Çantaların hanımefendisi
Balıkesir'de televizyonunu satarak aldığı makine ile çanta tamirciliğine başlayan Nahide Karaca, 27 yıldır geçimini bu meslekten sağlıyor. 27 yıl önce hiçbir ustadan eğitim almadan kendine güveniyle çanta tamirciliğine başlayan Nahide Karaca bu dönem içinde kızını okuttu ve iş sahibi yaparak mutlu bir yuva kurmasını sağladı.
Hiçbir eğitim almadan çanta tamirciliği konusunda usta olduğunu belirten Nahide Karaca, bu işi yapabilecek başka kadınların da bulunduğunu ifade ederek, kurslar açılması gerektiğini söyledi. Birçok kadının ekmek yemesine neden olabilecek bu tür mesleklerin desteklenmesi gerektiğinin de altını çizen 27 yıllık çanta tamir ustası Nahide Karaca, belediyelerin bu işe el atarak atölyeler kurmasını istedi.
"BALIKESİR'İN OLMAZSA OLMAZ ABLASI OLDUM"
Çanta tamirciliğine neden başladığını anlatan Nahide Karaca, "Ben 1993 yılında eşimden ayrıldım. Daha önce Bandırma'da evliydim. Balıkesir'de iş potansiyelini biliyorsunuz çok fazla değil ve çocuğum var, ne yapacağımı bilmiyordum. Bandırma'da deri işimiz çok fazlaydı, dericilik sektörü çok ileriydi. Balıkesir'e geldiğimde bu açığı fark ettim. Yani bu işi yapabileceğimi düşündüm. Bir tane makine aldım, eski bir makineydi. Hatta televizyonumu satıp almıştım. O zaman ekonomik durumun çok iyi değildi. Ben bu işi yaparım dedim ve başladım. Bu işle birlikte ben Balıkesir'in olmazsa olmaz ablası oldum. Buraya ne iş olursa getirirler, bakarım derim ki bunu insanoğlu yaptıysa ben de yaparım derim ve yaparım. Bu iş yerinde çanta tamirinden tutun imalatına kadar; abiye çantalar, normal çantalar, kot çantalar, deri mont dikimi, tamiri gibi çok geniş bir yelpazede iş yapıyorum. Ama genelde tamir üzerine işler yapıyorum" diye konuştu.
"HİÇ KİMSEDEN EĞİTİM ALMADAN BU İŞE BAŞLADIM"
Çanta tamirciliğine başlarken hiçr kimseden eğitim almadığını belirten Nahide Karaca, "Bu işe başladığımda hiçbir şekilde ustam yoktu. Tamamen kendime güvenle başladım, ben bu işi yaparım dedim. Hatta ustalık belgem bile yoktu, hiçbir şeyim yoktu başladığımda. Sonradan bizim gibi dükkanı olup da ustalık belgesi olmayanlara ve okulu olmayanlara ustalık belgesi verdiler. Ben ustalık belgemi o hak çıktıktan sonra aldım. Ustalık belgesi alabilmek için sınava girdikten sonra mülakatta inanın beni mülakat yapacak bir tane usta yoktu. Ayakkabıcılar geldi, ayakkabıcılar yaptı mülakatı benimle burada. Bu işi yapmam sadece usta değildi; biraz yetenekti, kendime olan güvendi ve sonrası geldi" dedi.
"BU MESLEKLE BİRÇOK KADININ HAYATI DEĞİŞEBİLİR"
Çanta tamiriyle Balıkesir'de birçok kadının meslek edinebileceğine değinen 27 yıllık usta Nahide Karaca, bu mesleğin devam edebilmesi için kurslar açılması gerektiğini ifade etti. Karaca, "Dükkan açtıktan sonra, hele ki çanta tamirciliğine döndükten sonra çok ilginç olaylar da yaşamaya başladım. Mesela telefon ediyorlar "ağabey ne zaman geleceksin" diye soruyorlardı. Buraya geldikten sonra "aaa ablaymış, biz hiç bayan çanta tamircisi görmedik" diyorlardı. İşin ilginç tarafı Türkiye'nin ilk bayan çanta tamircisi de benim. Şu an sadece çanta tamiriyle kalmadım, yeni çantalar da dikiyorum. Aslında çok iyi projelerim var. Fakat bunları gerçekleştiremedim. Mesela Halk Eğitim Merkezi'ne gittim. Ben eğer bu dükkanı kapatırsam kesinlikle söylüyorum bu meslek ölecek. Yok, benim gibi ciddi anlamda çanta tamir atölyesi yok Balıkesir'de. Kurs açalım dedim. Bana boncuk kursu gibi şeyler söylediler. Bunlar insanlara hiçbir şey vaat etmiyor gelecekte. Ama bu iş emin olun Balıkesir'de çok insana ekmek yedirebilecek bir şey. Ben bu iş sayesinde kızımı okuttum, mesleğini eline verdim ve düğününü yaptım. Bakın bunların hepsini tek başıma kendim başardım, bütün bunları bu iş sayesinde yaptım. Benim gibi nice kadın vardır bu işler sayesinde ekmek yiyebilecek. Ben bunu Halk Eğitim Merkezi'nde dile getirdim. Bana yapılan tek muamele şuydu; "telefonunuzu bırakın, biz sizi daha sonra arayacağız" oldu. Ama bu "biz sizi arayacağız'larla olmuyor. Yani birilerinin bir şeyler yapması lazım. Mesela belediyede güzel bir atölye açılabilir. Böylelikle belediyenin bütün kıyafetlerini dikebiliriz biz kadınlar olarak. Böylelikle istihdam sağlarız, onları kursiyer gibi yaparız. Hem meslek sahibi olurlar, hem para kazanırlar ve bu şekilde belediyemiz de para kazanır. Yani dışarılara da dikebilirler. Çok fazla yapılabilecek şey var fakat nereden başlanacak, kimler yapacak bunlar hep soru işareti. Gittiğiniz zaman kapılar yüzünüze kapanıyor. Yani sıkıntılarımız burada başlıyor. Ben artık bu şekilde kalmak istemiyorum, Balıkesir'e faydalı olmak istiyorum. Tamam, ben kızımı kurtardım, kendi hayatımı kurtardım, emekliliğimi ele alıyorum, ondan sonra ben belki Balıkesir'de kapatıp gideceğim. Ama niye başka kadınlar ekmek yemesin bu işten? Niye başka kadınlarımız yapmasın" diye konuştu.
(Hasan Otağ Fırıncıoğulları - Ömer Kantarlıoğlu/İHA)
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.