Bolu Kartalkaya Kayak Merkezinde, bir
otelde yangın çıktı.
Çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetti.
Yangında hayatını kaybedenlerin çoğu çocuktu, gençti...
Karne hediyeleri olarak güle eğlene girdikleri otelden cenazeleri çıktı.
Makama ve paraya doymayan şereften yoksun tipler yüzünden, hayatlarının daha baharında ölüp gittiler.
* *
Dünyanın gözü bu yangının üzerindeydi.
Birçok ülke için canlı yayın yapan onlarca basın ekibi oradaydı.
Cenazelerin teşhis edilmesi için kapalı ve soğuk bir mekana ihtiyaç vardı.
Torpille makam bulmuş beyinsiz tipler, soğuk depolu bir tırı yanan otelin kapısına yanaştırdılar.
Dünyaya bir fotoğraf karesini servis ettiler:
Tır dorsesinin içinde cenazeler, arkasında yanmış otel, üzerinde pişmiş tavuk görüntüleri...
Teröristler bile bu ülkeye bu kadar zarar vermedi.
* *
Geceliği bir asgari ücretlinin iki aylık maaşından daha fazla bir rakamla müşteri alan bir otel...
Kendisi hariç herkesi sorumlu ilan eden oteller zinciri sahibi bir bakan...
Gücü ancak göçmenlere yeten bir belediye başkanı...
Dayı oğlu kontenjanından atanmış bir itfaiye müdürü...
Tırın dorsesindeki reklamın ülke itibarına vuracağı darbeyi kestiremeyen beyinsizler...
Ve en acısı:
Felaketten nemalanmaya çalışan siyasetçiler...
* *
Turizmden milyarlarca dolar gelir elde eden cennet gibi bir ülkede;
Kabile devletlerinde bile olmayacak ihmaller zenciri sonucu yanıp giden hayatlar...
Pişkin eleştiri ve savunmalar...
Besli trollerin karşılıklı suçlamaları...
Halk, akrabalarına makamları peşkeş çekenlerden, suçunu başkasına yüklemeyi marifet bilenlerden bıktı.
Ama,
Yağmurdan kaçarken doluya tutuldu sanırım.
Liyakat yerine beceriksiz dayı oğlularına makam veren arkadaşın bahanesine bakar mısınız?
"O da damadına makam vermişti..."
Halk, sana 'onun yaptığının aynısını sen yapama' diye oy verdi!
Halk, sana 'istifanın da bir erdem olduğunu bilmeyenler gibi olma' diye oy verdi!
Halk, sana 'sen farklı ol; liyakata önem ver' diye oy verdi!
Halk, sana 'hayat standardımı yükselt, artık huzur içinde yaşamak istiyorum' diye oy verdi!
Halk, sana 'daha kötü ol' diye oy vermedi ki!
Yoksa çoban bile yapmazdı!
Yetkin yoksa, niye otelin müracaatını alıp eksiklerini tespit edip bildiriyorsun?
Yetki alanın içinde değilse, niye gidip kafeterya kısmına ruhsat veriyorsun?
Al birini vur ötekine.
