Yunus’un son bakışı ablasına miras kaldı

Van depremine internet kafede yakalanan ve ölmeden önce çekilen fotoğrafı depremin sembolü olan 13 yaşındaki Yunus Geray'ın ablası Sibel Geray, hayırseverlerin desteği ile yarıda bıraktığı okuluna İzmir'de devam ediyor. Üniversite öğrenimi gören Sibel Geray, "Ben Yunus sayesinde okuyorum. Okumasaydım, abla ve ağabeylerim gibi ben de evlenmiş olurdum" dedi.

23 Ekim 2011'de meydana gelen Van depreminde çok sayıda kişi hayatını kaybetti. 13 yaşındaki Yunus Geray ise 7.2'lik depreme ödevlerini yapmak için gittiği internet kafede yakalandı. Yıkılan binadan sağ kurtulan ve o sırada çekilen fotoğrafıyla depremin sembolü olan Yunus, enkazdan çıkarıldıktan sonra hayatını kaybetti. Yunus Geray'ın hayalleri yarım kaldı ancak son bakışı ablasına miras kaldı. Yunus'un o dönemde 15 yaşında olan ve maddi imkansızlıklardan ötürü okulunu yarıda bırakmak zorunda kalan ablası Sibel Geray, İzmir Ticaret Borsası'nın destekleriyle İzmir'de okutuldu. 24 yaşındaki Sibel Geray, ilk olarak Cumhuriyet Nevvar Salih İşgören Kız Teknik ve Meslek Lisesi El Sanatları Bölümünü bitirdi, ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Kuyumculuk ve Takı Tasarımı Bölümünü kazandı. 2. sınıfta okuyan Geray, aynı zamanda açıktan Adalet Bölümünü okuyor, bir yandan da tıbbi sekreterlik kursu görüyor.

"ONUN SAYESİNDE OKUMAYA ÇALIŞIYORUM"

Kardeşini unutamadığını söyleyen Geray, acı günü şu sözlerle anlattı:

"Kardeşim depreme internet kafede yakalandı, ben o sırada evdeydim. Bizim evde hasar olmadı ama internet kafe çökmüştü. Yunus izin verseydi, küçük kardeşim de onunla birlikte internet kafeye gidecekti ama Yunus onu eve geri göndermiş. Yunus, ödeviyle ilgili araştırması gereken bir konu olduğu için internet kafeye gideceğini söylemişti ama deprem olduğunda hepimiz şoka girmiştik. Bir süre sonra Yunus'un evde olmadığını hatırladık. Her yerde onu aradık. Gece yarısı bulundu diye haber geldi ancak daha sonra beyin kanaması nedeniyle hayatını kaybetti. Haberi alınca yıkıldık. Ben o akşam sadece çığlığımı hatırlıyorum."

"YUNUS'UN OKULU YARIDA KALDI, BEN TAMAMLIYORUM"

Okulu maddi imkansızlıklar nedeniyle yarıda bıraktığını, Yunus'un ölümünün ardından İzmir Ticaret Borsası'nın destekleriyle İzmir'de eğitime devam ettiğini ifade eden Geray, "Ben okulu maddi imkansızlıklardan dolayı bırakmıştım. Şimdi kardeşimin sayesinde okumaya çalışıyorum. Yunus ve küçük kardeşim okurken, ben 8. sınıfta okulu bırakmak zorunda kalmıştım. Okumayı çok istiyordum. Yunus'un okulu yarıda kaldı, şimdi ben tamamlıyorum. Kardeşim depreme internet kafede yakalandığı için okul bittikten sonra Van'da Yunus'un adıyla bir internet kafe ve kütüphane açmak istiyorum" diye konuştu.

"OKUMASAYDIM EVLENMİŞ OLURDUM"

İzmir'e gelmeden önce oldukça endişeli olduğunu anlatan Sibel Geray, "İzmir Ticaret Borsası gelip beni İzmir'de okutmak istediğini söyledi. Ben ailem beni İzmir'e göndermez diye düşünüyordum. Koca şehir, olmaz diye düşündüm. Aile konusunda çok şanslıymışım; ailem "okumak istiyorsan git" dedi. Ben okul bittikten sonra da İzmir'de çalışmak istiyorum. Çünkü beni hayata bağlayan şey bu şehir ve bu şehrin insanları. Biz 10 kardeşiz, küçük kardeşim dışında hepsi evli. Okumasaydım, abla ve ağabeylerim gibi ben de evlenmiş olurdum. Ben buraya geldiğimde 15 yaşındaydım. İlk geldiğimde "yapamam" dedim. Babam "sen yaparsın" dedi ve yaptım. Kendimi güçlü hissediyorum. O yaşta Van'dan İzmir'e gelip ayakta uydurdum. Ben yaptıysam herkes yapabilir. Yeter ki istesinler" ifadelerini kullandı.

"DEPREME KARŞI BİLİNÇ OLUŞSUN"

Geray, her deprem yıl dönümünde kardeşinin fotoğrafının paylaşılmasını da üzüntüyle karşıladığını belirtti. Geray, "Van depremi yıl dönümlerinde kardeşimin fotoğrafının paylaşılması beni üzüyor. Çünkü sadece yıl dönümlerinde paylaşım yapılıyor. 23 Ekim olduğunda hemen Yunus'un paylaşımı yapılıyor. Sadece o gün hatırlanmasın, depreme karşı bilinç oluşsun. Paylaşım yapmaktansa başsağlığı dileseler daha iyi olur" dedi.

Geray, okulunu bitirdikten sonra İzmir'de alanına uygun bir iş bulmak istediğini, hayatına İzmir'de devam etmek istediğini kaydetti.

(Ceren Atmaca - Ali İhsan Çiftçi/İHA)

Kaynak: İHA