Kurban keserken yaralanmalara dikkat
Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Yunsur Çevik, kurban kesimi sırasında meydana gelebilecek olası yaralanmalara dikkat çekerek hayati bilgiler verdi.
Her tatil döneminde olduğu gibi Kurban Bayramı'nda da çeşitli sebeplerle hastane acil servislerinde başvuruların ve dolayısıyla iş yükünün arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Yunsur Çevik, "Acil servisin taşıdığı özellik nedeniyle sağlık hizmetlerinin başta hekimler olmak üzere tüm sağlık çalışanlarınca mesai kavramı olmaksızın bayram ve tatil günlerinde de üstün gayret ve fedakarlık göstererek kesintisiz devam etmesi amaçlanmaktadır" dedi.
Kurban Bayramı'nda acil servislerde en sık karşılaşılan kaza sıralamasında ilk sırada bıçak, satır benzeri aletlerden oluşan delici ve kesici alet yaralanmaları geldiğini ifade eden Çevik, bu kazaları darbelerden ve düşmelerden kaynaklanan künt travmalarının takip ettiğini dile getirdi. Olası bir kaza durumunda yapılması gereken ilk yardım müdahalesi hakkında bilgi veren Çevik, "İlk kuralımız önce zarar vermemek olmalıdır. Yaraya kirli ellerle dokunulmamalı, kesik olan yer mümkünse ılık suyla yıkanmalıdır. Kesik yerin üzeri kirlenmişse, sabunlu suyla ve temiz bir bez yardımıyla yıkanabilir. Steril gazlı bir bezle veya temiz bezle kesiğe hafif dokunacak şekilde, kesik bölge durulanmalı; kesik yerinin üstünde, dışarıdan görülebilen yabancı cisim (taş, kum, cam parçası vb.) varsa kesik yarasına dokunmadan onları alın. Görülmeyen parçalar olabilir düşüncesiyle kesik içini araştırmayın, ete batmış durumda olan parçaları çıkarmaya çalışmayın" diye konuştu.
"HER ZAMAN ÖNCELİĞİMİZ KESİK YERİN ÜZERİNE BASINÇ UYGULAYARAK KANI DURDURMAYA ÇALIŞMAKTIR"
Kesik yerin doğrudan doğruya üzerine oksijenli su, tentürdiyot gibi herhangi bir madde sürülmemesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Yunsur Çevik, "Eski geleneksel yöntemlerden olan küle basma, tütün ve şeker koyma olayı kesinlikle yapılmamalı, merhem sürülmemelidir. Bunlar istenmeyen mikroorganizmaların vücuda girişine ve nihayetinde kanda zehirlenmeye, kangrene ve tetanoz hastalığına neden olabilir, bu durum ölümcül olabilecek hadiselere yol açabilecektir. Kesikte sızıntı veya fışkırır biçiminde bir kanama varsa, kanayan yeri kalp hizasından yukarıda olacak şekilde kaldırıp, üstüne temiz bir bez koyup bastırmak gerekiyor. Kanama durursa bu haliyle fazla sıkmadan bağlayın. Ama üzerine yaptığınız basınca rağmen kanama durmuyorsa, öncelikle üzerine başka bir temiz bez daha ekleyerek bastırma işlemi tekrarlanmalı, yine de durdurulamayan kanama için turnike yapmak gerekebilir. Her zaman önceliğimiz kesik yerin üzerine basınç uygulayarak kanı durdurmaya çalışmaktır, unutmayalım. Turnike her kesik için yapılmaz zarar verebilir, sadece kol ve bacaktaki kanamalarda uygulanır. Turnike uygulamasında enli bez parçası, kemer ve kravat gibi eni geniş olan malzeme kullanılır; kablo, çamaşır ipi, tel gibi ince malzeme kullanılması zararlıdır. İlmek şeklinde bağlanır ve kesinlikle düğüm yapılmaz. Kanama kolda ise omuzla dirsek arasına, kesik bacakta ise diz ile uyluk arasındaki bölgeye turnike uygulanır. Turnike uzun süre kalacaksa 15-20 dakikada bir mutlaka açılarak dolaşım temin edilmeye devam etmelidir" ifadelerini kullandı.
"KOPAN ORGAN VEYA PARÇA KESİNLİKLE DOĞRUDAN SICAK VEYA SOĞUK SUYA KONULMAMALIDIR"
Çevik, kesiklerin organ ya da doku kopmalarıyla sonuçlanması durumunda yapılması gerekenleri ise şu şekilde anlattı:
"Acil hastaya yaklaşımın ilk kuralı dolaşım, hava yolu ve solunum durumunu kontrol altında tutmaktır. Başka bir ifadeyle hastanın kopan organından dolayı aşırı kan kaybı olursa kalbi ve solunumu durabilir öncelikle onları kontrol etmeliyiz. Sonrasında hastanın genel durumu iyiyse yara yerine müdahale için az önce anlattığım şekilde yaklaşılmalıdır. Kopan organ veya parça kesinlikle doğrudan sıcak veya soğuk suya konulmamalı, buz ile doğrudan temas ettirilmemelidir. Kopan uzuv mümkünse nemlendirilmiş, temiz bir kumaş parçasına sarılarak bulunabilen en temiz, deliksiz bir plastik torbaya konulmalıdır. Ağzı sıkıca bağlandıktan sonra içinde su ve buz parçaları olan bir başka torbaya ya da kaba yerleştirilmelidir. Kopan organ uygun koşullarda dikim işlemi yapabilecek hastaneye nakledilmeli. Unutulmaması gereken bu işlemin her sağlık kuruluşunda yapılamayacağıdır. Mikrocerrahi ve el cerrahisi eğitimi almış bir hekim yanında uygun ekipmanların bulunduğu teknik açıdan yeterli bir mikrocerrahi merkezine başvurulmalıdır."
"KURBAN KESİMİ İŞİ BİLEN KASAPLAR VE DENEYİMLİ KİŞİLER TARAFINDAN YAPILMALI"
Vücuda saplanan herhangi bir kesici aletin çıkarılmaması gerektiğini vurgulayan Çevik, "Özellikle göğüs, karın ve göze saplanan kesici veya delici aleti bırakın çıkarmayı mümkün oldukça hareket dahi ettirilmemeli. Bu gibi durumlarda kesik oluşan kişiyi en kısa sürede en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırın" şeklinde konuştu.
Acile başvuran kişilerin büyük çoğunluğunu acemi kasapların oluşturduğunu anımsatan Çevik, bu nedenle kurban kesiminin işi bilen kasaplar ve deneyimli kişiler tarafından yapılmasının önemli olduğunu ifade etti.
"KALP, TANSİYON VE ŞEKER HASTALARI BU TÜR MERASİMLERDEN UZAK DURMALI"
Büyükbaş hayvanların kesimi esnasında kurbanı kesenlerin hayvanın tekme, boynuz ve kafa darbelerine maruz kalabildiğine işaret eden Çevik, "Alınan şiddetli darbelerde karın içerisinde veya göğüs bölgesinde, iç organ yaralanmaları ve iç kanama gibi durumlarla karşı karşıya gelebilirler. Kol, bacak bölgesine alınan darbelerde o bölgelerde kırıklar veya açık yaralar meydana gelebilir. Bu duruma maruz kalmamak için hayvanın yakınında kesim işlemini yapacak ve yardımcı olacak kişi dışında kimse bulunmamalı, güvenli bölge oluşturulmalı. Kalp, tansiyon ve şeker hastaları bu ortamlardan uzak durmalı. Şeker hastalarının kesileri geç iyileşmekte ve enfeksiyon kapma riski normal insana göre daha fazladır. Kesim alanında mümkünse antiseptik solüsyon ve gazlı bez bulundurmalı, bulundurma imkanı yoksa sabun, temiz su ve temiz bir bez bulundurmakta fayda vardır" dedi.
Prof. Dr. Yunsur Çevik, kurban alanında kesi yaralanmalarına maruz kalan kişilerin tedavilerinden sonra 48 saat içinde mutlaka tetanos aşısının yapılıp yapılmama kararı için sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini de sözlerine ekledi.
"KURBAN KESİM YERLERİNDEKİ KALABALIK KORONA VİRÜS TEHLİKESİNİ ARTIRIR"
Korona virüs salgını nedeniyle tedbirlerin daha üst düzeyde olduğu bir bayrama girilmesi sebebiyle vatandaşlara tavsiyelerde bulunan Çevik, "Kurban kesim yerlerindeki kalabalık korona virüs tehlikesini de artırır. Kesim işleminin sosyal mesafe kuralları ile mümkün olduğunca az kişi ile tamamlanması gerekir. Kalabalık ortamda etin kesilmesi esnasında virüsü taşıyan kişilerin konuşma, öksürme, hapşırma sırasında saçtığı damlacıklar etin üzerine gelmemesi için maskesiz dolaşmamalı ve maskesiz kesim yapılmamalı. Virüs etin üzerinde belli bir süre canlı kalabilir. Etin uygun şartlarda ve uzun sürede pişirilmesi virüsün etten uzaklaşmasına neden olur. Her işlemden önce ve sonra eller yıkanmalı. Ev ziyaretlerinde bulunulmamalı, telefon ile bayramlaşma yapılmalı. Ayak üstü ziyaret yapılacaksa en az 1,5-2 metre mesafe koyarak kısa süreli, dokunmadan, maskeli bayramlaşma törenini yapılmalı" dedi.
"TEMAS, MASKE VE MESAFE KURALINA AZAMİ BİR ŞEKİLDE DİKKAT ETMELİYİZ"
Prof. Dr. Yunsur Çevik, "Bu bayramın önceki bayramlardan farklı geçeceği malum. Önümüzdeki güzel günleri sevdiklerimizle beraber görebilmemiz için temizlik, maske ve mesafe kuralına azami bir şekilde dikkat etmeliyiz. Şimdiden herkesin Kurban Bayramı'nı tebrik ederim" diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.