Uzmanlardan 'Kumar bağımlılığı' uyarısı

Ünlü isimlerin gözaltına alınmasıyla gündeme gelen yasa dışı bahis ve kumar bağımlığı konusunda uyarılarda bulunan Doç. Dr. Mustafa Nuray Namlı, 'Kumar, sürekli oyun oynama bozukluğunda tüm dünyada bir artış var.' dedi.

Ünlü sunucu Mehmet Ali Erbil, şarkıcı Serdar Ortaç ve birçok sosyal medya fenomeninin gözaltına alınmasıyla bağımlılık türleri, kumar, yasa dışı bahis oyunları konuları tekrar gündeme geldi. Dijitalleşmeyle ulaşılabilirliğin artmasının bağımlıklarda etkili olabildiğini belirten uzmanlar, bağımlılıkların sosyal ve psikolojik alanlarda birçok sorunu da beraberinde getirdiğini aktardı. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Nuray Namlı da bağımlılıklar ve çevreye etkileri konusunda bilgi verdi. Doç. Dr. Namlı, erken tanı ve kişinin tedaviyi istemesinin süreçte rol oynadığını aktardı.

"Kumar ve oyun oynama bozukluğunda tüm dünyada bir artış var"

Bağımlılıklara ilişkin açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Mustafa Nuray Namlı, "Bağımlılık bir bireyin herhangi bir maddeye veya davranışsal bir olaya bağlanıp ondan ayrılamamasıdır. Sigaradan tutun da oyun, kumar bağımlılığına kadar bunu genişletebiliriz. Geçmişte çok sık gördüğümüz alkol ve madde bağımlılığıydı, sigara da bir bağımlılık. Madde bağımlılıkları da kendi altında çeşitli alt bileşenlere ayrılmakta. Kumar oynama bozukluğu diğeri sürekli oyun oynama bozukluğu tüm dünyada bir artış var. En büyük sebep; dijitalleşme çünkü ulaşım çok kolaylaşmakta. Bireyin eskiden bir mekana gitmesi gerekirken kumar oynaması için artık elinin altında, cebindeki bir cep telefonuyla çok kolay çevrimiçi olarak kumarın veya bir oyunun oynandığı ortama, platforma erişebilmekte. Merak, haz alma duygusu buna eşlik etmekte. Her geçen gün bağlanmakta, kumarda veya oyunda harcadığı süre artmakta, daha sonra bağımlılık dediğimiz döngüye girmekte. Para kaybetmekte, kaybettikçe tekrar hırslanmakta, haz ve korku yaşamakta. "Kazanayım, elde edeyim" diye tekrar daha büyük miktarlarda girmekte. Kendi işi, uğraşısını, okulunu, eğitimini bırakıp daha çok vakit ayırıp sosyal çevresinden kopmakta. Depresyon kaygı bozuklukları ortaya çıkmakta. Kişilerin eşlerini veya çocuklarını kontrol etmeleri gereğinden fazla sosyal medyada vakit geçiriyor mu, gereğinden fazla harcaması var mı, fazla bir özgüvene sahip oldu mu, dürtü kontrol bozukluğu, davranışlarını yönlendirme becerisi yeterince gelişmiş mi, gelişmemiş mi, aşırı harcamaları, yalan söylemeleri oldu mu, borçlanma talepleri var mı? Kumara kaybettikçe yerine koyabilmek için daha büyük rakamlar koyulmakta ve çevreden borçlanmakta. Bunlar kısır döngünün başlangıcı, aileler bu noktada birbirlerine destek olmalı. Bir kişinin kumara veya oyuna bağımlı hale gelmesi o aileyi veya toplumu büyük oranda etkilemekte, büyük aile felaketlerine yol açmakta" şeklinde konuştu.

"Gerçekten toplumun belası, çağımızın sıkıntısı"

Kişilere yönelik tedavi süreçlerine yönelik konuşan Doç. Dr. Namlı, "Kendi içerisinde olayla bir yüzleşmesi gerekmekte. Tedavi için dürüst bir şekilde gelmesi gerekir. Önce değerlendirme görüşmelerimiz olmakta sonra motivasyonel görüşmeler yapılmakta. Kişinin tedavi arayışı varsa poliklinikten veya yatırılarak hastaya yardım etmeye çalışıyoruz. Öncelikle psikososyal tedavilere başlıyoruz sonra gerekirse beraberinde bir dürtü kontrol, depresyon veya kaygı, duygu durum bozukluğu varsa ona yönelik tedaviler başlamakta. Kumar, oyun oynama veya diğer madde kullanım bozuklukları aynı zamanda birçok psikiyatrik eş tanılarla da seyretmekte. Eş tanılara yönelik tedavilerimiz, terapi, ilaç tedavilerimiz hastanelerimizde ve diğer sağlık kuruluşlarında yapılmaktadır. Başarı kişinin iradesi, sosyal çevresinin desteğiyle de çok alakalı. Gerçekten toplumun belası, çağımızın sıkıntısı. Rol, modeller çok önemli, aileler, çocuklar ve eşlerin birbirini kontrol etmeleri ve doğru insanlarla arkadaşlık etmeleri önemli. Eğitim çok çok önemli, okullardaki eğitim, her boyutunda toplumun, ailenin eğitimi en önemli faktör. Eğer yoksunluk düzeyine gelmişse bir kişi bağımlıdır, en yakın bir sağlık kuruluşuna ulaşıp yoksunluğunu azaltmak için tedavi alması lazım. Eğer tedavi almazsa yoksunluğu azaltmak için kişi tekrar maddeye yöneliyor. Bizim polikliniklerimizde buna yönelik tedaviler verilmekte gerekirse o kişiler yatırılarak bireysel ya da grup terapilerine alınmakta. İlaç tedavilerine hemen başlanmakta. Çok büyük bir toplumsal sorun, ailenin bu işi kapatmaması, bir profesyonelden destek alınması gerekir. En önemlisi sezildiği zaman erken tanı ve tedavi hayat kurtarıyor. Arkadaş çevresinde buna yönelik ilişkisi varsa o arkadaş çevresinden veya mahalleden uzaklaşılmalı. Parçalanmış, alkolün, maddenin veya başka bağımlılığın olduğu, şiddetin olduğu ailelerde bunlar daha sık görülmekte" dedi.

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme