Aslan balığının zehirlediği balıkçı: "Bir daha yanından bile geçmem"
Antalya'da yaşayan amatör balıkçı Serdar Söyler, zıpkınla avladığı zehirli aslan balığının (pterois miles) ayağına düşmesi sonucu zehirlendi. 20 gündür yürümekte zorluk çeken Söyler, "Aslan balığının yanından bile geçmem bir daha. Dalmaya devam edeceğim ama bu balıkla işim olmaz bir daha." dedi.
Antalya'da yaşayan amatör balıkçı Serdar Söyler, Hint Okyanusu'nda yaşayan ve zehirli balık türlerinden biri olan aslan balığını kayalık bölgede zıpkınla avladı. Söyler, balığı ölmesi için kıyıya çıkardı. Hareketsiz olan balık biranda kayarak Söyler'in sağ ayağına düştü. Balığın dikenlerinin battığını hisseden Söyler, hastaneye gitmeden ayağına buz koydu. Ayağı şişmeye başlayan Söyler, hemen hastaneye gitti. 20 gündür belirli aralıkla hastaneye giden Söyler'in ayağının üzerinde doku ölümü olduğu belirlendi. Avladığı balığı atmayan ve buzdolabında saklayan Söyler, avlanmaya devam edeceğini ama aslan balığının yanından bile geçmeyeceğini bildirdi.
Günlük faaliyetlerine güçlükle devam eden Söyler, yıllardır denize daldığını, çeşitli balıkları avladığını ama hayatında ilk kez böyle bir olayın yaşadığını kaydetti. Daha önce de aslan balığı avladığını, titizlikle temizleyip, yediğini anlatan Söyler, bu konuda tecrübesinin bulunduğunu anlattı. Balığın ürememesi için vurulması gerektiğini bildiği için balığı vurduğunu aktaran Söyler, "Denizde vurdum, kayalıklara çıktım. Denizde olan bir vaka değil, denizden çıktıktan sonra kayalarda gelişen bir olay. Balık zıpkının ucundan kaydı, ayağıma düştü. Çekmeme rağmen kurtaramadım, küçük bir sırt dikeni dokundu. Allah'tan ayağımı kaçırdım, tamamen girseydi daha kötü olurdum." dedi.
"KONTROLE DEVAM"
Hemen hastaneye gittiğini, orada da zehirli bir hayvanın sokmasına karşı uygulanan prosedürün uygulandığını belirten Söyler, "Zehrin vücuduma yayılması engellendi. Ama ayağımdaki doku zedelendi ve büyük bir yara oluştu. Ayağım da şişti ama yavaşta olsa yürüyebiliyorum. Tedavi sürecim devam ediyor. 10 gün sonra tekrar kontrole gideceğim." ifadelerine yer verdi.
"BİR DAHA ASLAN BALIĞININ YANINDAN BİLE GEÇMEM"
Bir daha aslan balığını avlamayı düşünmediğinin altını çizen Serdar Söyler, "Aslan balığının yanından bile geçmem bir daha. Bunu yapan balığın ölüsü. Ölüsü çok tehlikeli. Balığa dokunmak, seyretmek bile tehlikeli. Dalmaya devam edeceğim ama bu balıkla işim olmaz bir daha." diye konuştu. Balığın denizde karanlık yerlerde bulunduğunu, denizde çok fazla tehlikeli olmadığını ifade eden Söyler, insanların denizde korkmasına gerek olmadığını işaret etti. Daha önce aslan balığını yediğini ve oldukça lezzetli olduğunu anlatan Söyler, "Balığı yemedim buzdolabına attım. Yemeyi düşünmüyorum. Balığı temizledim ama yemeyeceğim. Balığı yemesini bilen birisine vereceğim, yesin." diye konuştu.
"OLAY KARADA YAŞANDI"
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, olayın denizde değil, karada gerçekleştiğine dikkat çekti. Vurulup karaya çıkarılan balığın zıpkından kayarak amatör balıkçının ayağına düştüğünü dile getiren Gökoğlu, "Bu balıklar mağara ve yaka kovuklarında yaşarlar. Deniz içinde insandan kaçarlar. Denizde bir kişiyi yaralama ihtimali çok düşüktür. Zaten bu olayda balıkçımızın balığı karada ayağına düşürmesiyle oluşmuş." dedi.
Arslan balığından yaralanmanın ender görüldüğünü dile getiren Mehmet Gökoğlu, "Bu balığa benzer Trakonya balığı var. Arslan balığı ile temas yaşandığı zaman kişinin hemen doktora gitmesi gerekiyor. En doğru hareketlerden biri de yaralana yeri yakacak şekilde 45 dakika boyunca sıcak su uygulamaktır. Bu uygulama zehrin yayılımının azalttığını biliyoruz. Ama en kısa sürede kişinin hastaneye gitmesi gerekiyor." ifadelerine yer verdi.
"BALIĞI TUTMAYIN"
Amatör balıkçılara uyarılarda bulunan Gökoğlu, "Avlanan balığa kesinlikle dokunulmaması gerekir. Çırpınırken bu balığa yaklaşmamalıyız. Öldüğünden emin olmalı ve eldiven ile tutmalıyız. Balığın sırt dikenlerin de zehir var. Dikenlerinden uzak durmalıyız." dedi.
"DENİZE GİRMEKTEN KİMSE KORKMASIN"
Arslan balığının Kızıldeniz orjinli zehirli bir balık olduğunun altını çizen Gökoğlu, "Bu balığın kıyılarımızda iki türü var. Akdeniz'in riskli balıkları içinde yer alıyorlar. Denize girmekten kimse korkmasın bunu belirtmek istiyorum. Çünkü bu olay denizde değil, karada av aracından düşen balığın ayağa dokunmasıyla oluyor." diye konuştu.
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.