Ağrı’nın El Arabacılarının Güneşle Yarışı
Soğuk havalar nedeniyle zor günler geçiren arabacılar, güneşli havayı bir fırsata çevirerek işlerinin başına döndü. Çarşı ve pazar yerlerinde sabırla müşteri bekleyen el arabacılar, bu mesleğin zorluklarını ve güneşin önemini anlattı. Güneşli bir kış gününde sokaklarda çalışan el arabacıları, sadece geçimlerini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda bu işin kültürel bir miras olduğunu da hatırlatıyor. Ağrı’nın sokaklarına yayılan el arabalarının sesi, kentte bir yaşam mücadelesinin ve dayanışmanın simgesi olmaya devam ediyor.
Soğuk günlerin ardından sıcak bir molayla işlerine dönen Mehmet Yılmaz, sabahın erken saatlerinde arabasıyla çarşı meydanında yerini aldı. Güneşli bir havada çalışmanın soğuk günlere kıyasla çok daha kolay olduğunu ifade eden Yılmaz, Karakösehaber'e açıklamalarda bulundu:
“Kar da yağmur da işimizi zorlaştırıyor. Ama bugün hava çok güzel. İnsanlar dışarı çıkınca bizim işlerimiz de hareketleniyor. Güneş bizim hem işimizi hem de moralimizi ısıttı” dedi.
Mehmet Yılmaz gibi birçok el arabacısı, güneşli havanın getirdiği hareketlilikten memnun. Çarşıda bir yandan müşteri bekleyip bir yandan da güneşin sıcaklığını hisseden arabacılardan Hüseyin Çelik, bu mesleğin sabır ve dayanıklılık gerektirdiğini belirterek:
“Bizim işimiz gerçekten zor. Gün boyu ayakta duruyoruz, yük taşıyoruz. Ama böyle güneşli günler bizim için bir nimet. Soğuk havada müşteri beklemek çok zor oluyor. Bugün hava güzel, işlerimiz açıldı” dedi.
El arabacılarının günlük kazançlarının büyük bölümü, pazar yerlerindeki işlerden sağlanıyor. Soğuk havalarda işlerin neredeyse durma noktasına geldiğini belirten arabacılar, güneşli günlerin işlerini canlandırdığını söyledi. “Bugün işlerimiz hareketli, insanlar dışarı çıkınca bizim de yüzümüz gülüyor” diyen bir başka arabacı, güneşin getirdiği enerjiyi paylaştı.
Kaynak:Demet Demir
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.