Koseler, tarih sahnesinde varlık perdelerini kapatmış, efsanelerde kalmış yarım akıllı hayali bir topluluktur.
Veya,
Tam akıllıların kendi içlerindeki yarım akıllıları eğitmek için efsaneleştirdikleri hayali bir topluluktur.
Seksen yaşının üzerinde varsa yaşayan bir akrabanızdan isteyin, size bir Koseler hikayesini/öyküsünü mutlaka anlatacaktır.
Koseler'i yazılı kaynaklardan bulamazsınız, insanların hafızalarında sözlü olarak yaşarlar.
Sonuçta hayali bir topluluktur.
Sözlü hafizayla günümüze kadar ulaşmış, yaşanmış gercek öyküleri vardır...
Ve öykülerinin ortak özellikleri:
Anlatılması gereken acil bir tehlikeyi,
Çözülmesi gereken hayati bir meseleyi,
Alınması gereken ciddi bir tedbiri,
Gösterilmesi gereken ölümcül bir felaketi...
asla ama asla bir birlerine anlatmazlar, göstermezler.
Aptallığına ketumdurlar...
Koseler'in hikayelerini dinleyin, isyan edersiniz!
Mesela;
Dört Kose, gece dul bir kadının evine hırsızlığa giderler. Kadının kendilerini gördüğünü gören diğerlerine birşey söylemez. Kose'lerin hırsızlığa geldiğini anlayan kadın, dört tane demir şişi soba ateşinde nar gibi kızartır;
Pencereden (eski köy evlerinde pencer evin üstünde bulunurmuş) iple inmeye çalışan birinci Kose'nin altına tutar. Kose, kızgın şişe saplana saplana sadece, "Iııımmmm..." diyerek iner ve inene kadar öbür tarafı boylar.
Dört Kose de aynı şekilde ölür ama hiç biri diğerini içerideki tehlike hakkında uyarmaz.
Koseler nerden mi geldi aklıma?
"Kanserden ölüm oranının en yüksek olduğu İl olmuşuz kardeşim! Yetkili her kimse görevini yapsın!" diye bağıracağına, "Iııımmmm..." diyerek susanları görüyorum.
"Otuz bin kişi çalışacak diye paramızı gömdüğünüz betonkentte iki bin kişi bile çalışmıyor! Hesap verin!" diye haykıracağına, "Iııımmmm..." diyerek susanları görüyorum.
"Şehri köpekler işgal etti, saldırgan köpekler yüzünden bahçeye, sokağa çıkamıyoruz! Kim bu sorumsuzlar!" diye hesap soracağına, "Iııımmmm..." diyerek susanları görüyorum.
.........
Yoksa diyorum, yoksa bu Koseler gerçek miydi ve torunları bizlermiyiz?
"Iııımmmm..."
