle de pilavdan vazgeçmeyenler de pirinç pilavını yaparken şehriye tercih etmesinler. Pilavımızı az yağlı ve az tuzlu bir şekilde pişirmeliyiz. Uzun yıllardan bu yana toplumumuz için önemli bir yemek kategorisini kapladığı için en azından pirinci bu şekilde pişirerek daha sağlıklı yiyelim ya da baya azaltıp kendimizi sınırlayalım” dedi.
Vücut sağlığı için pirinç yemenize gerek yok
Son olarak da pirincin aslında vücut için vazgeçilemeyecek bir gıda olmadığından hatta hayat boyu yenmese bile herhangi bir eksiklik yaşanmayacağından bahseden Öztürk, “Pirincin tamamen bir faydası yok diyemeyiz fakat spesifik vazgeçilmeyecek bir faydası da yok. Pirinçlerdeki vitaminler ve mineraller başka gıdalardan da temin edilebilir. Bulgurdan ya da diğer tükettiğimiz besin maddelerinde de aynı faydayı sağlayan içerik var. Bu yüzden pirinci ömrümüzde hiç yemesek bile sağlığımız için herhangi bir kaybımız olmaz. Burada asıl olan aslında dengeli ve sağlıklı beslenme. Özellikle şehir hayatındaki kişiler çevre ve hava kirliliğine çok fazla maruz kalıyorlar. Maalesef hala daha bu sorunların önüne geçemiyoruz. Biz beslenmemize o yüzden daha fazla dikkat edeceğiz. Fiziksel aktivitemize, yaşımıza ve cinsiyetimize göre besleneceğiz. Dengeli beslenme ile birlikte hem birçok hastalığın önüne geçeriz hem de birçok kimyasal ilacı almamızı da engellemiş oluruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.