Erzurum'da Hurufat Baskı Müzesi İlgi Çekiyor

Geçtiğimiz ay kapılarını açan ve içerisinde on binlerce metal harf, çeşitli baskı malzemeleri ile 38 farklı makinenin sergilendiği müze, yalnızca ziyaretçileri ağırlamakla kalmıyor; aynı zamanda matbaacılık ve baskı teknikleri üzerine araştırma yapan öğrenciler ve akademisyenler için önemli bir bilgi merkezi olarak hizmet veriyor. Türkiye’nin baskı sanatları alanındaki en kapsamlı müzesi olma özelliğini taşıyan Hurufat Baskı Müzesi, hafta içi her gün 09.30-16.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebiliyor.

Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Araştırma ve Uygulama Koordinatörü Doç. Dr. Mehmet Ferruh Haşıloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müzenin yer aldığı alanın 1959 yılında üniversitenin basımevi olarak hizmet vermeye başladığını, ancak 2010 yılında kapatıldığını belirtti. Bu alanın, tarihi değeri korunarak müzeye dönüştürülmesinin önemine vurgu yaptı.

Daha sonra 2021 yılında başlatılan çalışmayla Türkiye'nin en kapsamlı baskı müzesinin oluşturulması fikrinin doğduğunu ifade eden Haşıloğlu, şöyle konuştu:

"Müze, 700 metrekare üzerine kurulu. Türkiye'nin en büyük baskı müzesi niteliğinde. İçinde 40'a yakın baskı öncesi, baskı ve baskı sonrası makineler mevcut. Bunların yanı sıra on binlere varan metal harf dediğimiz hurufat var. Hurufatın içerisinde sadece Türkçe karakterler yani Latin karakterler değil aynı zamanda Arapça karakterler de var. Bu anlamda çok değerli bir koleksiyon."

Doç. Dr. Haşıloğlu, ayrıca matematik sembollerinin bulunduğu metal harflerin müzede yer aldığını belirterek, hurufatı tek tek yeniden üreten kurşun döküm atölyelerinin de bulunduğunu dile getirdi. Aynı atölye içinde geleneksel yöntemlerle atık kağıtlardan yeniden kağıt üretecek bir bölümlerinin de bulunduğunu anlatan Haşıloğlu:

"Harf mantığının yanı sıra matbaacılıkta kullanılan pek çok aletimiz var. Mikrometreler, numaratörler ve matbaa malzemeleri de sergileniyor. Ayrıca matbaada yıllarca hizmet vermiş ve hala bozulmamış kalıplarımız da mevcut."

Doç. Dr. Haşıloğlu, müzedeki başka bir bölümde ise üniversitede 1959'dan 2010'a kadar basılmış kitapları sergilediklerini sözlerine ekledi.